Küğ dergisinin bu sayısında karşınıza al-al olmuş bir başlıkla çıkması nedensiz değil: Utancının ve sevincinin rengi bu. Onbeş aydır çıkamamış olmanın verdiği utancın, onbeş ay sonra yeniden okuyucularına kavuşmanın verdiği sevincin rengi… Bu renge belki biraz da sorunlarının bir süre için olsun çözümlenmiş bulunmasının canlılığı katılıyor.
Küğ dergisinin sorunları, Türkiye’nin dünkü ve bugünkü bütün küğ dergilerinin karşılaştığı sorunlar: Bir ertik (sanat MD) dergisinin yayın yaşamını sürdürebilmesi için gerekli koşulları bir araya getirme sorunları bunlar. Baskı işlerini yürütecek paranın sağlanması, yayınlanmaya değer yazı bulunması, okuyucuda ilgi uyandırılması ve sürdürülmesi, bütün yönetim ve hesap işlerini hiç karşılık beklemeksizin çevirmeye gönüllü kişilerin bıktırılmaması sorunları…
Bir araya gelmesi gerekli bu koşulların her biri, bir derginin yaşayıp yaşamamasına tek başına etkileyebilecek kerte önemli. Gelmiş geçmiş bütün küğ dergileri bunların dördünü bir arada tutabildikleri sürece yaşayabilmiş, yoksa batıp yitmişler.
İşte Alem-i Musiki : Mehmet Baha Pars’ın Bursa’da 1912 Ekimi yayınlamaya başladığı ilk Türkçe küğ dergisi. Onbeşer gün arayla 16 sayı çıkabildikten sonra 1920 Mayısı, demek sadece sekiz ay sonra battı. Taşbasması renkli ve gününe göre renkli kapağı, arka kapaktaki nota örnekleri, iç yüzlerinde temiz dizgiyle sunulan çok yönlü yazıları okuyucunun ilgisini çekememiş, dergiyi yaşatmaya yetmemişti.
İşte Darülelhan Mecmuası : Eski adı Darülelhan (ezgiler evi) olan İstanbul Belediye Konservatuarı’nın 1924 şubatı ilk sayısını yayınladığı dergi, iki ayda bir kalınca tutamlar biçiminde okuyucuya sunulmaya çalışıldı. Fakat okuyucusunun azlığı yüzünden 7. sayısında (Şubat 1926) kapatıldı.
İşte Tiyatro ve Musiki : Okuyucu toplayıp yaşıyabilmek için küğün yanı sıra tiyatroya da yer vermiş, fakat 1928 Ocak ayından Nisanına dek ancak 11 sayı yayınlıyabilmişti.
İşte Musiki : Ahmet Muhtar Ataman’ın 1 Mart 1931 günü kurup o yılın Kasımına dek yedi sayı çıkardığı aylık dergi. Parlak kağıdı, tertemiz baskısı, dolgun yazıları, bol resimleriyle bugün bile örnek olabilecek bir dergiydi oysa.
İşte Musiki Muallim Mektebi Mecmuası : Ankara Devlet Konservatuarı ile Gazi Eğitim Enstitüsü Küğ Bölümünün kökeni olan küğ öğretmen okulunda hazırlanmış öğrenci dergisi. İlk iki sayısı pek okul işiyken sonradan Mahmut Ragıp Gazimihal’in gözetiminde gerçek küğ dergisi niteliği kazanan bu dergi de ancak dört sayı çıkabildi.
İşte Nota : Mildan Niyazi Ayomak’ın bol nota ve en ilgi çekici konularda yazılar koyarak her çeşitten küğcüyü ve küğseveri kazanmaya çalıştığı haftalık dergi. 1933 Nisanı yayınlanmaya başlamış, hayli direnç gösterdiği halde 1935 başı 37. sayısıyla son nefesini vermişti.
İşte Müzik ve Sanat Hareketleri : Nurettin Şazi Kösemihal ile Mahmut Ragıp Kösemihal’ın(sonradan Gazimihal oldu) elele verip kurdukları aylık dergi Ağırbaşlı, hatta çoğun gerçek bilimsel değerde yazılarla, bol resimlerle, nota ve kitap ekleriyle 1934 Eylülünden ertesi yılın kasımına dek 11 sayı yaşıyabildi.
İşte Musiki Ansiklopedisi : Thompson’un dev boyutlu İnternational Cyclopedia of Music and Musicians’ının çevirisini her sayısında dört yüz biçiminde bölemliyen, er çeşit küğden söz eden, hafif Batı küğünün gözde notalarını yayınlıyan bir dergiydi. 7 Mart 1947 günü yayınlanmaya başladı, Emin Cenkmen’in bütün çabasına inat, bir yıl sonra sessiz-sedasız göçüp gitti. Öyleki son sayısının hangisi olduğu bile kesinlikle bilinmiyor.(Türk Küğ Belgeliği’nde en son 1 Şubat 1948 günlü 22. sayısı var.)
İşte Türk Musikisi Dergisi : Geleneksel sanat küğümüzle ilgili belge değerinde yazılarla 1 Kasım 1947 günü yayınlanmaya başlamış, Dr. Suphi Ezgi’nin yenilgisini belgeliyen Muhittin erev – Suphi Ezgi tartışma yazılarını yayınladıktan hemen sonra birden çaptan düşerek 1952 Ocak ayında 46. sayısıyla rafa kalkmıştı.
İşte Müzik Görüşleri : Nüvit Beriker ile Mithat Fenmen7in 1949 Ekimi çıkarmaya başladığı, 1953 Eylülü 48. sayısıyla dördüncü yılını bitirinceye kadar yaşatmaya çalıştıkları dergi. Bütünüyle bugün de okuyucularımıza salık verebileceğimiz değerdeydi oysa.
İşte Filarmoni : İstanbul Filarmoni Derneği adına 1948-51 yıllarında otuz sayı çıktıktan sonra yazı ve ilgi kıtlığından yaşama olanaklarını yitiren bir dergi.
İşte Musiki Mecmuası : Küğ dergilerimiz içinde en uzun yaşıyanı (Şimdi -2009- Orkestra Dergisi A.S.) : 1 Mart 1948 günü yayın yaşamına atılmış, hemen 3.sayısında Laika Karabey’in yönetimine geçerek 13. sayısıyla İleri Türk Musikisi Konservatuarı Derneği’nin yayın organı olmuş, 176. sayıya dek Karabey Akıncı’nın, 223. sayıya dek Etem Üngör’ün gözetiminde 18 yıl yaşadıktan sonra Edip Özışık gözetiminde 1967 Martı yayınlanan, fakat Kasım-Aralık 1966 ve Ocak 1967 tarihlerini taşıyan 224-226 sayısıyla kapanmıştı.
İşte Opus : Her yönüyle Faruk Güvenç’in damgasını taşıyan, başlangıçta hayli dolgun bir dergi. 5 Ekim 1962 günü büyük umutlarla yola çıkmış, üçüncü yılını doldurmaya hazırlanırken 1965 yazı para ve yazı yetmezliğinden göçüp gitmişti.
İşte SENFONİ, MELODİ, ÂHENK, MÜZİK EKSPRES, MÜZİK-İŞ ve günümüzün kalburüstü dergileri ORKESTRA, İLERİ MUSİKİ MECMUASI, ANKARA FİLARMONİ, BAĞLAMA VE KÜĞ!.. Hepsi de eş sorunlarla karşı karşıya, hepsi de uğraş, aynı çaba içinde.
Küğ'ün durumu belki tümünden de güç: Salt “küğ” kelimesi bile pek çok yazarı, pek çok okuyucuyu kaçırmış; yazı seçiminde aşırı titiz olduğu, dolayısıyla sürekli yazı sıkıntısı çektiği için yayın düzenini bir türlü gerçekleştirememiş, bu yüzden gelir bakımından güçlenememiş…
Ama inancını yitirmiş değil Küğ. Küğcü ve küğseverlerle umduğu bağlantıyı kurarak tasarladığı yolda er-geç başarıya ulaşacağına, küğ yaşamımıza olumlu katkılarda bulunarak yararlı olacağına güveni var. Ona bu güveni veren tüm okuyuculara selam!..
_____________________________
(*) Gültekin Oransay’ın çıkardığı “KÜĞ” dergisinde yayınlanmıştır.
Eylül 1968, 1. takım, 7. Sayı (2.Yıl, 1. Sayı), Ayyıldız Basımevi, Ankara