Bilimsel toplantıların özellikleri... Göktan Ay
Ülkemizde üniversiteler artıyor, okullarda bilgisayar çağına geçiliyor, akıllı tahtalar öğrencilerin hizmetine sunuluyor v.b. haberleri okuyoruz ya, insan ister istemez mutlu oluyor… Peki okuma oranı artıyor mu? Günlük gazete/dergi okuma oranı kaç?
Alandaki mesleki aylık dergiler yaşıyor mu? Kaç kişi tarafından okunuyor/takip ediliyor? Meslek gruplarının alanlarındaki dergilere abone sayıları kaç? Mesleki STK lara üyelikler % kaç?
Bu konularda araştırma yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz…
Ama bildiğimiz, ülkemiz eğitiminde en üst kurumlar olması gereken üniversitelerimizde dahi “terminoloji” konusunun hala halledilemediği!...
Bakınız son yıllarda adı ne olursa olsun bilimsel toplantıların sayısı -özellikle paralı olanlar- hızla artıyor. Bildirilerin; derece almak, unvan almak, yükselmek v.b. yanında alana bir kalite getirdiğini söylemek çok zor… Özellikle alana inilmeyip/gidilmeyip/araştırılmayıp, masa başında hazırlanan internet bildirilerin arttığından yoğun şikayet var…
Biz bu yazımızda “bilimsel toplantıların özelliklerini” dile getirmeye, bilimsel alanda çalışma yapanlara yardımcı olmaya çalışacağız;
Kurultay
Kurultay, Türkçe\'deki kurul ve yetkinlerin toplandığı mekan, \"Kurulun toplandığı yer\" dir.
Bir kurumun belli zamanlarda ya da gerektikçe temel konuları konuşmak/görüşmek, yeni kurullar seçmek üzere, (yerli/yabancı) yetkin kimselerin/delegelerin katılımıyla gerçekleştirilen ulusal/uluslararası toplantılara kurultay denilmektedir. Kurultayda kurumca o güne kadar yapılan çalışmalar hakkında katılımcılara/seyircilere bilgi verilir. Kurultaylar kamuoyuna açık/kapalı olabilir Kurultaylar; konuşmacı sayısına, konuşma sürelerine göre bir kaç oturumda yapılabilir. Kesinlikle kurultay eğitim amaçlı bir toplantı değildir. Kurultay içinde; panel, açık oturum, belgesel gösterimi olmaz… Kurultay sonunda bir karara varılır ve bu karar katılanlar ve ilgililer için bağlayıcı özellik taşır.
Demek ki kurultay; bir sempozyum, bir kongre değildir!..
Sempozyum
Bir dinleyici topluluğu karşısında özellikle bilim, sanat ve fikir ağırlıklı konularda çeşitli kurumlardan gelen (yerli/yabancı) konuşmacıların, önceden hazırlanmış ve kurullarca kabul edilmiş bildirilerini, verilen süre içinde sunmalarına verilen addır. Oturumlarda ele alınan ortak konular için değişik görüşler ve yorumlar dile getirilir. Her oturum için değişik mesleklerden belli sayıda konuşmacı bulunur. Yeni ve araştırmaya dayalı bir bilgi alış-verişi niteliğini taşıdığı için, sempozyumlar daha çok alandaki insanları ilgilendirir. Bildiride aranan özellikler; bilimsel bir yenilik getirmiş olması ve orijinal bir konuyu ele almış bulunmasıdır.
Demek ki sempozyum; bir kurultay, bir kongre değildir!..
Kongre
Kaynaklarda; “çeşitli ülkelerden gelen; yöneticilerin, elçilerin, delegelerin katılmasıyla yapılan toplantı” ve “bir kuruluşun, gündemindeki sorunları konuşmak ve yeni kurullar seçmek üzere belli sürelerle yaptığı genel toplantı, kurultay” denilerek, kurultay ile aynı kategoriye konduğu görülmektedir.
Aslında, sempozyum ve kongre birbirine daha yakındır. Kongrelerde bir kuruluşun sorunları gündeme getirilmez, sonuçlar bağlayıcı olmaz. Kongre; sempozyumdan daha üst seviyede yapılan, ağırlıklı bilim insanlarının/uzmanlarının çağrıldığı, konuların daha derinliğine konuşulduğu toplantılar olarak anlaşılmalıdır. Bu açıdan bakınca ülkemizde maalesef, sempozyum ile kongreler atbaşı gitmektedir ki, bu son derece yanlıştır.
Demek ki kongre; bir kurultay, bir sempozyum değildir!..
Panel
Toplumu ilgilendiren bir konunun dinleyiciler önünde, sohbet havası içinde, uzmanları tarafından tartışıldığı toplantılara panel denilmektedir.
Bir konuda karar vermek yerine sorunlar çeşitli yönleriyle aydınlatılır, farklı görüşler/anlayışlar ortaya konulur. Konuşmacılar, uzmanı oldukları konunun ayrı birer yönünü ele alırlar. Panel sonunda, dinleyiciler panelistlere soru sorabilirler.
Demek ki panel; bir kurultay, bir kongre, bir sempozyum, bir açık oturum değildir!..
Açık oturum
Geniş halk kitlelerini ilgilendiren bir konunun, uzmanlarınca bir başkan yönetiminde tartışıldığı toplantılara açık oturum denilmektedir.
Açık oturumda tartışılacak konu, toplumun tümünü ya da bir bölümünü ilgilendirmelidir.
Oturuma katılacak kişilerin konularında iyi hazırlanmış olmaları açık oturumun kalitesini artırır. Ayrıca, konuşmacıların diğer konuşmacılar ve izleyiciler karşısında saygılı olmaları da çok önemlidir. Başkan, oturum sonunda, ortaya çıkan karşıt ya da aynı düşünceleri özetleyerek oturumun genel değerlendirmesini yapar.
Demek ki, açık oturum; bir kurultay, bir kongre, bir sempozyum, bir panel değildir!..
İşte; çok basit/kolay, bilimsel alanda paylaşılmış, uluslar arası alanda kabul edilmiş özellikleriyle bilimsel toplantılar için “terminoloji başlıkları ve açıklamaları”…
Bu yazıyı okuyunca, bilmiyordum deme imkanı da kalmadı!
“Başlamak bitirmenin yarısıdır” derler…
Hadi o zaman!..