Atölyeyi düzenleyen Erdem Temel;
“Her materyalin yaratabileceği bir ses potansiyeli var. İnsanlar gündelik eşyalarda bunu göz ardı ediyor. Hiç aklınıza gelmeyecek şeylerin seslerini dinlemek bana çok daha büyük zevk veriyor. John Cage diye bir avangart kompozitörün amfilenmiş kaktüs gibi deneylerini izleyerek, her nesneyi ses çıkartan bir malzeme olarak görmeye başlamıştım hayatımda. Bu görüşü de insanlarla paylaşmak için bir fırsat oldu sadece.”
Erdem ve Melike ayrıca vegan. Ve kendi kurdukları ODR enstrümanları markası ile hayvansal hiçbir ürün kullanmadan yapılan enstrümanlar üretmeyi hedefliyorlar.
“ODR mitolojiden gelen bir karakterin ismi. Enstrümanlarda insan zihninin oluşturduğu biçimleri kullanmayı reddediyor, doğanın bize verdiği formları kullanarak enstrüman yapmaya çalışıyoruz. Örneğin saksafonu bambudan yapıyoruz. Pirinci dövüp bir şekil vermek yerine bambunun kendine has şekliyle sesi oluşturuyoruz. Tarihe baktığımızda da uzun saplı enstrümanların atası su kabağından yapılmış bir enstrüman. Aslında bizim yaptığımız şey antik düşünceyi günümüz koşullarında yeniden canlandırmaya çalışmak.”
İnsanların, alışık olmadıkları için ilk zamanlar gitarlarının gitar olduğunu bile anlamadığını söylüyorlar. Bu yüzden de herkesin görmeye alışkın olduğu müzisyenlerle video çekerek bu güzel girişimi yaymaya çalışıyorlar.
Erdem Temel; “Ya bir fantezi olarak görüyorlar, ya da süs eşyası zannediyorlar. Biraz ezber kıran bir şey olduğu için arada kalmışlık var tepkilerde. Bunu yavaş yavaş aşma sürecindeyiz ki, bu Türkiye’de oldukça zor oluyor.”
Geri dönüşüm enstrüman konusunda bilgiye ulaşmak zor olduğu için bir enstrüman yapımını geliştirmenin zaman ve emek istediğini belirtiyorlar. Ve en eski tekniklerle enstrüman yapımını yeniden keşfediyorlar.
“İnternete su kabağından nasıl enstrüman yapılır diye yazınca, bir şey çıkmıyor. O yüzden başka bir işe zaman ayırdığımızda işler sekteye uğruyor. Sadece bu hayalimizi devam ettirebilecek kadar maddi geri dönüş bekliyoruz. Bunu yaparak çok zengin olalım, efsane olalım gibi bir derdimiz zaten yok.”
Bundan sonraki atölyeleri, belirli aralıklarda Çağrı Yalçın yürütecek. Ve daha da fazla çeşitte vurmalı ve telli çalgıların yapımına yer verecekler. (1)
___________________________________