Pop müzik; 1950’lerin ortalarında ABD ve İngiltere’de ortaya çıkmış bir popüler müzik türüdür. “Popüler müzik” ile “pop müzik” terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılmasına rağmen, “popüler müzik” terimi popüler olan tüm müzikleri tanımlar ve pop müzik dışındaki türleri de kapsar. 1960’ların sonlarına dek “pop” ve “rock” terimleri de sıklıkla birbirinin yerine kullanılıyordu, ancak zaman içinde bu türler birbirinden ayrılmıştır.
Pop müzik, müzik listelerinde en çok karşılaşılan müzik türüdür. Pop müziği meydana getiren bazı öğeler; urban, dans, rock, Latin ve country gibi türlerden ödünç alınsa da bu müzik türünü tanımlayan yerel unsurlarda vardır: Pop müzik parçaları genellikle kısa veya orta uzunlukta, basit formatta yazılmış, parça içinde aynı ezgilerin tekrarlandığı eserlerdir.
Pazar günkü program şöyledir:
“POP MÜZİK BESTECİLİĞİ ve POPÜLER MÜZİK PANELİ”
YÖNETENLER
Dr.Öğr.Üy. Göktan AY (MÜZDAK, İTÜ TMDK)
Dr.Öğr.Üy. Eren Lehimler (Alanya Alaaddin Keykubat Üniv. Eğitim Fak. Müzik Eğitimi ABD)
İlksen Kodal (İstanbul MEM Öğretmen Akademileri Koordinatörü, Müzik Öğr.)
Doç. Dr. Michael Kuyucu / Müzik Habercisi Dijital Platformu Yöneticisi, Alanya HEP Üniversitesi, “Popülerlik Ne Demek? Popüler Müzik Kavramı nedir?”
Tamer Özkan / Besteci, Aranjör, “Bestenin Hayata Geçirilmesi Nasıl Olur?”
Ceyhun Çelikten / Besteci, Aranjör, “Bir Şiiri Müzikle Canlandırmak”
Ufuk Uzun / Besteci, Kağıthane Cevdet Şamikoğlu Ort. Müzik Öğrt., “Pop Müzik Besteciliği ve Toplum”
Metin Özülkü / Besteci, Yorumcu, “Bir Eserin Popüler Olması İçin; Beste mi, Yorum mu, Söz mü Önemli?”
Gökhan Tepe / İTÜ TMDK Mezunu, Besteci, Yorumcu, “Besteciliğe Nereden Başlamalı?
Necmi Kıran / Besteci, Aranjör, Kültür ve Turizm Bak. Ankara Devlet THM Korosu Şefi, “Türk Halk Müziği’nin Güncel Beste ve İcra Teknikleri”
Sonuç Raporu
1/ Pop müzik; 1950'lerin ortalarında ABD ve İngiltere'de ortaya çıkmış bir popüler müzik türüdür. “Popüler müzik” ile “pop müzik” terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılmasına rağmen, “popüler müzik” terimi; “popüler olan tüm müzikleri” tanımlar ve pop müzik dışındaki türleri, “Popüler müzik” terimi ise; belirli bir kültürden doğmayan, kulağa hoş gelen ritimleri ve tekrarlanan ezgileri sayesinde dünyanın her yerinde beğeni kazanabilecek evrensel müzik türlerini kapsamaktadır.
TDK’da;
Kalabalıkların, yığınların beğenisine uygun, halkça tutulan, beğenilen
Ünü çok yaygın olan, herkesçe tanınan.anlamları ile açıklanmıştır.-
2/ Popüler müziğin gelişimini etkileyen faktörler şöyle sıralanabilir.(Michael Kuyucu)
SOSYOLOJİK HAREKETLİLİK
EKONOMİK KOŞULLAR
SİYASİ POLİTİKALAR
EĞİTİM POLİTİKALARI
KÜRESEL TEKNOLOJİK GELİŞMELER
ÜLKEDEKİ DEMOKRASİ ANLAYIŞI
ÜLKENİN KÜRESEL DÜNYADAKİ POZİSYONU
AİT OLDUĞU KÜLTÜRÜN BACKROUNDU
DİĞER ÜLKELERİN EKONOMİK GÜCÜ
MEDYA
3/ Akademi’de, “Popülerlik” ile ilgili, puan/unvan/teşvik v.b. için pek çok bildiri, çalışma vardır. Nerdeyse bu konuya girmeyen akademisyen yoktur. Çünkü, kolay bir konudur. Ama, alana hiçbir katkıları yoktur.
Türkiye’de Popüler Müzik Aşağıdaki Şekilde Sınıflanabilmektedir. (Michael Kuyucu)
1923-1960
Türk Müziği
Batı Müziği
Tangolar,
RADYO + YAZILI BASIN
1961-1970
Aranjmanlar
Yabancı Müzikler
RADYO + YAZILI BASIN
1971-1980
Arabesk müziği
Aranjmanlar
Anadolu Rock
RADYO + YAZILI BASIN + TV
1981-1990
Çok sesli Batı formatlı Türk müziği
Arabesk
Taverna Müziği
RADYO + TV + YAZILI BASIN
1991-2000
Türkçe Pop Müziği
Özgün / Protest Müzik
ÖZEL RADYOLAR ve TV’ler + YAZILIO BASIN
2001-2010
Türkçe Pop Müzik
Türkçe Rock Müzik
2011-2020
Türkçe Pop Müzik
Alternatif Müzikler
Rap
Dijital Medya + YOUTUBE + MÜZİK TV’ler + RADYO + Sosyal Medya
2021 ve sonrası
Türkçe Pop Müziği
RAP Müziği
Dijital Medya + Youtube + Sosyal Medya
4/ Çok şanslı bir coğrafyada yaşamaktayız. Kültürel bakımdan farklı ve zengin bir kültürün içindeyiz. Bu değerlerin ve farklılıkların pop müzik içinde yansıtılması doğaldır. Kendi müziğimizi (TSM-THM)
a/ Ezgiyi çok sesli hale getirerek,
b/ Yapılan yeni çalışmaları ve aslını bir arada göstererek/dinleterek, tercihi gençlere bırakabiliriz. Müzikte, zorlama olumlu sonuç vermemektedir.
5/ Her beste özeldir ve güzeldir. Önemli olan, o bestenin toplumda karşılığının olması ve dillerde söylenmesidir. Elbette, bestecilik bilgi gerektirir. Ancak, her müzik bilenin de “beste yapabileceği” gibi bir kural da yoktur. Bestecilik, bir “duyuştur.”
6/Önce, bestecinin kullanacağı şirin özelliği önemlidir. Nasıl bir şiirdir? Günümüzde (dar) 4-5 seste besteler yapılıyor. İntro ile başlayan 3,5 dk.bulan, introsuz 3 dk.olan besteler, yerini 2 dak. bestelere bırakıyor. Çoğu, icracı günceli, şairleri-şiirleri takip etmiyor. Özellikle söz-müzik kendisinin olması avantaj gibi görülüyor ki, bu da kalitesizliği beraberinde getiriyor.
7/ Beste yapılırken;
Bestekarın kendisi (sanat) için yapılıyor,
Piyasaya, para kazanmak için yapılıyor.
“Ben bunu kime satabilirim” düşüncesi ile besteler yapılınca, ya da sipariş beste olunca, bestecinin bir karara varması gerekiyor;
a/ İdeallerden ödün vermeyip, kenara atılmak mı?
b)/ Piyasa şartlarına uymak mı?
İşte burada, bestecinin ekonomik ve sosyal gücü, tanınmışlığı v.b. tavır koyabilmesini belirliyor. Bie beste, bir anda çıkmalıdır. Bir satırı bugün, diğer satırı 3 gün sonra olamaz. Duygu, bir anda notaya dökülmelidir.
8/ İki eser öğrenen, iki eser çalmayı beceren ben “sanatçıyım”, “aranjörüm” diyor. Ortalık, sanatçıdan geçilmiyor. 2021 Türkiyesi’nde hala tanımlar/terminolojiler netleştirilmemiş durumda.
TDK’ya göre;
Sanatçı:
a/ Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan, eser veren kimse, sanat adamı, sanat eri, sanatkâr, artist
b/ Sinema, tiyatro, müzik vb. sanat eserlerini oynayan, yorumlayan, uygulayan kimse.
Aranjör:
a/ Düzenleyici
Besteci (Bestekar,Kompozitör):
Besteci: Beste yapan, bir müzik yapıtı yaratan kimse.
Söz yazarı (Güftekar): Müzik parçalarının, şarkıların sözlerini yazan kimse.
Müzisyen: Çalgı çalabilen veya müzikal yetenek sergileyen kişi.
Piyasa müziği: Popüler müzik
9/ “Sanat alanında ve bestede” de emeğin karşılığı yoktur. Aranjörün “aldığı ücret” çok görülür ama, aldığı parayı en çok paylaşan kişi de (kira, stopaj, vergi,müzisyenler,çay-kahve v.b.o’dur. Aranjör, o kadar önemlidir ki; bir eseri “canlandıran” ya da “batıran” kişidir. Son yıllarda, solistler sipariş beste” vermekte, bu da “aranjörün bağımsızlığını” kısıtlamaktadır. Oysa, besteci özgür olmalıdır.
10/ Özellikle Konservatuvar (TMDK) mezunlarının pop müzik alanına girmesi ile (1980); bestelerde, yöresel çalgıların, ezgilerin, motiflerin, ritimlerin v.b. kullanılması hızlandı. Türk müziği ile çok sesli müziği birleştirmeye, kaynaştırmaya çalıştılar.” İlk beste” ile sonra yapılan beste arasında “olumlu yönde” fark mutlaka olacaktır. Beğenilme, besteciye doping etkisi yapar ve onun başarısını artırabilir. Ama, tersi olursa vay haline!...
11/ 1970’lerde Zaten; Ersen ve Dadaşlar, Moğollar (Cahit Berkay, Taner Öngür, Engin Yörükoğlu, Serhat Ersöz), Barış Manço ve Kurtalan Ekspres, Cem Karaca ve Apaşlar v.b. topluluklar, türkülerden yola çıkarak “ Anadolu Rock” ile piyasayı allak bullak ediyorlardı. Bu, çeşitli yaşta gençlerin aynı anda bu eserleri söylemesine/paylaşmasına/eşlik etmesine yaradı.
11/ Ancak, son yıllarda pop müzikte; anlamsız sözler, çok tekrar, benzerlik, kural yanlışları, akor eksikleri v.b.. artmaya başladı. Elbette, müzik bir “anlatım” biçimidir, ama pop müzik, çoğunlukla para kazanmak için yapılmaktadır. Kkuralsız beste olmaz..
12/ “Alaylı-Okullu besteciler” tartışılmaktadır ki, bizce gereksiz bir konudur. Alaylı olup, nota bilmeyen ama kendini yetiştiren birçok müzisyen-besteci olduğu gibi, müzik okulunu bitirip “kendini yenilemeyen” kişiler de vardır. Birçok alaylı müzisyen/besteci, zamanında Konservatuvar olsaydı, her halde okur bitirirlerdi. Yaşadığı zamanlarda, müzik eğitimi kurumlarının olmaması kimsenin suçu değildir. (İbrahim Tatlıses’in bilinen söylemini hatırlatalım; “Oxford vardı da biz mi okumadık!”
13/ Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği, “pop müzik” kavramı içinde yer almıyor. Ama, bazı eserler, zaman zaman popüler olabiliyor. Ne zaman, popüler bir ismin; şarkılarımızı, türkülerimizi seslendirdiği zaman… “Türkü formunda beste” gibi yeni terimler de doğru değildir, çünkü türkü tek bir form değil, birçok formdan oluşmaktadır.
14/ Aşıklarımız, kulaklarında olan ezgilere yeni eklemeler yaparak, ya da olan ezgilere söz yazarak türkülerimizi oluşturmuşlardır. Ancak, ülkemizde “sözsüz müzik” gelişmemiştir, müziğimizin temeli söz”dür. THM’de, “orkestrasyon teknikleri” geliştirilmemiştir. Kurumsal yapı isimleri yeterli değildir. “Ankara Devlet Türk Halk Müziği Koro ve Orkestrası” veya “Ankara Devlet Türk Halk Müziği Kororkestrası” ismi olmalıdır.(Necmi Kıran)
14/ Birkaç soru;
Madem ki, pop müzik alanında bir geriye gidiş var ki, herkes bu konuda birleşiyor; suç kimin?
a/ Bestecinin mi?
b/ Dinleyicinin mi?
c/ Aranjörün mü?
d/ Söz yazarının mı?
Kim, kimi yönlendiriyor?
15/ Neler yapılabilir:
a/ Erozyonu önlemek,.
b/ Bu alanda eğitilmiş insan gücünü yetiştirmek,
c/ Kültür-sanat politikalarını tespit etmek ve takip etmek,
d/ Kaliteli beste teşvik projeleri yapmak,
e/ Siyasetçilerden uzak kararlar almak,
f/ Bestecilere ekonomik destek vermek,
g/ Medyaya yeni eserleri tanıtmak/yaymak v.b. için program yaptırımları getirmek
gereklidir...