. . .
...Devlet Koroları olmasaydı klasik müzik tarihimizin bestekarlarını, o isimlerin bugün ne kadarını hatırlıyor olurduk?
Devlet Türk Müziği Koro ve Toplulukları olmasaydı, 1980'ler sonrasında bir bir kurulmaya başlamasalardı klasik müziğimizin durumu, yani klasik bestekarlarımızın hatırlanma derecesi acaba ne olurdu?
Klasik müziğimizin bugün itibarıyla elimizde tutabildiğimiz değerleri nedir dediğimizde 20.yy öncesi bestekarları cevabı geliyor otomatik olarak. Kuram, nazariyat, 24 ses, ana makam vs. bunların hepsi bir kenara, müzik icraatta yaşıyor.
Bugün toplumdan öte müzik eğitimi görmüş görenler için bile çok uzaklaştırılan o bestecilerimizin kaçta kaçı hafızalarda yaşıyor? Dede Efendi'nin "Yine bir gülnihal"inden Mustafa Çavuş'un "Dök zülfünü" şarkısına değin...
Ve hepsinde olmasa da birçok konservatuarımız ve müzik okulumuzda kaçta kaçı öğretiliyor, mezun olduktan sonra öğrencide kaçta kaçı hatırlanıyor? Öğrenci kaçta kaçını topluma aktarabiliyor? Toplum kaçta kaçını kabul ediyor?
Bu soruya %10 oranı bile fazla gelir. Çünkü öğrenci mezun olduktan sonra bu bestekarlarımızı seslendireceği bir ortamı artık zaten bulamıyor.
Toplum klasik müziğe yabancılaştı. Durum olgu haline geldi.
Köklerimizin önemli bir parçası böylece yitirilmiş oldu...
. . .
Yazının tümü için BKZ:
http://www.musikidergisi.com/yazar-96-iyi_ki_devlet_korolari_var....html