Bugün - Tuesday, November 19, 2024
Foto Galeri
Video Galeri
Firma Rehberi
Künye
Reklamlar
Üye İşlem
 Bize Ulasin
www.musikidergisi.com Logo
-
İstanbul 27°°C
Yazar Detayları

Suraya Agayeva

Suraya Agayeva - Üzeyir Hacıbeyli'nin 130. doğum yıldönümü anısına...

Üzeyir Hacıbeyli'nin 130. doğum yıldönümü anısına...
Yazı Tarihi: Saturday, November 7, 2015

Azerbaycan Cumhuriyeti, çeşitli ulusal ve uluslararası etkinlikleri içeren zengin bir müzik hayatına sahiptir. Bakü, Gence, Şeki, Kebele ve ülkenin diğer şehirlerinde doğu ve batı müzik türlerini içeren festival, sempozyum ve yarışmalar düzenlenmektedir. Geleneksel Azerbaycan müziği olan muğam, âşık sanatı yanısıra klasik batı müziği, caz ve başka türler de bunlar arasında yer almaktadır. Haydar Aliyev Vakfı, Azerbaycan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Besteciler Birliği ve başka kurumlar tarafından desteklenen etkinliklere dünyanın birçok ülkesinden ve doğal olarak kardeş Türkiye’den de davet edilen sanatçılar ve bilim adamları katılmaktadır.

Şimdi artık bir gelenek halini alan etkinliklerden biri, her sene Eylül ayının 18'inde, Azerbaycan’ın büyük bestecisi, aydını, bilim adamı ve eğitimcisi Üzeyir Hacıbeyli’nin (1885-1948) doğum gününün kutlanması ve buna bağlı olarak 10 gün süren uluslararası müzik festivalidir.

Bu seneki etkinlik Üzeyir Hacıbeyli’nin 130. doğum gününe adanmıştır. Ayrıca, bestekârın “Azerbaycan Halk Müziğinin Esasları” adlı kitabının yayınlamasının 70. yıl dönümü de kutlandı.

Tarihçe

Üzeyir Bey’i anma töreni ilk kez ölümünün birinci yılında görkemli orkestra şefi Niyazi Takizade’nin (1912-1984) teşebbüsü ile gerçekleşti[1]. Bundan sonra Maestro Niyazi her sene 18 Eylül’da yöneticisi olduğu Azerbaycan Devlet Senfoni orkestrası ile Hacıbeyli’nin adını taşıyan Azerbaycan Devlet Konservatuarının[2] önünde ve bestecinin heykeli karşısında onun ölmez operası “Köroğlu”dan Uvertür’ü ve diğer eserlerini seslendirdi. Bu törenlere sadece profesyönel müzisyenler değil, çağdaş milli müziğin duayeni Hacıbeyli’ye saygı ve minnettarlığlarını ifade etmek isteyen bircok vatandaşlar ve müzikseverler de iştirak ediyordu. 1995 yılında Niyazi’nin bu teşebbüsünü devlet üstlendi. O dönemin Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in direktifi ile 18 Eylül tarihi, Azerbaycan’da resmi olarak "Üzeyir musiki günü" ilan edildi ve bu güne bağlı olarak uluslararası “Hacıbeyli Müzik Festivali”nin yapılmasına karar verildi.   

Şuşa

Üzeyir Hacıbeyli, Karabağ’ın[3] Şuşa kazasının Ağcabedi[4] köyünde doğdu. Babası Abdülhüseyn Bey dönemin geniş bilgili bir şahsiyeti ve ünlü Karabağ şairesi, toplum adamı Hurşidbanu Natevan’ın (“Han kızı”) şahsi sekreteri ve onun Ağcabedi köyündeki malikânesinin yöneticisi [kâhyası] idi. Annesi Şirinbeyim Hanım Karabağ’da meşhur Aliverdibeyov soyundandı. Küçük Üzeyir bir aylık iken ailesi ana yurtları olan Şuşa şehrine döndü. O dönemde Şuşa şehri “Şarkın Konservatuarı” olarak adlandırılırdı. Buradan, ünü Azerbaycan hudutlarını aşmış birçok müzisyen, hanende, besteci ve müzik bilim adamı yetişmiştir. Şuşa’da devamlı olarak müzik-şiir meclisleri düzenlenirdi. Bu meclislere diğer şehir ve ülkelerden gelen yetenekli sanatçılar da katılıyordu. Onların amacı hem kendi maharetlerini sergilemek, hem de muğam üstadlarından bilgi edinmekti. Üzeyir ilk öğrenimini buradaki medresede ve daha sonra Rus-Azerbaycan okulunda aldı. İlk müzik eğitimi öğretmeni Azerbaycan halk ve muğam müziğinin bilicisi olan dayısı Ağalarbey Aliverdibeyov idi. 1897 yılında, Abdürrahim Hagverdiyev (1870-1933), “Mecnun Leyli’nin mezarı üstünde” adlı tek perdeli bir tiyatro oyununu Şuşa’da sahneye koydu. Meşhur Karabağlı hanende Cabbar Karyağıoğlu’nun başrolünü üstlendiği bu müzikli oyuna, 13 yaşındaki Üzeyir koro ile iştirak etti.

Çocukluk yıllarını Şuşa’nın yüksek uygarlık ortamında geçiren Üzeyir, burada Azerbaycan müziğinin sırlarını ve ünlü Karabağ tarzeni Mirza Sadık Esatoğlu  (1846-1902) tarafından yeniden düzenlenmiş olan tar müzik aletini çalmağı öğrendi.

Yetişkinlik çağı

Hacıbeyli, 1899-1904 yıllarında Gürcistan’ın Gori Öğretmen Okulunda okurken keman ve teori dersleri aldı. Burada, kendisi ile aynı günde doğan ve dostlukları hayatının sonuna kadar süren, geleceğin ünlü Azerbaycan bestekârı Müslüm Magomayev (1885-1938) ile tanıştı. Öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra, kısa bir süre Hadrud köyünde (1904) ve sonra Bakü’de öğretmenlik yaptı. Bakü’de ilk muğam operaları ve müzikli komedilerini besteledi. Gazete ve dergilerde, bilimsel makaleler ve cesaretli siyasal hiciv yazıları yayınladı. 1911 yılında müzik eğitimini önce Moskova’da ve daha sonra St. Petersburg Konservatuvarında sürdürdü. 1914’te Bakü’ye döndükten sonra çok yoğun bestecilik çalışmaları ve Azerbaycan müzik eğitimi alanında önemli projelerin gerçekleşmesi ile meşgul oldu.

İlk yaratıları

Ü. Hacıbeyli’nin faaliyetlerinden söz edilirken çoğu kez haklı olarak “ilk” kelimesi kullanılır. Bunlardan birkaçını zikredelim:

Üzeyir Hacıbeyli Doğu dünyasında ilk milli muğam operası (“Leyli ve Mecnun”, 1908), ilk milli müzikli komedilerin/operetlerin bestecisidir (“Er ve Avrat”, 1909, “O Olmazsa Bu Olsun / Meşhedi İbad”, 1910 (1911'da sahnelendi), "Arşın Mal Alan" 1913).  1919 yılında Azerbaycan’ın Milli marşını besteledi. 1921'de, Bakü'de ilk Azerbaycan Devlet Konservatuvarı ve Türk Müzik Okulunu kurdu. M. Magomayev’le birlikte ilk “Azerbaycan türk halk mahnıları” nota toplusunu 1927'de yayımladı. 1931’de ilk notalı halk çalgı orkestrasını, 1934’de, Azerbaycan Besteciler Kurumu Başkanlığını kurdu. 1945 yılında Hacıbeyli’nin teşebbüsü ile Milli Bilimler Akademisinin nezdinde müzikoloji bölümünü de içeren “Sanatlar Tarihi” bilimsel araştırmalar Enstitüsü yaratıldı (şimdiki Mimarlık ve Sanatlar Enstitüsü). İlk müdürü ve müzikoloji alanında ilk akademi üyesi olarak Hacıbeyli atandı. 1945 yılında, üzerinde senelerce çalıştığı “Azerbaycan halk müziğinin esasları” kitabını yayımladı.

“Azerbaycan halk müziğinin esasları”

Üzeyir Hacıbeyli, Azerbaycan müziğine yeni bir istikamet vermiş ve milli bestekârlık ekolünün temelini kurmuştur. Makam teorisi ve bestecilik alanında gerçekleştirdiği ıslahatları/yenilikleri içeren, “Azerbaycan halk müziğinin esasları” kitabı yalnız Azerbaycan’ın değil, Sovyet Asya Cumhuriyetlerinin çağdaş müzik sanatlarının gelişmesinde de büyük etkisi olmuş ve bir örnek oluşturmuştur.

Çağdaş müzikoloji yazarları bazen, Hacıbeyli’nin makam nazariyatının 12 basamaklı eşit tamperaman sistemi ile takdim edilmesi sebebini yanlış olarak yalnızca Sovyet rejiminin zorunlu şartlarına bağlar. Hâlbuki bu metodun seçilmesinin başka daha önemli bir sebebi vardır[5]. Bu hususu Hacıbeyli’nin kendisi de sözü geçen kitabında belirtmiştir. Bu konu ile ilgili kısa bir açıklama yapmak isterim.

Vatansever bir insan olan Hacıbeyli, çok yönlü ve zengin Azerbaycan müzik kültürünün en kısa bir zamanda dünyaya tanıtılması arzusunda idi. Bu amaca ulaşmak için, Azerbaycan müzik eserlerinin Amerika, Avrupa, Asya çalgı toplulukları, senfoni orkestraları tarafından icra edilmesi gerektiğine inanıyordu. Bundan dolayı, bu müzik eserleri dünyaya yaygın olan bir nota sisteminde,  yani 12 basamaklı eşit tamperaman sisteminde yazılmalıydı. Bununla beraber, Hacıbeyli milli geleneksel müziğin korunmasına ve yapıtlarda bu müziğin özelliklerinin yansımasına da büyük bir önem veriyordu. Bütün bu öğeleri içeren, bir araya getiren bir ders kitabına, kılavuz tipinde bir kitaba ihtiyaç vardı. Bu amaç doğrultusunda, çocukluk zamanından beri Karabağ’da, Bakü’de yüzlerce muğam eserinin yorumlarını duyan ve hafızasında koruyan genç besteci, milli müzik servetinin tahlili ve sistemleşmesi üzerinde yoğun çalışmalara başladı. Azerbaycan müzik kültürünün diğer sahalarında da yaptığı mühim çalışmalar ile de amacına ulaşmak için yaklaşık 20 sene çalıştı ve “Azerbaycan halk müziğinin esasları” adlı teori kitabını 1945’te yayımladı. Bu kitabın gelecek kuşak bestecilerine yardım amacıyla yazıldığını yazar özellikle belirtmiştir. Bu kitapta makam sanatının kısa tarihçesi verilir, Azerbaycan soylu Safiyuddin Urmevi (13. yy), Abdulkadir Marağalı (14-15.yy.) ve Mirmöhsün Navvab Karağbağlı’nın (Şuşalı, 19-20.yy.) makam sanatının gelişmesinde esas rolleri açıklanır. Ayrıca, el-Kindi, Farabi ve İbn Sina’nın bu muhteşem makam “binasının” kurulmasına yaptıkları katkıların sözü edilir. Bu kitapta, makam dizileri ve seyir örnekleri, ritimli makamsal parça örnekleri, 12 basamaklı eşit tamperaman sistemine göre yazılmıştır. İlk yayını, Sovyetler Birliğinde ortak dil olan Rusça olarak yapıldığından, bu kitap yalnız Azerbaycan müzisyenleri için değil diğer Sovyet Cumhuriyetleri, özellikle Orta Asya müzisyenleri için de bir rehber olmuştur.

Burada hatırlatmak gerekir ki, 20. yüzyılın 30. yıllarında (1930'lar) Sovyetler birliğinde, Azerbaycan da dahil, birçok yüksek devlet temsilcileri milli gelenekleri bir gerilik, irticalık göstergesi gibi sayıyor, muğam sanatına, tar, kemança çalgılarına karşı çıkıyordular. (O dönemde buna benzer bir durum Türkiye’de de görülüyordu). Fakat, Üzeyir Bey başta olmak üzere, Azerbaycan’ın önde gelen aydınları milli kültürün yaşaması ve gelişmesi için hayatlarını bile kurban etmeğe hazırdılar. Sonunda bu manevi mücadelede başarılı oldular. 1925. yılında Hacıbeyli ünlü muğam üstadları ile birlikte Müzik Okulunda muğam dersleri için program düzenledi. O’nun teşebbüsü ile Konservatuarda Halk müziği araştırma bölümü açıldı ve görkemli ses sanatçısı Bülbül müdür olarak atandı.

Temeli Hacıbeyli tarafından atılmış bu eğitim yönteminin uğurlu neticeleri Azerbaycan’da çok kısa bir zaman içinde görüldü. Azerbaycan bestecilerinin yapıtları dünyanın en ünlü orkestraları, müzisyenleri tarafından icra olundu. Birçok örnekler arasında burada sadece birinin adını vermekle yetiniyorum. Örneğin 1948 yılında, 26 yaşında genç besteci Fikret Amirov dünyada ilk kez yeni, senfoni muğam müzik türünün yaratıcısı oldu. Onun  “Şur” ve “Kurd-Ofşarı” senfoni muğamları ayni sene içerisinde meşhur orkestra şefi Leopold Stokovski’nin yöneteminde Houston senfoni orkestrası tarafından icra edildi.

Şunu da belirtemek gerekir ki, Hacıbeyli aynı zamanda Azerbaycan geleneksel müziğinin asıl ses dizisinin piyano akorduna zıt olduğunu ve tar çalgısının özel perdelerini içeren bir sistem üzerinde kurulduğunu kendi makalelerinde yazıyordu. Azerbaycan makam sisteminin ve makam dastgâhlarının gerçek seslerine en yakın bir şekilde seslenmesini sağlayan bir nota yazısının arayışındaydı. Fakat ne yazık ki bu arzusunun gerçekleşmesi için ömrü yetmedi.

Yıldönümü etkinlikleri

Ü. Hacıbeyli’nin yıldönümü etkinlikleri, her yıl olduğu gibi, 18 Eylül 2015 sabahı halk ve devlet görevlilerin katılımı ile Bakü’nün Fahri Mezarlığındaki mezarı başında anılması ile başladı. Etkinliğe katılanlar sonra, büyük zorluklarla Şuşa’dan Bakü’ye, Ulusal Sanat Müzesine getirilen büyük Azerbaycan sanatçı ve yazarlarının  (Ü. Hacıbeyli, Bülbül, Hurşidbanu Natevan’ın) Ermeniler tarafından kurşunlamış büstlerini ziyaret ettiler. Bunun ardından Bakü Müzik Akademisinde, Hacıbeyli’nin heykeli önünde, Milli Konservatuarda konser verildi. Ü. Hacıbeyli’nin Ev-müzesinde, Azerbaycan Besteciler Birliğinde bilimsel konferanslar oluşturuldu. Aynı zamanda, Besteciler Birliğinde, Müslüm Magomayev’in yıldönümüne adanmış bir konferans da yapıldı.

18 Eylül akşamı, Haydar Aliyev Sarayında, resmi şahısların da katıldığı görkemli bir açılış konseri verildi. 10 gün süren festivalde İtalya, Kanada, Türkiye, Gürcistan, Suriye, Estonya, Letonya ve Rusya’dan gelenler ve Azerbaycanlı sanatçıların katılımı ile konserler ve tiyatro gösterileri yapıldı, bazı eserleri Bakü’de ilk defa icra olundu. Konserlere birçok yabancı ülkelerin büyükelçileri de teşrif etti. Bestekârın yıldönümü Bakü, Ağcabedi’de olduğu gibi, ülkenin diğer şehirlerinde ve yurt dışında kutlandı.

Festivalin unutulmaz etkinliklerden biri Müslüm Magomayev Azerbaycan Devlet Filarmonisi'nde düzenlenen Azerbaycan Devlet Oda Orkestrası'nın konseri idi. Konsere Türkiye’nin tanınmış sanatçıları, orkestra şefi Hakan Şensoy ve gitarcı Sinan Erşahin iştirak etti. 

Hakan Şensoy Bakü’ye daha önce de gelmişti fakat Sinan Erşahin’in Azerbaycan’a bu ilk gelişiydi. Konser Hacıbeyli’nin meşhur “Arazbarı” parçası ile başladı. Konserin bitiminde Hakan Şensoy, müzisyenlere ayağa kalkmalarını işaret ettikten sonra, kendisi de salona, dinleyicilere dönerek eserin notasını dudaklarının üstüne koydu. Şensoy’un bu jestini ve orkestranın icrasını salondaki izleyiciler coşku ile karşıladı ve ayakta alkışladı.

(Arazbarı eseri için bkz: https://www.youtube.com/watch?v=HPFCF0PA2ck )

Konserde Kazakistan bestecisi, Kazakistan Besteciler Birliği Başkanı Balnur Kıdırbek Hanım’ın,  Ü. Hacıbeyli’ye adadığı  "Türk Akademik Musikisinin Babası" adlı eseri, Azerbaycan bestecisi Musa Mirzayev’in Ü. Hacıbeyli’ye adadığı  “Poema”sı, Hakan Şensoy’un “Yol Yorgunu”, A. Durdağ’ın “Guba’nın ak elması” (Türkiye’de  Deryada Deryalıklar” veya “Iğdır’ın Al Alması” adı ile bilinen) Azerbaycan türküsünün yaylı sazlar orkestrası için yaptığı düzenlemesi, A.Vivaldi, R. Dyens, E. Allesio ve J. Gade’nin  gitar eserleri büyük başarı ile icra olundu.

Yurt dışında kutlamalar

Üzeyir Hacıbeyli’nin 130. yıldönümü dünyanın birçok ülkesinde kutlandı. Yazıyı daha fazla uzatmamak amacıyla sadece Amerika’da düzenlenen etkinliklerden söz edeceğim.

Kaliforniya’nın Los Angeles, San Diego, Santa Monica, Long Beach, Monterey, West Hollywood şehirlerinde, 18 Eylül, Ü. Hacıbeyli’yi anma günü olarak ilan edildi.

1945 yılında çekilmiş olan “Arşın Mal Alan” filmi ve oyunu 136 ülkede ve 36 dilde gösterildi. Reşid Behbudov ve Leyla Bedirbeyli’nin başrollerini oynadıkları bu sanat eseri, Azerbaycan’ın Los Angeles Başkonsolosluğu girişimi ve desteği ile 19 Eylül 2015’de, Hollywood’un en eski sinemalarından,  “Ricardo Montalban” sinemasında gösterildi. Gösteri Azerbaycan’ın ölmez bestecisi Üzeyir Hacıbeyli’nin doğumunun 130, “Arşın Mal Alan” filminin 70 ve Reşid Behbudov’un 100.  yılına adanmıştır. Ayni vesilesiyle ABD’nin Kaliforniya kentinde özel posta pulları yayınlandı. Üzeyir Bey Hacıbeyli’ye adanmış posta pulunun üzerinde “Koroğlu”  operasından notalar yer alır.

17 Eylül 2015’de, Azerbaycan’ın dahi bestekârı Üzeyir Hacıbeyli’nin doğumunun 130. yılı,  ABD Kongresinin Temsilciler Kurulu toplantısında anılmış,  Kongre üyesi Paul Gosar, Ü. Hacıbeyli’nin hayatı ve yaratıcılığının üzerine konuşma yapmıştır.

 



[1] Besteci ve orchestra şefi Niyazi hakkında iki makale “Musiki Dergisinde” yayınlanmıştır:

 http://www.musikidergisi.net/?p=2371

[2] Şimdiki adı “ Üzeyir Hacıbeyli Bakı Musiqi Akademisi”dir.

[3] Türk dillerindeki “Kara bağ”: koyu renkli, sık, büyük bağ” anlamındadır. Orta çağlarda Karabāğ-i Arrān biçiminde de tanımlanırdı.Arran –  Gence, Karabağ, Şirvan illerini içeren Azerbaycan Cumhuriyeti’nin  bölgesi.

[4] Ağcabedi, Mil ve Karabağ  düzünde yer alan Azerbaycan’ın eski yerleşim mekanlalarından biridir, sonralar şehir statüsü almıştır.

[5] Ağayeva S., Hacıyev Ş. Azərbaycan muğamlarının səs sisteminin tədqiqi problemlərinə dair. “Muğam aləmi” II Beynəlxalq elmi simpoziumunun materialları. Bakı, 2011, Mart, s.16-26.

 
İletişim E-Posta: - Telefon:
 
Yorumlar
*** Yorum Yaz
Bu yazıya hiç yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yapın.

Diğer Yazıları

Üzeyir Hacıbeyli'nin 130. doğum yıldönümü anısına...
Azerbaycan Muğamı Ansiklopedisi…
Diğer Yazarlar

Münih LMU Müzikoloji Enstitüsü’nde "Gültekin Oransay" rafı...
Kitabu İlmi'l-Musiki Alâ Vechi’l-Hurûfât'ın müellifi kimdir? -16-
Çalgıları geliştirmek nedir, nasıl olur?..
Fazıl Say'ın Feyzi Erçin'e desteği…
Nida Tüfekçi’nin Öğrencisi Olmak!..
Yazılarınızı bekliyoruz... Musiki Dergisi
Spor yazarı mı, müzik yazarı mı?..
Yeni YÖK’ün ve değerli başkanı Sn. Saraç’ın övgüye değer kararı: Müzik öğretmenliği açısından yapıcı bir değerlendirme…
Yirminci yüzyıl: İcracının çağı*...
Meragi niçin 24 şube dedi? Hurufilikten etkilendi mi?..
Çevrimiçi Türk Halk Musikisi Videoları: "Konma Bülbül Konma Nergis Daline"
Günün Sözü
Düşünmek zor bir sanattır. Bu sebeble çoğunluk sürüyü takib eder...
(Carl Gustav Jung)
Yazarlar 
Röportajlar
Fırat Kutluk “Neden Müzik Dinleriz?“...
Ayhan Sarı - Kitabın adından başlayalım mı?  Buna bağlı olarak da kitabın sonunda müziği neden dinlediğimizin yanıtını veriyor musun? Fırat Kutluk - ...
»
»
»
Tarihte Bugün
Arşiv Arama
Facebook
Anasayfa
Site Haritasi
Sitenize Ekleyin
RSS Kaynagi
Hakkimizda
Reklamlar
Künyemiz
Facebook
Twitter
Bize Ulaşın
Copyright ©2013 - Tüm haklari sakli tutulmaktadir.
Bu sitede yayinlanan tüm resim, materyal ve içerigin telif haklari tarafimizca sakli olup izinsiz alinip kullanilamaz.
0.36ms
cheap jordans|wholesale air max|wholesale jordans|wholesale jewelry|wholesale jerseys