... Türk Müziği geçmiş olmayan şefleri bırakın nota dahi bilmeyen şeflerden oluşan musiki dernekleri olduğu gibi, hayatında tek bir Türk Müziği konser tecrübesi olmayan şeflerin yönettiği musiki derneklerinin sayısı da az değildir. Yukarıda iyi bir şefin nasıl olması gerektiği hakkındaki açıklamaların hemen hiç birini taşımayıp, kişisel ego tatmini için dernek kurup şeflik yapan musiki derneklerinin sayısı sanılandan çok fazladır.
Diğer yandan eğitimli olup da tamamen bu işi ticarete döken şeflerin maddi çıkar sağladığı kişilere karşı sanat çizgisi belirleyememesinden dolayı gazino eğlencesine dönen konserler veren musiki dernekleri ise günümüzde en çok sayı arttıran musiki dernekleri arasındadır.
Özellikle büyük kentlerde bazı dernek ya da koroların, TRT sanatçısı, Kültür Bakanlığı sanatçısı ya da konservatuar hocası sıfatlı topluma mal olmuş bazı ünlü kişiler tarafından sömürü aracı haline getirildikleri acı bir vakıadır. Amatör insanların kendilerine ve bu müziğe karşı zaaflarını kullanan bu ünlü kişiler yüksek meblağlardaki aidatlarla-ücretlerle koro çalıştırmakta, bana şu kadar ücret vermezseniz gelmem dedikleri bilinmektedir. Bu meblağlara gücü yetmeyen müzikseverler bu ortamlar girememekte, bu meblağları ödeme gücü olanların ise musiki sevgisinden değil de toplumsal bir statü aracı olarak bu dernek ya da koroları kullandıkları bilinmektedir.
Aynı anda üç-beş hatta on koro çalıştırdığı söylenen bu kişilerin kendi emsalleri ile bu sayılar üzerinden prestij mücadelesine girdikleri bilinmektedir. Bu tür şeflerin bırakın meşk usulü eğitim vermelerini CD ortamında hazırladıkları paket repertuarı üyelere verip buradan çalışın bir dahaki ders kontrol edeceğim şeklinde yaklaşımlar sergiledikleri durumlar bu işin ne kadar vahim boyutlara ulaştığının en büyük göstergesi durumundadır. Hatta bazıları bu CD’leri bile satarak maddi menfaat sağladıkları durumlar olayı daha da vahim kılmaktadır.
Topluma mal olmuş Klasik Türk Müziği pazarlamacısı bu tür ünlü şeflerin yasadışı elde ettiği bu gelirlerin belgesiz olduğu, devlet memurları yasasına aykırı olduğu, vergisiz kazanç elde ederek suç işledikleri unutulmamalıdır. Herhangi bir denetime tabi olmayan bu tür maddi menfaatler aslında mali polisi ilgilendiren durumlar olup bu konuların adli vakalara dönüşmesi durumunda kendilerine dolayısıyla musikimize vereceği zararlar hiç dikkate alınmamaktadır.
Diğer yandan emekliliğini doldurmuş, geçmişinde bir müzik hevesi olup bu yıllarda kendini bir musiki derneğine atıp solo yapma tutkusuna kapılmış insanların solo karşılığı derneğe (şefe) hatırı sayılır paralar bağışlayarak ego tatminine izin verilen dernekler de bulunmaktadır. Bu tür maddi gücü yerinde olan hele ki sanat birikimi olmayan bu kişilerin elinde oyuncak olmuş musiki derneklerinin sayısı da az değildir.
Musiki derneklerindeki bozulmanın bir diğer nedeni de yaşadıkları maddi sıkıntıları (Kültür bakanlığı il kültür müdürlükleri aracılığıyla kamu kuruluşlarının konser salonlarını ücretsiz verme gibi basit bir desteği yerine getirmemesi, kira vb giderleri) aşmak için maddi çıkar sağladıkları kişi ya da kurumlara yaranmak için sanat çizgisinden uzaklaşmalarıdır.
Durumun en vahim tarafı ise bundan 10 ya da 20 yıl öncesine kadar kimin nerede ne yaptığı, nasıl yaptığı bilinmezken günümüz iletişim ve internet olanakları sayesinde yapılan her şey bir anda tüm dünyaya yayıla bilmekte ve kötü işleyişler daha büyük kitlelere ulaşmakta ve yayılmaktadır. Bu durum da birçok kötü işleyişin sıradanlaşmasına, kabullenmesine, olağanlaşmasına ve kaide olmasına neden olmaktadır...
...
Yazının tümü için bkz:
http://www.musikidergisi.com/yazar-256-_zararli_ve_yararli_musiki_dernekleri_ile_korolar%E2%80%A6_m._murat_oto.html