Musiki Dergisi'nin sayfalarından yeniden merhaba!
03-04 Mart 2016 tarihlerinde Konya Necmettin Erbakan Üniversitesinde gerçekleştirmiş olduğum etkinlik ardından kısa bir İstanbul soluğundan duyular ve düşünceler paylaşmak istiyorum..
Konya her zaman ulvi yapısıyla derin sevgi duyduğum bir yerdir. Mevlana ve Şems kültüründe doğan bir sevgi öncelikle. Müzik , sevgi .. Koro ve Sevgi ! Yer de Konya olunca duyularım ve ruhum kendiliğinden daha bir başka adım attırdı. Tabi ki bunun perçinleşmesinde heyecan duymam’da davet edildiğim kurumun değerli yapısı ve çok değerli hocaları ile öğrencileri..
Koro Müziği de benim Başlangıçlarımın en büyüğü olmuştu. Hangi başlangıcımdan ? tabiki ilk nefesten, çocukluk ve gençlik ile bugüne gelinen zamanın dilimlerinde yaşadığım duyular anlar, yaşamlardan sonra artık hayata tek başıma adım atmamda bir KİMLİK kazanmamda KORO beni BAŞLANGICIM olmuştu. Tabiki kendi deneyimlerime , hislerime ve kendimce çabalarıma.. Herkesin olduğu gibi..
Nedir bu Başlangıcım? Hayatımızın bir başlangıcı var değil mi ya da bir çok.. İlk nefes.. İlk Inga.. ilk yürüyüşler , İlk iletişim kurmalar, ilk öğrenmeler , ilk gülümsemeler , ağlamalar ,üzülmeler , okullar, tecrübeler , başarılar , sorunlar ,çözümler.. ilk deneyimleyip ilk başlangıcını yaşadığımız bir çok an.
Kısaca gerçekten yaşantımızın akan giden çizgisinde hep bir BAŞLANGICIMIZ var.
Koro Müziği de benim Başlangıçlarımın en büyüğü olmuştu. Hangi başlangıcımdan tabiki ilk nefesten çocukluk ve gençliğe giden aranın zaman dilimlerinde yaşadığım duyular anlar, yaşamlardan sonra artık hayata tek başıma adım atmamda bir KİMLİK kazanmamda KORO beni BAŞLANGICIM olmuştu.
Koro gerçekten her derde devadır. Tabi ki onu tüketmesini ya da bize ve bizim onunla yaşama seslenişimizi iyi keşif edersek. Sanırım bende öyle. Koro’dan doğan tecrübelere özgüveni düşük bir bireyden, utangaç bir yaşam algısından beni soyutlayan ilk başlangıçlarım koro ile oldu. Müzik ve Koro sevgimle yaşamda, gelecek kurmada ve gerçekten benliği ile bir birey olmada Koro bana bir Başlangıç oldu. Aşamalar, aşamalar… İşte Koro müziğinde bir koristlikten koro şefi olmaya, arasında ve bugün sahip olduğum niteliklerin ya da birçok olumlu olumsuz tecrübelerin hepsinin altında Koro yaşamım mevcuttur. Başlangıcım işte bu anların Müzikal- Yaşamsal ve Korosal bir algıyla Gençlerle paylaşmak..
Gelecekte müzik öğretmeni olacak gençlerle buluştuk ve onlara sordum ya sizin Başlangıcınız?
Bunları konuştuk, tabi ki sadece konuşmadık Korosal yapıda teknik çalışmalar, eserler üzerine müzikal yorumlamalar ve en iyi seslenmeleri keşif etmeye çalıştık . İki gün sonunda minik bir dinleti yaptık. Her şeyden önce kendimiz için ! Okulun giriş bölümünde yüksek mimarideki alanında akustik bir alanda bir dinleti gerçekleştirdik. Sanırım okul tarihinde o alanda yapılmış ilk koro sesleri de ayrı bir Başlangıç olmuştu..
O koşturmaca için de bu güzel gençlerin bir önceki kuşağında olan güzel sanatlar lisesimize gittik . Bir öğleden sonramızı ayırdığım bu zaman diliminde okul hocalarımız ve öğrencilerimizle zamanı iyi kullanarak karşılıklı olarak kaliteli ve etkili bir söyleşi , koro atölyesi gerçekleştirdik. Yüzleri ne güzel gülüyordu. Gözlerde birçok umut gördüm. Başlangıçlar..
Koro eğitimi özelikle Müzik Öğretmenliği bölümlerinde ne kadar önemli.. Hem sosyal olmada, hem müzikal kimlik kazanmada , ayrıca donanımsal yapıda. Müzik Öğretmenlerimizin koro donanımları öylesine önemliki bugün "birlikte şarkı söyleme" kültürümüzün eksikliğinin giderilmesinde en büyük ilaç ama ne yazık ki bu kadar eğitimlere, mezunlara rağmen karşın öğretmenlerimizin bu alandaki üretimleri beklenin çok altında.. Bu konuda ülkemizde "Donanımlı Şef Kültürü Yetiştirme" olgularında büyük atılımlar yapılması gerekmektedir.
Yeniden üniversitemize dönelim. Öncesi Selçuk Üniversitesi çatısı altında 1987 yılında Türk Müziği alanında değerli üretimler gerçekleştiren Cinuçen TANRIKORUR’un adımlarıyla Türkiye’de Türk ve Batı Müziği eğitimi ortak kültürüyle Müzik Öğretmeni yetiştirme modelini başlatmaya adım atan ülkemizin beşinci kurulan müzik eğitimi ana bilim dallarımızdan Konya..
İki gün boyunca tüm okul öğrencilerinin tüm derslerden izinli sayılması katılımın da yüksek olmasında çok etkili olmuştu. Enerjinin yüksek olduğu iki gün boyunca nitelik olarak üst seviyede bir çok genç arkadaşımla tanışmaktan ve birlikte üretmekten çok mutlu oldum. Öğrendiğim üzere bu atölye okulun şimdiye kadarki en yüksek katılımlı atölyesi olmuş.
Genel olarak baktığımda diğer üniversite gençleri ile sorunlar ortak. Okul müfredat programları, okullardaki bürokrasi, çağı yakalama üzerine bakış açıları, gençlerin yaşamsal sorunları, öz güven eksiklikleri vb. Sanırım bunlar artık ortak sorunlarsa çözümlerde artık ortak olmalıdır. Müzik yetiştirme programlarının artık sanırım biraz çağ gerisinde kaldığını söyleyebiliriz. Bu nitelendirmelerim Konya ile ilgili değil bu arada. Burada bir saptama yaptım. Sorunlar ortak. !
Müzik Öğretmenliği ne kadar önemli bir meslek.. Donanımı yüksek MÜZİK sonrasında pedagojisi yüksek ÖĞRETMENLİK .. Müzik Öğretmenliği .. Bu ikisini iyi buluşturmamız gerekiyor. Bana göre Müzik’te sorun var.. Müziğin donanımsal aktarımlarını , sistemlerini, eğitimlerini yeniden kurmamız gerekecek.. Gençlerin gözlerinden bu istek okunuyor.. Sadece Konya’dakiler değil tabi.. Bence her yerde.. Peki neden uzaklaşıyorlar..? Neden özgüvenleri eksik..? Kendi hataları yok mu ? elbet var.! Ama çok daha heveslendirici bir yenilik gerekiyor. Ama ne olursa olsun kurulmuş bir sistem var. Bu Sistem içinde her birimizin kendimizi keşif edebileceği ve BAŞLANGIÇ yapabileceği bir ortam var. En büyük adım önce MÜZİĞİ sevmek.. Dinlemede, icra etmede.. Öğrenmede.. Gerisi inanın kolay..
Okul köklü bir kurum olmaktan dolayı bir çok alt yapısını tamamlamış. Bina ve müzikal alet - gereçlerde birçok kuruma göre çok iyi durumda pozitif bir çehre var. Her şeyden önce okul içinde iyi bir kurumsal yönetim ve organizasyon şekli mevcut. Gözlemlerim ve sohbetler ışığında kurumun algısına göre bir işleyiş mevcut. Kişilere göre değil sisteme dair bir işleyiş var. Bu oldukça önemli bir[MG1] kültür. Maalesef genel olarak kurumlarımızda kişilere göre müzikal kimlikler oluşmakta ya da oluşamamakta.. Hâlbuki sistem ne kadar önemli.
Bundan dolayı Necmettin Erbakan Universitesi Eğitim Fakultesi Guzel Sanatlar Bolüm başkani değerli Prof. Yusuf Akbulut, atölye çalışmalarıma bizzat katılan Müzik Eğt. ABD Başkanı Sayın Prof. Dr. Nalan Yiğit’e, tanışmaktan çok mutlu olduğum değerli besteci eğitimci Doç. Dr. Aynur Elhan Nayira ve sicak yaklaşımları ve pozitifliyle Koro eğitimcisi Sayın Dr. Vahide Bahar Yiğit hocama, atölyeyi arada bir gelip izlemeye gayret eden vakit ayıran ana bilim dalı hocalarını çok teşekkür etmek isterim. Tabi ki özel bir teşekkür , tüm bu güzel dünyanın oluşumunu sağlayan Koro Eğitimcisi Doç. Dr. Sema Sevinç hocamıza .. Konya’da güzel bir okul var.. ve geleceğe umutla bakmamı sağlayan gençleri var. Teşekkürler.. Belki güz dönemi çok daha büyük bir atölye sanırım bizleri bekliyor ..
Konya’nın ardından soluğu İstanbul’da almıştım. Musiki Dergisi'nin çok değerli kurucusu Müzikolog GTM Koro Şefi Dr. Ayhan SARI hocamızla arada bir yaptığımız İstanbul Sohbetlerimize bir yenisi eklemek üzere yanında bitiverdim.
Ayhan Sarı hocamızın yaklaşımlarını, müziğe bakış açılarını çok beğeniyorum. Çünkü geleneksel kültür ile batı kültüründe eğitim almış olması ve çok iyi bir sentez kurgusuna ulaşmış olması bizlere birçok aydınlık yaratıyor. İstanbul sohbetlerimiz içinde "Türk Koro Müziğinin 20.yy içindeki başlangıcından bugüne"sini konuştuk. Ayrıca 100 Ses Koro Okulumuz üzerine bir çok değerlendirmeler yaptık .Sanırım sizlere yakında çok farklı ve heyecanlı haberler vereceğim . Bu haberler sanırım müziğimiz içinde hayırlı olacak ..
“Başlangıcım” her an size de uğrayabilir. . Yakında sizinleyiz ..
___________________________________