Şef:
Hakan Şensoy
Solistler:
Derya Türkan "Damla Kemençe"
Hatice Doğan Sevinç "Damla Kemençe"
Davide Alogna "Keman"
Orkestra:
Milano La Scala Operası Orkestrası müzisyenlerinden oluşan Cameristi della Scala.
Program:
Luigi Boccherini Re Minör Senfoni Op.12 No.3, La Casa del Diavolo
Ottorino Respighi La Minör Keman Konçertosu, P 075 "all’ antica"
Münir Nurettin Beken Klasik Kemençe İçin İkili Konçerto * Dünya prömiyeri
Joseph Haydn Mi Minör Senfoni "Matem"
Konçerto üç bölüm. İlk bölüm, makam ve özellikle taksim sanatı geleneğimizden, üslup olarak taş plakların bize ulaştırdığı dönemin müziğinden esinli. İkinci bölümde modern bir yapı hakim. üç telli ve dört telli iki kemençenin karşılıklı söyleşisi. Batı ile doğu arasında bir uzlaşı gibi. Üçüncü ve son bölümde kemençelerin İstanbullu dansı, mutluluğu sergileniyor.
Besteci Münir Nurettin Beken bu yapıtın yazılmasında İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) desteği, özellikle Rektör Mehmet Karaca’nın gösterdiği yakın ilgiyi dile getirerek şöyle diyor:
"Türk solistlerle aynı okuldan mezun olmuş olmamız beni gerçekten gururlandırıyor. Özellikle eseri bestelememde ilham kaynağı olan iki usta sanatçının; İhsan Özgen ve rahmetli Cüneyd Orhon’un, zamanında İTÜ’de öğretim üyesi olması, zannediyorum bu projenin benim için ne kadar anlamlı olduğunun başka bir göstergesidir.
İki klasik kemençe ve orkestra için bir konçerto yazma fikri, maestro Hakan Şensoy’dan çıktı. Kendisi, kemençelerin özellikle dört telli ve üç telli olarak kullanılmasını istediğini belirtti. Tabii ki aklıma ilk olarak gelen, bu çalgıların ardında yatan tarihi, kültürel ve hatta ideolojik karmaşıklık oldu.
Tarihi anlamda, bu iki çalgı farklı felsefi görüşlerden geliyordu. İcracılar da bu düşünce farklılıklarını yansıtan eğitim sistemlerinden çıkmışlardı. Bu çalgıları çalarak çeşitli devlet kurumlarında görev yapan sanatçılar ve yeni yetişmekte olan nesiller de bu ikilemi halen yansıtmaktalar. Üç telli kemençe, tel sayısındaki farklılığın haricinde, tını olarak bir gazelhanın sesine daha yakındır ve Osmanlı zamanından gelen bir ekoller sistemini temsil eder. Dört telli kemençe ise, Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen, fiziksel yapıdaki değişiklikleri tınısına da yansıtarak, daha Batılı bir görüşü temsil etmektedir.
Türk müziği geleneğinde Batılılaşmanın etkileri üzerinde yapılan çalışmalar içinde bu çalgının önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum. Çalgıya eklenilen dördüncü tel, keman tellerinin kullanılması ve akordunun keman akordu gibi yapılması; burguların hemen altına eklenen küçük eşik, hatta bir ara keman ailesinde (keman, viyola, çello, kontrbas) olduğu gibi çeşitli boylarda yeni çalgıların yaratılması, belki de Batı müziğinin devlet katında gördüğü itibara, ya da daha ziyade Türk müziğinin yaşadığı itibarsızlığa bir tepki olarak düşünülebilir.
İkili konçertoyu yazarken ben bütün bu tarihi ayrıntıları bir kenara bıraktım. Hemen, baştan itibaren eseri iki dev sanatçı arasında geçen birtakım sohbetler olarak düşündüm ve o şekilde tasarladım. Tahayyül ettiğim bu iki sanatçı ise bir hayal ürünü değildi; biri dünyaca ünlü virtüoz İhsan Özgen, diğeri ise rahmetli Cüneyd Orhon idi. Bu iki sanatçıyı da yakından tanıdığım için, bence bu iki çalgı arasında ancak nezaket hakim olabilirdi; nazik bir diyalog kurmuş olsalar bile, dostluklarını muhafaza eden bir iletişim tarzı…
Münir Nurettin Beken
Münir Nurettin Beken, 1980’lerden bu yana etnomüzikoloji, kompozisyon ve orkestra şefliği konularında eğitim gördüğü ABD'de yaşamaktadır. Maryland Üniversitesi’nde aldığı doktora eğitiminin yanı sıra, New York Devlet Üniversitesi’nde Crumb, Foss, Glass, Reich, Wuorinen gibi önemli kişilerin bestecilik derslerine katılmıştır. Beken’in akademik yazıları, Grove Müzik Ansiklopedisi gibi önemli yayınlarda yer almıştır. Yurt dışında sanat, kültür ve müzik gibi çeşitli konularda önemli kongrelere katılmış ve konferanslar vermiştir. Son zamanlarda ABD’de yayınlanan makaleleri arasında “Müzik Teorisi ve Müzik İcrasının Fenomenolojisi: Joël Durand’ın UnFeu Distinct’indeki Beş Nota” sayılabilir.
Aldığı Seattle Jack Staw Productions Ödülü’nün yanı sıra, yaptığı başarılı çalışmalarından ötürü Türk-Amerikan Kuruluşları Birliği tarafından 2004’te “Yılın Amerikalı Türk’ü” ilan edilmiştir ve ödülünü Washington’da Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın da katıldığı bir törende, Büyükelçi Faruk Loğoğlu'nun elinden almıştır. Ayrıca, Seattle’daki Türk-Amerikan Kültür Kuruluşu da verdiği hizmetlerden ötürü Beken’e Üstün Başarı Ödülü vermiştir. Siena College kendisine bestecilik çalışmalarından dolayı Raymond Kennedy Bilimde Mükemmellik Ödülü’nü vermiştir. Daha önce de Maryland Devlet Sanat Kurulu tarafından Kişisel Sanatçı Ödülü’ne layık görülen Beken, Türkiye’de Altın Portakal ve Ankara Film Festivali ödüllerinin sahibidir.
Maryland Üniversitesi, Washington Üniversitesi, New England Konservatuvarı, Siena College gibi çeşitli üniversitelerde görev yapan Beken, 2007’den bu yana Los Angeles Kaliforniya Universitesi (UCLA) Herb Alpert Müzik Okulu’nda teori ve kompozisyon profesörü ve Lisans Eğitim Müdürü olarak görev yapmaktadır. Beken, önümüzdeki yıldan itibaren görev yapmak üzere UCLA’daki Dünya Müzikleri Merkezi’ne Yönetici olarak atanmıştır. Çeşitli uluslararası bilim ve sanat kuruluşlarının üyesi olan Beken’in müzikleri Fransa, Almanya ve ABD’de basılmıştır. ve Beken, Amerikan Besteciler Cemiyeti (ASCAP) üyesidir. Çek Filarmoni Orkestrası, New York North and South Consonance, Seattle Oda Müziği Topluluğu ve Pacific Serenades gibi topluluklar, bestecinin eserlerini seslendirmiş ve kayıtlarını yapmıştır. New York Issa Sonus Ensemble, yeni çıkacak albümlerini bestecinin eserlerine adamıştır. (1)
Cameristi della Scala
1982 yılında, ünlü La Scala (Teatro alla Scala) orkestrasının müzisyenleri tarafından kuruldu.
Orkestra, çıktığı turneler ve dünyanın dört bir yanındaki prestijli salonlarda verdiği konserler ile Milano şehrine kazandırdığı uluslararası saygınlıktan ötürü 2012 yılında ‘’Isimbardi Ödülü’’nü aldı. Geçtiğimiz yıllarda Carnige Hall’da iki konser serisi ile hayranlarına inanılmaz bir müzik ziyafeti yaşatan orkestra, Salle Gaveau, Warsaw Opera Theatre, Tchaikovsky Hall, Buenos Aires Coliseum gibi dünyanın diğer önde gelen saygın salonlarında sayısız konserler verdi.
İlk kez bir Türk Şef İle performans sergileyecek olan orkestrayı dünyaca ünlü Şefimiz Sn.Hakan Şensoy yönetiyor. Şensoy, orkestrayı yönetmenin yanı sıra bu özel proje ile akademisyen verimliliğini, Cameristi della Scala ve Türk müzisyenlerle birlikte sahneye taşıyacak. Orkestra konserin ikinci bölümünde kemençe sanatçılarımız Derya Türkan ve Hatice Doğan Sevinç’e eşlik ediyor; ayrıca bu bölümünde dünyaca ünlü bestecimiz Münir Nurettin Beken’in Klasik Kemençe İçin İkili Konçerto’sunun dünya prömiyeri gerçekleşecek.
____________________________________
(1) http://www.andante.com.tr/tr/7333/Munir-Nurettin-Beken-Klasik-Kemence-icin-ikili-Koncertosunu