Genç besteci Güneş Yakartepe şöyle diyor:
"F. Handel’in “Water Music” eserinden piyano partisyonları ve piyano – çello oda müziği icrasının yanında, bu organizasyon vesilesiyle bestelediğim “Su Kasidesi” ni seslendireceğim. Barok dönem eserleri genellikle kiliselerde insanların terapisi için çalınırmış. Bunun ardından Yeni segah bir “Su Kasidesi” iki farklı inanç dünyasının ezgilerini bir araya getirmiş olacağım."
Güneş Su Kasidesi yapıtının öyküsünü şöyle anlatmış:
“Altı ay önce Esenler Belediyesi Başkan yardımcısı Dr. Hasan Başçı ile görüşme fırsatı buldum.
Esenler, benim 15 yaşında 5000 Kişilik halka açık ilk konserimi verdiğim yer. Kültür etkinliklere yer veren önemli bir belediye.
Bu proje için de, Başkanım bana” Handel’in Water Music’ini icra eder misin?” diye teklif edince çok sevindim.
Meşhur Su Kasidesi'ni Esenler Belediyesinin dergisinde görünce merak ettim. Okudum ve anlamaya çalıştım.
Sözlerin ve anlamının derinliğinden ruhum paramparça oldu. Divan edebiyatının en güzel eseri bu olmalı dedim.
Bu kadar mı güzel anlatılabilir, su, sevgiliye aşk ve asıl Sevgiliye… Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) aşk ve yakarış. Çok etkilendim.
Önce yazıldığı orijinal dilden besteledim. Bu kolay oldu. Ancak bugünün insanları açısından eserin derin anlamını aktaramayacaktım.
Kalıplara uygun bir sıradan beste işi olacaktı. Sözleri, Özünü yansıtamayacaktım.
Ben bugünün gençliğinin anlayacağı, hakikaten bu eseri okuyup anlama merakının uyanacağı yolu seçtim.
Bunun için eseri özümsedim ve tasavvufa en uygun beste olarak gördüğüm, hakikaten ruhu esir alan segah makamını seçtim.
Daha önce makamsal saz eserleri besteledim ancak, ilk sözlü makamsal bestem bu oldu.
Beste ve Güfteyi, İTÜ Kompozisyon Bölümündeki, Bölüm başkanım da beğendi, takdir etti ve çok destekledi.
Redifinden dolayı “Su Kasidesi” bu eser, ama aslında bir na'at.
Fuzuli bu na'atınde Hz. Muhammed’e (s.a.v.) duyduğu derin sevgi, yakarışı derinden etkiliyor insanı.
Bunun yanında ilk kısımlarında, hasret, aşk ve ızdırap temaları var.
İlk beyitte Fuzulî gönlünde aşk ve ızdırabı ateşlere, gözyaşını ise, suya benzetmiş.
Bununla başladım. İkinci beyitte Fuzuli, çok ağladığını ve gözyaşlarının gökyüzünü kapladığını belirtmiş. Bu iki beyiti ilk dörtlük olarak besteledim.
İkinci dörtlükte 11. ve 13. Beyitlerin gizemini aktardım. Çünkü; hem besteye yakıştı hem anlamı etkileyici.
Aruz vezni ile yazılmış bu şiiri tekrar kalıba sokmak hakikaten zor oldu.
Bu yüzden iyice özümsemem gerekti. Ancak Peygamberimize (s.a.v.) övgü kısmında, anlamı, kelime ve hece matematiğine. gerek duymadan vermenin daha etkileyici olacağını düşünerek Gazel formunda bıraktım. Gazelde 16, 19, 26 ve 29. Beyitleri aldım. Bestemi, 31. ve 32. beyitlerdeki yakarış ile tamamladım.
Açılıştaki kısa konserde de önce F. Handel’in Water Music eserinden çalacağım.
Bu eser barok dönem. O dönemdeki eserler genellikle kiliselerde insanların terapisi için çalınırmış.
Bunun ardından segah bir “Su Kasidesi” iki farklı inanç dünyasının ezgilerini bir araya getirmiş olacağım.”
Güneş Yakartepe (d. 1997 İstanbul) kimdir?
Geleneksel Türk müziği makamlarını piyanoda icra etmeyi amaçladığı Komalı Piyanoyu geliştirmek için çalışmıştır. Halen İTÜ Devlet Konservatuvarı Kompozisyon Bölümü’nde Lisans öğrencisidir ve aynı kurumda Asistan Öğrenci olarak çalışmaktadır.