Ruhi Su albümleri 80’li yılların sonundan itibaren Nepa bünyesinde yeniden tertemiz kayıtlarla ve bu seriye yakışacak şekilde bir kapak tasarımıyla yayımlanmıştı. İşte bu, o albümleri dinleyerek büyümüş olan ve “gönül borcumdu” diyen Hasan Saltık’ın işidir. Bugün herkes O’nun sayesinde o albümleri dinliyor. Söz konusu seri bugün Nepa’dan Ada Müzik’e geçmiş durumda ve aynı şekilde basılıyor.
Kalan Müzik’in kataloğu, Saltık’ın sahip olduğu demokrat zihniyetin, göstergesi, yansımasıdır. Hasan Saltık bu toprakları oluşturan hiçbir kültürü diğerine üstün tutmamıştır. Her kültürü bu coğrafyanın bir değeri, zenginliği, rengi ve çeşitliliği olarak benimsemiştir. İşte O’nun bu tutumu sayesinde Kalan’ın kataloğunda Türk, Alevi, Kürt, Roman, Laz, Çerkez, Yezidi, Ermeni, Süryani, Sefarad, Rum müzikleri, kilise ve sinagog koroları gibi Anadolu topraklarına has çok kültürlü dokuyu oluşturan her türlü kültür, ayırt edilmeksizin bir arada yer aldı..
Hasan Saltık, hiç abartmadan söyleyecek olursam, memleket kültürüne büyük hizmetlerde bulunmuştur. Aynur’dan Kardeş Türküler’e bize kazandırdığı şarkıcılar, topluluklar yeter... Tülay German yıllar sonra yeniden tanınmışsa, Fikret Kızılok, albümlerini istediği gibi yapabilmişse, Selahattin Pınar’dan Seyyan Hanım’a pek çok isim arşivlerde kaybolmuş kayıtlarıyla hayatımıza girmişse ve en önemlisi dil kaygısı olmadan şarkılar/türküler seslendirilebilmişse, bunlar hep HasanSaltık sayesinde gerçekleşmiştir.
Sayabileceğimiz işler yalnızca bunlarla sınırlı değil, sözgelimi Asım Can Gündüz’ün ilk albümü “Anasının Gözü – Cin Gibi”, Seyir Defteri’nin “TırışkadanNağmeler”i, Hüsnü Arkan’ın “uzaktan” yolladığı “Bir Yalnızlık Ezgisi” gibi albümler, ilk döneminde cesur adımlar atarak kimsenin yayımlamaya cesaret etmediği albümleridir. Sema & Taksim albümleri, Tuncel Kurtiz’li “Şeyh Bedrettin Destanı”, Muammer Ketencoğlu’nun yaptığı “Halklardan Ezgiler” serisi, “RedSongs” adıyla yayımlanan “Dünya Devrim Şarkıları” serisi ve daha nicesi Kalan Müzik etiketiyle yayımlanan iddialı albümleridir.
Hasan Saltık daha sonra bir moda haline gelecek projeleri de Kalan Müzik’te yaptı. Bu işlerden ilki Ayşegül’ün ilk albümü “Güzelleme” idi. Bu girişimi konusunda o dönem kendisiyle yapılan bir söyleşide şu açıklamayı yapıyor:
“Paraya ihtiyacım vardı, satacağını da biliyordum. Tamamen Beyoğlu sanatçılarıyla yaptık bu kaseti. ‘Biz’ dedik, ‘halk müziğini TRT kalıplarının dışında, bağlama kullanmadan tamamen gitarla yapacağız’. Parçaları seçtik, bas gitar, akustik gitar… Bağlama kullanmadık ama türkü hangi yöredense o yörenin renk sazlarını kullandık. Maliyeti de çok komik: 100 milyona mal ettik, bana 4 milyar para kazandırdı.”Hasan Saltık bu projeden kazandığı geliri “Arşiv Serisi”nin prodüksiyonuna yatırdı. Kalan Müzik, bu adımlarla büyüdü aslında. YorgoBacanos, Sabite Tur Gülerman, Deniz Kızı Eftalya, Şükrü Tunar, Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar, Necdet Yaşar, Cüneyd Orhon, Özdal Orhon, Lale – Nerkis Hanımlar, Fevzi Aslangil, Kani Karaca ve nicesi, bu seriyle gün yüzüne çıktı. Muharrem Ertaş, Hacı Taşan, Çekiç Ali, Davut Sulari, Hisarlı Ahmet, Tenekeci Mahmut Güzelgöz, Malatyalı Fahri Kayahan, Nida Tüfekçi, Talip Özkan gibi isimler de öyle…Moda işlerden gelen parayla moda olmayan, hayalindeki projeleri, kayıtları, albümleri gerçekleştiriyordu. Modaya dönüşen bir diğer seri de Belkıs Özener ile başlattığı “Yeşilçam Şarkıları” serisi oldu. Bu seriye yakın zamanda Handan Kara albümü de katıldı.
Bu ülkenin en büyük değerlerinden biri olan Saltık, artık aramızda değil. Eşi Nilüfer hanım, Kalan personeli ve danışman ekibi bu işi kaldığı yerden layıkıyla sürdürecektir kuşkusuz. Arkasında inanılmaz bir miras bıraktı. Bu, hepimize bırakılmış bir miras. Onu sırtlamak, büyüterek geleceğe taşımak hepimizin borcu.
_______________________________
*Hasan Saltık’a ait bilgiler müzik yazarı Murat Meriç’ten alınmıştır.