Dr. Erdoğan Okyay Üzerine… Salih Aydoğan
1961 Anayasasının sağladığı özgürlük ortamında, üniversite gençliği bir şeyi keşfetti: Ulusal genlerimizi, ulusal bilinci. Sağcı- solcu, karşıt görüşteki gençlerin uzlaştıģı en önemli değer "ulusal bilinç"ti. Erdoğan Okyay bu dönemde 68 Kuşağı'nın öğretmeniydi, tabii ki bu rüzgârdan o da etkilenecek ve etkileyecekti.
Kökleşmiş egemen yapıları, görüşleri değiştirmek hiç kolay deģildir. Çünkü herkes egemen görüşten yana olur, ya da değilse bile öyle davranır. Aksi halde yıpranırsın, yalnız kalırsın. Erdoğan Okyay Musiki Muallim Mektebinden (1924) beri kökleşmiş, TONALİTENİN EGEMENLİĞİ'ne karşı Müzik Eģitimi Bölümünde bayrak açmış yürekli bir aydın, yiğit bir öğretmenimizdir.
Ulusal bilinci hem derslerine, hem yapıtlarına taşımıştır.
Müziksel İşitme Okuma Yazma derslerimizde tonal solfej ve dikte parçalarının yanı sıra, kendi yazdığı Hüseyni makamındaki solfej ve dikte parçalarına da yer vermekteydi.
Şarkılarında da çoğunlukla Hüseyni makamını kullanmıştır.
Şarkılarında söz olarak çocuğun dünyasını, ezgi olarak çocuğa göreliği tam anlamıyla kavramıştır. Şarkıları 2/4, 3/4, 6/8 lik olabilir ama prozodi bakımından hemen hepsi 4/4' lüktür.
Kıvrak zekâsı, işlek Türkçesi ve Almancası, Müzik Doktorası, besteciliği, müzikologluğu gibi birikimiyle ve donanımıyla yeri doldurulamaz bir hocamızdı.
Ancak şunu da belirtmeden edemeyeceğim. Hayatta zaman zaman karşımıza iki yol çıkar ve seçtiğimiz yola göre hayatımız şekillenir. Erdoğan Hocamız Gazi Eğitim Enstitüsü'nden, ayrılmakla birlikte Müzik Eğitimi alanınından kopmuş, Müzik Bilimi alanına yönelmiştir. Bu tercih kendisine aittir. Ancak bana göre yanlış tercihte bulunmuştur.
Erdoğan Okyay Gazi Üniversitesi'nde kalmış olsaydı, bugün Türkiye'de Müzik Eģitimi alanı tamamen farklı biçimde yapılanacaktı. Ve "Dr." nin içine sığmayan, o birikimiyle, o donanımıyla kendisi de oldukça farklı bir konumda olacaktı.
Bende önemli izleri bulunan Sevgili Öğretmenim, Yıldızların arasında Samanyolu'nun içinde huzurla uyu!..