Franz Liszt'in 1847 yılında İstanbul'da verdiği konser ve Türkiye'de geçirdiği günler Said Naum-Duhani'nin kitabında şöyle yazılmış:
"Fransız Büyükelçiliği’ne çıkan yokuşa paralel olan Polonya Sokağı (bugünkü Nuruziya) British High School for Girls’in köşesinden başlar. High School, Franchini-Longeville’in evinin eski yerinde kurulmuştur. Bu binanın, bugün Kalivrusi Mağa- zası’nın bulunduğu yer katında Osmanlı Bankası’nın şubesi açılmıştı.
High School’un biraz daha alt tarafında Raguze Şehri Temsilciliği’nin merkez binası ve eklentileri yükseliyordu. Bu diplomatik ajansın kapatılmasından sonra binanın bir bölümü Profesör Capello yönetimindeki bir dans okuluna dönüştürülmüştür.
Profesör Capello’nun çabalarını daha sonra M. Psalty sürdürmüş, onun yerini de M. Panosyan almıştır. (Bir gençlik anısı: M. Psalty, valsi Şen Dul Operası mezürlerine göre yapar, Maestro Selvelli de piyanoda buna göre bir uyarlama tuttururdu.)
Söz konusu bina bugün yıkılmış bulunuyor. Raguze Temsilciliği’nin orada yaşamış olduğunu belirten mermer levha ise bir yerde titizce muhafaza edilmekte.
Ünlü piyano yapımcısı M. Alexandre Commendinger, Nuruziya Sokak No. 19’da otururdu.
Franz Liszt (Macaristan 1811-1886 Almanya) İstanbul’a geldiğinde Commendinger ailesinin konuğu olarak bu evde kalmıştır. Büyük kompozitör 1847 yılında kentimizde, Sultan’ın sarayında kendini dinletmek şerefini elde etmişti. Ayrıca 18 Haziran 1847’de Büyükdere’de, Franchini Köşkü’nde (Büyükdere koyunda çayıra yakın olan bu bina daha sonra Hubch Evi olmuştur) parlak bir konser vermiştir.
Franz Liszt'in kaldığı odada (eski Polonya Sokağı) bugün evin şimdiki sahibi, anne tarafından bir Commendinger olan M. D. Démarchi oturuyor.
Commendinger’lerin çatısı altına az kalsın “La Dame aux Camélias” da giriyordu çünkü Marie Duplesis adıyla da tanınan Alphonsine Plessis (15 Ocak 1842-3 Şubat 1847) Liszt’in hayalini öylesine altüst etmişti ki büyük müzisyen bir süre Paris’i terk etmek ve kaçmak istiyordu."