Ses rengi olarak mey, zurna ve sipsi seslerine benzeyen ve Türk müziğinde de rast makamına denk gelen bir dizisi olan Gevreyik Düdüğü, adı aldığı Gevreyik otundan geliyor.
Yıllardır Doğu Karadeniz Bölgesi’nde türküler ve çalgılar üzerine araştırmalar yapan Giresun Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Öğretmeni Emrah Kaya, kaybolmaya yüz tutmuş çalgıları da gün yüzüne çıkartmak için yaptığı çalışmalar kapsamında keşfettiği gevreyik çalgısını Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Öbektaş Beldesinde yaşayan Yakup Demir’den öğrenmiş.
Emrah Kaya çalgıyı buluşu ve icrası hakkında şu bilgileri veriyor:
"Aslında Kuşburnu düdüğü yapmaya gitmiştim. Burada ‘Gevreyik Düdüğü’ denilen çalgıyla karşılaştım. Çalgının literatür taramasını yaptım ama daha önce tespit edildiğine dair bir kaynağa rastlayamadım. Bu çalgıyı Gümüşhanelilerin ve Türk müziği dünyasının bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bölgede yetişen gevreyik otunu alarak önce çalgıyı kendi evimdeki atölyede yapmaya başladım ve orijal bir ses çıktı, tınısını Gümüşhane’de bir müzik stüdyosunda icra ederek kayıt altına aldık. Eskiden beri 5 delikle yapılan çalgı daha çok çobanlar tarafından kullanılıyor. Türk müziğinde rast makamına denk gelen bir dizisi var. 5 delik, 6 ayrı ses çıkıyor bu çalgımızdan. Ağızlığı üzerinde dili var. Normalde bu sipsilerde de olan bir şey. Aldığımız bilgiye göre yörede çiftlisi de yanyana yapılırmış. Tulum gibi de eskiden çalındığı söyleniyor. Mey ile sipsi karışımı bir tınıya sahip. Bazı insanlar gür sesinden dolayı zurnaya da benzetiyor. Çalgıyı 1.Uluslararası Gümüşhane Sempozyumu’nda Gümüşhane’nin müzik folkloru üzerine yaptığı araştırmalar içerisinde bildiri olarak sundum. Çalgının bir özelliği var. Boyunun uzunluğuna göre delikler açılıyor ve bunlar parmak hesabına göre yapılıyor. Bir de içinin çapına göre sesleri gür ve ince olarak çıkıyor. Boyu uzarsa kalın, kısaysa daha ince bir ses çıkıyor...”