"Gızardı gayalar" türküsü Kemâliye (Eğin)’in, kültür ve musikisinin köklü izlerini taşıyan eski kına havalarındandır. Özellikle, gelin kınalanırken kadınlar tarafından sözlü olarak söylenip çalınır. Gelinin doğup büyüdüğü baba evinden ayrılışı sırasında gelini almaya gelenler de davul-zurna ile bu hüzünlü türküyü birlikte seslendirirler..…
“Anama deyin ki gele yanıma
Saya altunumu vere elime
İşte ben gediyim yarin iline
Doldur pınar doldur ben gider oldum
Anamı babamı terk eder oldum”…
Sözleriyle davul- zurna eşliğinde türküye devam ederken gelinin evden ağlayarak çıkışı izlenir. Dışarıda gelini almaya gelenler bile bu türküye gözleri dolarak şu sözlerle hep birlikte iştirak ederler…
“Gızardı gayalar al geydi dağlar
Yeşil yaprak ile bezendi bağlar
Anadan ayrılan ah eder ağlar
Doldur pınar doldur ben gider oldum
Anamı babamı terk eder oldum.
* * *
Nida ve Neriman Tüfekçi anlatıyor(*):
“1978 yılında, Devlet sanatçısı sıfatıyla Japonya Kültür Bakanlığının davetlisi olarak gitmiştik. Konserlerimiz bitip Türkiye’ye geleceğimiz zaman bizlere bir çay-veda partisi hazırlamışlardı. Davetlerine saz ekibimizle iştirak ettik. Hoş sohbetten sonra onlar bize, biz onlara kendi geleneksel ezgilerimizden muhabbet gösterileri sunduk.
Toplantı sona ermek üzereydi ki telli çalgıları (şamisen) eşliğinde bize EĞİN’in,”Gızardı Gayalar” türküsünü çalmaya başlamazlar mı? Biz de türkü’ye ben sazımla Neriman da sesiyle iştirak ettik.
Parça bittiğinde “bu müziği nereden öğrenip çalıyorsunuz?” deyince verdikleri cevap ile çok şaşırdık. Kaşları çatık bir şekilde baş sazları bize dönerek "bu zaten bizim melodimiz, bilmiyor musunuz..?”
Diye cevap verince:
Neriman’la hayret edip, yüz yüze bakıştık. Neriman birden bana dönerek.. “Ne alâka Nida, bu tamamen Eğin’in “Gızardı kayalar’ı değil mi, neden onlar sahipleniyorlar ki?..
Japonya'daki çay partisi bitmiş ama yeni bir konu açılmıştı.
Konuyu tartışacak zaten zamanımız da olmadığından hiç bir şey söyleyemeden Japon müzisyenlerle vedalaşıp çay partisinden ayrılıp otelimize döndük.”
* * *
Konu o gün bugün muallaktır…
Eğin'den Japonya'ya mı,
Japonya'dan Eğin'e mi,
Yoksa hiçbiri mi?
___________________________________
(*) Konu 24 Ocak-4 Şubat 1991 “Özden Gazetesi”; 1992 de ise “Gurbet gazetesi”nde haber yapılmış, olayı bizzat yaşayan Nida Tüfekçi tarafından aynı tarihlerde Kültür Bakanlığı'na bildirilmiştir.