“Müziksiz Mekanlar Hareketi”
Gün boyu girip çıktığımız dükkanları bir düşünün. Ya da arkadaşlarınızla bir restorandasınız, iki laf edeceksiniz. Fonda hiç de kısık olmayan bir müzik. Buna bindiğiniz taksinin evindeymişçesine kafasına göre müzik çalan sürücüsünü, ofisinizin önünden geçen seçim otobüslerinin yüksek volümlü marşlarını, türkülerini, yürüdüğünüz yolda hoparlörünü caddeye döndürmüş dükkanları ekleyin. Gün boyu bu müzik tacizine, hem de aşırı dozda maruz kalmış oluyorsunuz. Ama çoktan kanıksadığınız için bunu fark etmiyor da olabilirsiniz.
Mimari akustik üzerine de doktora yapan Çakır:
“Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, mekanlarda müzik çalmaması artık orayı özel kılıyor. Çünkü her yerde istesek de istemesek de fon müziğine maruz kalıyoruz. Girdiğiniz bir mekanda sevdiğiniz bir türde fon müziği çalması, ortak olarak kullanılan o mekandaki herkesin, o müziği seveceği anlamına gelmiyor. Elbette marketten ekmek alırken pop, giyim mağazalarında elektronik müzik, dolmuşlarda arabesk, restoranlarda lounge, asansörlerde easy-listening dinlemek zorunda değiliz. Hoşlanılmayan her tür ses gürültü olarak tanımlandığından, işletmelerin sürekli fon müziği yayını yaparak müşterilerini gürültüye maruz bırakmamasını talep ediyoruz.”
2011’de başlayan hareket kulaktan kulağa yayılıyor. E-posta veya telefonla müşterilerden öğrendikleri müziksiz işletmelerle listelerini giderek büyütüyorlar. Hareket gönüllülerden oluşuyor. Birlikte toplantılar yapıyor, Müziksiz Mekan sticker’ları dağıtıyorlar. Son olarak bir de kısa film çekmişler. Müziğin, müzik dinlemek için dinlenmesi gerektiğini savunuyorlar.
…
“Birçoğumuz bu fon müzikli şehirlerin içinde doğduk ve büyüdük. Rahatsız olsak da bir şey değiştiremeyeceğimizi düşünerek tepki vermemeyi öğrendik. Öğrenilmiş çaresizlik tanımına en iyi uyan durumlardan biri bu. Oysa gün boyunca insanların içinde bulundukları mekanların akustik konforunun kaliteli olması, psikolojilerini de iyi yönde etkileyerek hayat kalitelerini bir nebze olsun artıracak bir etken. Müziksiz Mekanlar’ın en öncelikli amacı, takipçilerinin mekanlarda müzikten rahatsız olduklarında bunu dile getirmeleri ve işletmecilerin bu durumu fark etmelerini sağlamaları.”
Fon müziğinin bir zorunluluk olmadığını işletmelere anlatmak ve ciddi bir müşteri kitlesinin bundan rahatsız olduğunun farkına varmalarını sağlamak istiyorlar: “Bu talebin farkına varan mekanlar fon müziksiz hizmet vermeye başladıkça, kullanıcılar için alternatifler artmış olacak. Uzun vadede müziksiz yerlerin daha da önem kazanacağını öngörüyoruz.”
Birçok otel zincirinin, sahillerinde fon müziği yayını yapılmadığını reklamlarında duyurduğunun altını çiziyorlar. Bodrum’daki Voyage Torba Otel, Antalya Çıralı’daki Arcadia Otel, Bozburun Dinç Pansiyon, Kuşadası Villa Konak Otel Muğla Pastoral Vadi Ekolojik Yaşam Çiftliği, Eski Datça’daki Doğa Otel bu örneklerden birkaçı. Ayrıca, Nesin Matematik Köyü talimatnamesine göre fon müziği çalınmıyor:
"NMK'da özel günler dışında televizyon ve toplu müzik yayını yoktur. Buna yemek saatleri de dahildir."
Alışveriş merkezleri, Müziksiz Mekanlar’ın korkulu rüyası. Mağazalarda, alışveriş merkezinin meydanında veya yemek alanında hep farklı bir müzik çalıyor. Bir yandan da bazı mağazalar, kahveciler müzik dinletmekle kalmayıp şarkı listelerini CD halinde sunuyorlar da. Her şeyde olduğu gibi fon müziği de bir pazar oluşturdu. Çakır buna karşı olmadıklarını çünkü o tür mağazaların hedef kitlelerinin bunu bilerek oraya gittiğini söylüyor. Ancak, hastane, asansör gibi mekanlarda çalınan ve easy-listening olarak adlandırılan müzik türünü mütemadiyen duymamıza karşılar: “Zorunlu olarak gittiğimiz hastane gibi mekanlarda kimsenin hastalara hoşlanmayacağı fon müziklerini dayatma hakkı olmadığını düşünüyoruz. Kimin bu asansör müziklerinin kolay dinlendiğine karar verdiğini çok merak ediyoruz.”
74 YILDIR MÜZİK ÇALMAYAN MEYHANE İMROZ
Bir mekanın müziksiz olması, sessiz sakin olduğu anlamına gelmiyor. Her birinin kendine has ses peyzajları var. Bir müziksiz meyhanede insanların sohbetlerini, kadeh tokuşturmalarını, sokaktan geçenlerin yürüyüşlerini, çatal bıçak seslerini deneyimleme şansınız oluyor. Örneğin, Beyoğlu klasiklerinden Krepen’deki İmroz’un işletmecisi Ali Kara, burada neden müzik çalmadığını sorunca kesin bir tonla çalmaz, diyor. “Burası 1941’de açıldı ve hiç müzik çalmadı. Burada müzik çalmadığı için yan masadaki insanlarla sohbet edebilirsiniz. Müzik çalsak birisinin beğendiği şarkıyı öteki beğenmeyecek, kavga çıkacak. Müzik çalınmadığı için ses yükselmiyor, sarhoş olup bağıran, şarkı söyleyen olmuyor, yanınızdakini duyuyorsunuz.”
KİMLER KATILIYOR?
Benusen Restaurant (Kadıköy)
Bizim Balık Evi (Yeşilköy)
Boris'in Yeri (Kumkapı)
Büyük Londra Oteli lobisi (Beyoğlu)
Caka Kafe (Beyoğlu)
Çengelköy Çınaraltı Aile Çay Bahçesi (Çengelköy)
Çınaraltı Cafe (Kuzguncuk)
Emek Cafe (Yeniköy)
Koço Restaurant (Moda)
Krepen’deki İmroz Meyhanesi (Nevizade - Beyoğlu)
İsmet Baba Restaurant (Kuzguncuk)
Set Balık Lokantası (Tarabya)
Suna'nın Yeri (Kandilli)
Yücetepe Kır Gazinosu (Büyükada)
Bay Nihat Restoran (Cunda / Ayvalık)
Kumsal Lokantası (Ankara)
Liman Çay Bahçesi (Tekirdağ)
Cennet Restoran (Akyaka)
Kör Kamil Meyhanesi (Eskişehir)
Aras Restaurant (Fatsa)
Lokantacı İlhan'ın Yeri (Datça)
Kıyı Restoran (Şifne / İzmir)
Anatolia Antik Köy Sanat Cafe Bistro (Urla / İzmir)
Merkez Et Lokantası (Urla / İzmir) Manzara Kafe (Ildırı/İzmir)
Listenin tamamı muziksizmekanlar.com adresinde.
______________________________________
Bkz: http://muziksizmekanlar.com/