Bugün - Friday, November 22, 2024
Foto Galeri
Video Galeri
Firma Rehberi
Künye
Reklamlar
Üye İşlem
 Bize Ulasin
www.musikidergisi.com Logo
-
İstanbul 27°°C
Yazar Detayları

İlhami Gökçen

İlhami Gökçen -  “Güfte İncelemesi -1-“ Kitabının tanıtım ve eleştirisi... İlhami Gökçen

“Güfte İncelemesi -1-“ Kitabının tanıtım ve eleştirisi... İlhami Gökçen
Yazı Tarihi: Monday, April 10, 2017

Kitap Tanıtım ve Eleştiri: "Güfte İncelemesi -1-"

(Notalar, Güfteler, Şekil özellikleri, Açıklamalar, Edebiyat ve Mûsıkî bilgileri)  

Yazar: Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çıpan 

Kitapta bulunan bir özyaşam notuna göre Dr. Çıpan, ‘Eski Türk Edebiyatı’ uzmanıdır ve bu konuda yayınları vardır. Konya Selçuk Üniversitesi ‘Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde ve ‘Devlet Konservatuvar’ında da öğreticilik yapmıştır. Burada diğer Güfte İncelemesi ciltlerinin çıkacağı bildirilmişse de böyle bir şeyin yapılmadığı görülmektedir.

Dr. Çıpan’ın kendisi kitabını şöyle tanımlamış: “On üç basit makam ile bazılarının inici şekilleri olan ve basit makamlar arasında numara verilmeyen Bayatî, Muhayyer veTahir makamlarından seçilen yirmi eserin değerlendirildiği kitapta:

a) Bilgisayar ortamında hazırlanmış doğru nota verilmeğe,

            Not. Her eserin çok temiz basılmış bir notası verilmiş, herhalde TRT nota yayımlarından yararlanılarak.

            b) Yeni ve eski harflerle doğru güfte yazılmağa,

            Not. Yani güfteler hem Latin, hem de Arap harfleri ile yazılmış.

            c) Vezin, kafiye, redif gibi şekil özellikleri anlatılmağa,

            Not. Hepsi de (belki biri dışında) aruz vezni ile olan bu eserlerin vezin kalıpları tespit edilmiş, kafiye ve redif’leri açıklanmış.  

            d) Bilinmeyen kelimelerin anlamları da verilmek suretiyle güfteler geniş bir şekilde açıklanmağa,

            Not. Güfteler önce kelime anlamlarına göre günümüz Türkçesine çevrilmiş ve sonra da geniş bir şekilde yorumlanmış. Edebî sanatlara da işaret edilmiş. Osmanlıca kelimelerin karşılıkları bir liste halinde verilmiş.

            e) Eserlerle ilgili bestekâr, güfte şâiri, makam, usûl, form, nazım şekli ve türü hakkında bilgiler sunulmağa, gayret edilmiştir.”

            Not. Bunlar kitaplarda bulunabilir didaktik metinlerden oluşmaktadır.

            Yukarda görüldüğü gibi güftelerin edebî değerlendirilmeleri yanı sıra eserler hakkında bazı musiki bilgileri de verilmiştir. Böylece bu kitap güfte incelemelerinin ötesine de gitmiş fakat, yeterince gitmediği gibi, bunların biribiri ile olan bağlantıları, ilişkileri üzerinde hiç durulmamış olduğundan hepsinin kendi köşelerinde kalmış olduğu görülüyor. Aşağıda bunlara işaret edilecektir.        

Kitabın içeriği…

Kısaltmalar: Kitapta kullanılan kısaltmalar listesi verilmiş.

Not. Diğer bilinen kısaltmalar arasında kitap adlarının da harflerle, örneğin ADŞS (Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü) şeklinde kısaltılarak bu listeye alınması doğru olmamış. Bunun ne olduğunu bilmek için tekrar sondaki ‘Kaynaklar’ bölümüne bakmak gerekiyor. Halbuki yazarın adı (bu durumda İskender Pala) ve sayfa numarası verilse daha yerinde olurdu. Bunun gibi başka örnekler de bulunmakta.

            Sunuş - Ahmet Hatipoğlu’nun yazısı.

Not. Bu kitabın konusuna uyarak Hatipoğlu dil değişikliği üzerinde durmuş ve şöyle yazmış: “Ancak bundan daha yetmiş seksen sene önce bu yurdun insanlarının büyük çoğunluğunun zahmetsizce anlayıp zevkine erme şansına ve mutluluğuna sahip oldukları çok değerli edebî eserlerimizin şimdi anlaşılmaz bir yığın haline dönüşmesi (...) esef edilecek bir durumdur.”

Hatipoğlu:  “bu yurdun insanlarının büyük çoğunluğu” diyeceğine, ‘birkaç kişi’ demiş olsaydı herhalde daha doğru söylemiş olurdu. Divan edebiyatının ağdalı dilini anlayıp zevkine erişebilmek için Arapça ve Farsça’ya dayanan Osmanlıcayı bilmek gerekiyordu. Acaba ‘bu yurdun insanlarından’ kaç kişi Per-i kerrûbiyân miknasıdır kâşane-i aşkın (Hacı Arif Bey/Muhayyer) veya Peymâne mi bu efser-i dârât- haşem mi (Hacı Arif  Bey/Uşşak) sözlerini anlayabilirdi? 

            Sonra, “(...) Sayın Çıpan’ın elimizdeki bu çok değerli çalışması işin vehametini açıkça ortaya koymakta ve problemleri bütün boyutlarıyla sergilemektedir. (...) gün geçtikçe daha da artan bu tür sıkıntıları giderebilmek için konunun uzmanlarının bir an evvel yaraya neşter [Cerrah bıçağı] vurmaları gerekmektedir.”

            Doğrudur, “işin vehametinden dolayı”, Bay Çıpan’ın hazırladığı bu eser olmadan bu güfteleri ne yazık ki anlıyamıyoruz. Acaba nasıl bir neşter vurulmalıymış ? Yoksa, gerilere gidip Divan edebiyatı eserlerinde olduğu gibi Hacivat dili ile yazıp okumaya mı devam etmeliydik ?

            Önsöz - Dr. Çıpan, şöyle yazmış: “Bilindiği üzere, genel anlamda mûsikîmiz* çok büyük bir ölçüde güfteye, güftede ne anlatılmak istenildiğine önem veren bir sözlü mûsikîdir.*”

            Çıpan’ın şu sözleri de ilginçtir: “Türk Sanat Müziği şaheserlerinin güftelerinin hemen tamamını Divân Edebiyatı geleneğine, estetiğine, zevkine bağlı olarak yazılmış şiirler teşkil etmektedir. Bu noktada, Türk şâirlerinin dile hakimiyetleri, Arapça ve Farsça’dan geçen kelimelere yeni anlamlar yükleyerek daha zengin ve ifade imkânı gelişmiş bir dile sahip oldukları ve bu dili şiirlerinde başarıyla kullandıkları dikkatlerden uzak tutulmamalıdır.”

            Not. Bizim fikrimize göre, Divân Edebiyatı, uzun hecelerin bulunmadığı Türk diline hiç uygun gelmeyen aruz ölçüsünü kullanma ‘tutkusundan’ dolayı, Türkçe-Farsça-Arapça karışımından ortaya çıkan Osmanlıca’nın ortaya çıkmasını ve gelişmesini sağlamıştır. Bu konuda bir yazımız için bkz., İlhami Gökçen, “Aruz Tutkusu ve Belâsı”, Musiki Dergisi ; Academia.edu.

            * Buralarda, ‘mûsikî’, kitap başlığında ‘mûsıkî’ yazılmış.

            Giriş bölümünde musiki literatüründe görülen güfte yanlışlıkları örnekleri verilmiş ve bunun sebepleri üzerinde durulmuş. Yazar, 1995-96 yılında başlamak üzere Selçuk Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümü öğrencilerine, ‘güfte incelemesi’, ‘diksiyon’, edebî bilgiler, ‘Osmanlıca’ gibi dersler vermiş. Zaten Önsöz’de, “Türünün ilk örneğini teşkil eden, öğrencilerimiz için bir ders kitabı, Türk Sanat Müziği mensupları ile bu müziğe ve kültürümüze gönül verenler için de bir kaynak kitap olması düşüncesiyle hazırlanan bu eser ...” denilmiş.

            Kitabın Hazırlanmasında Gözetilen Esaslar bölümünde kitapta izlenen yollar örnekleri ile açıklanmış:

            I. Nota - “Doğru nota ve doğru güfte elde edilmeye çalışılmış”.

            Not. Eser ve nota seçiminde musikici Timuçin Çevikoğlu yardım etmiş.

            II. Güfte - “Tam ve doğru güfte verilmesi” için başvurulan yöntemler açıklanmış.

            III. Şekil Özellikleri - Güftelerin aruz vezinleri ve bunlarla ilgili bozukluklar (imale, vasıl gibi) çok ayrıntılı bir şekilde incelenmiş.

            IV. Açıklama - Güftelerin beyit ve bend’leri önce ayrı ayrı yazılmış.

            A. başlığı altında güftelerin anlamı, günümüz Türkçesiyle düz yazı/nesir olarak verilmiş.   

            B. başlığı ile güftede açıklanması gereken sözlerin, sözlük anlamları ayrıntılı bir liste halinde verilmiş.

            C. başlığı ile, “sanatların, tedâîlerin (çağrışım) ve diğer ilgili unsurların dikkate alındığı bir şerh (geniş açıklama, izah etme) çalışması yapılmış.”

            V. Eserle İlgili Bilgiler bölümünde:

            a) Eserin bestecisi hakkında bilgi verilmiş.

            b) Makam, usul ve form bilgileri bu konuda yazılmış kitaplardan faydalanarak verilmiş.

            c) Güftenin edebî nazım şekli ve türü hakkında bilgi verilmiş.

            VI. Kaynaklar metin içinde değil kitabın sonuna konulmuş.

            Not. Yukarda değinildiği gibi böylece kaynakların bilinmesi zorlaşmış.

            VII. ‘Dizin’in verilmeme sebepleri yazılmış.

            Not. Bu sebepler pek geçerli olmamış.

            VIII. Terminoloji birliği sağlanmaya çalışılmış.

            “Notalar/Güfteler/Şekil Özellikleri/Açıklamalar/Edebiyat ve Mûsıkî Bilgileri”

            “Kitapta Yer Alan Eserlerin Listesi”

            “Aşağıda verilen listede, önce eserin adı [güftenin ilk mısraı] yazılmış, alt satırda is makamı, usûlü, formu, bestekârı, güfte şâiri ile tespit edilen nazım şekli ve türü belirtilmiştir.”

            Not. Biz güftelerin aruz veznini de ekledik.

             1- Yüzbin cefâ kılsan bana senden yüzüm döndürmezem

             Çargâh / Sofyan / İlâhî / ? / Yunus Emre / Gazel / Münâcât

            Müstef‘ilün Müstef‘ilün Müstef‘ilün Müstef‘ilün veya Hece Vezni 4 + 4 = 8

            Not. Çıpan’a göre bu şiir aruz veya hece ölçüsünde olabilmekte. Bu ilâhi geleneksel (yani Saba’lı, Segâh’lı) Çargâh makamında olduğu halde, burada Arel-Ezgi’nin kuramsal Çargâh makamı tanımlanmış, gerçi “eski Çargâh eserlerin bir kısmı Sabâ’lı” denilmişse de. Geleneksel Çargâh makamı için bir de bkz. Karadeniz (s. 114). 

            2. Kudûmün rahmet-i zevk u safâdır yâ Resûlallâh

            Çargâh / Sofyan / Tevşîh / A. Mahmud Hüdâi / A. Mahmud Hüdâi / Gazel / Na’t

            Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

            Not. Açıklamalar çok uzun olmuş ve hatta konu dışına taşmış. Aşağıya bkz.

            3. Niyâz-ı nağme-i dil yâre bî-zebân okunur

            Buselik / Aksak Semâî / Ağır Semâî / Çömlekçizâde Recep Çelebi /  ?

            Mefâ‘îlün Fe‘ilâtün Mefâ‘îlün Fe‘ilün (Fa‘lün)

            Not. dil kelimesine dinî anlam da verilmiş ?

            4. Kâmetin serv-i sehîdir ârızın berk-i semen

            Kurdî / Muhammes / Beste / Hâfız Rifat Molla / ?

            Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

            5. Gül yüzünde göreli zülf-i semen-sây gönül

            Rast / Devr-i Hindî / Kârçe / M: Nureddin Selçuk / Ahmed Paşa / Murabba

            Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

            (Fâ‘ilâtün)                             (Fâ‘lün)

            Not. Bu kârçenin ezgisinin, Acemler’in Farsça sözlü, “Hem kamer, hem zühre vû ...” bestesinden alınmış olduğu belirtilmemiş.

            6. Meyhâne mi bu bezm-i tarab-hâne-i Cem mi

            Uşşak / Aksak / Şarkı / Hacı Ârif Bey / Mehmed Sâdi Bey / Şarkı

            Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ûlün

            7. Ol gülün gül-zâr-ı hüsnü bâd-ı mihnet bulmasın

            Bayâtî / Devr-i Kebîr / Beste / Zekâi Dede / ?

            Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

            8. Varalım kûy-ı dil-ârâya gönül hû diyerek

            Hüseynî / Aksak / Şarkı / M. Nureddin Selçuk / I. Mahmud / Nazım

            Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

            9. Müheyyâ oldu meclis sâkiyâ peymâneler dönsün

            Hüseyni / Düyek / Nakış Beste / Râkım Elkutlu / Bâkî / Gazel

            Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

            10. Humârı yok bozulmaz meclisi meyhâne-i aşkın

            Muhayyer / Aksak / Şarkı / Hacı Ârif Bey / Sâmi Paşa / Gazel

            Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

            Not. Daha önce denildiği gibi bu güftede ağız dolusu, “Per-i kerrûbiyân miknasıdır kâşane-i aşkın” sözleri bulunmakta.

            11. Yine bağlandı dil bir nev-nihâle

            Nevâ / Yürük Semâî / Zekâi Dede / ? / Muhammes

            Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Fe‘ûlün

            12. Aldın dilimi zülfün için şâne mi sandın

            Tâhir / Ağır Aksak Semâî / Ağır Semâî / Küçük Mehmed Efendi / ?

            Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ûlün

            13. Bir nigâh et ne olur hâlime ey gonca-dehen

             Hicâz / Ağır Aksak / Şarkı / Ûdî Cemil Bey / Recâizaâde Mahmud Ekrem / Şarkı

            Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

            (Fâ‘ilâtün)                             (Fâ‘lün)

            Not. Metin içinde güfte yazarı Recâizaâde Mahmud Ekrem fakat notada, ‘?’.

            14. Kul oldum bir cefâkâre cihan bağında gülfemdir 

            Hicâz Hümâyûn / Aksak Semâî / Ağır Semâi / Şerbetçi İbrâhim Ağa / ?

            Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

            15. Kimseyi böyle perîşân etme Allâhım yeter

            Hicâz Hümâyûn / Aksak / Şarkı / Alâaddin Yavaşça / Rahmi Duman / Şarkı

            Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

            Not. Rahmi Duman’ın bu şiiri oğlunun kaçırılışı üzerine yazdığı belirtilmemiş.

            16. Terk eyledi gerçi beni ol mâh-cemâlim

            Uzzâl / Yürük Semâî / Nakış Yürük Semâî / Zaharya Efendi / ?

            Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fa‘ûlün

            17. Hak şerleri hayr eyler

            Zirgüleli Hicâz / Sofyan / İlâhî / ? / Erzurumlu ibrâhim Hakkı / Muhammes

            Mef‘ûlü Mefâ‘îlün

            18. Aşkı pinhân edemem nâle vü efgândır bu

            Karcığâr / Düyek / Şarkı / Hacı Ârif Bey / Hacı Ârif Bey / Muhammes

            Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

            (Fâ‘ilâtün)                             (Fâ‘ilün)

            Not. TRT Repertuarında (1995: 187) ve TRT (Antoloji, 1998: 47), güfte yazarı: Leylâ hanım - İzzet Molla; Üngör (I: 558) güfte yazarını boş bırakmış; Aksüt (1: 673), Güfte: Hacı Arif Bey; Tezel (s. 348), kaynak göstermeden: “Bu şarkının güftesi kendi [yani Hacı Arif Bey] kaleminden çıkmıştır” demiş.

            19. Mevsim-i gül fasl-ı bülbül nev-bahâr eyyâmıdır

            Karcığâr / Ağır Aksak Semâî / Ağır Semâî / Hâşim Bey / Cevrî / Gazel

            Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

            Not. Metin içinde güfte yazarı Cevrî, fakat notada, ‘?’. 

            20. Ey dil heves-i vuslat-ı cânân sana düşmez

            Basit Sûznâk/Yürük Semâî/Y. Semâî/Küçük Mehmed Ağa/Enderunlu Fâzıl/Gazel

            Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fa‘ûlün

Bu kitapta, yukarda verilen güftelerin aruz vezni kalıpları tespit edilmiş ve vezin bozuklukları, çok bilgince bir çalışma ile ayrıntılı bir şekilde açıklanmış. Şurası da ilginçtir ki, denildiği gibi Türkçe’nin aruz veznine uygunsuzluğundan dolayı, Bakî gibi ünlü bir divan şairinin bile şiirinde vezin pürüzleri görülmekte, bkz. 9 numaralı Hüseynî Beste ! 

Güftelerin kelimelere dayanan açıklamalarından sonra yapılan yorumlar da çok ayrıntılı fakat genellikle oldukça uzun olduğundan çoğu kez konuyu da aşma eğiliminde olmuş.

            Özellikle, dinî musiki parçaları (1, 2 ve 17 numaralı) ve diğer bazı dindışı eserler de açıklanırken, dinî  yorumların yanısıra Kuran ayetleri ve Hadis’lerden birçok alıntılar yapılmış. 

Örneğin, Çargâh Tevşîh’in (2 numaralı) birinci beyti (Kudûmün rahmet-i zevk u safâdır yâ Resûlallâh/Zuhûrun derd-i ‘uşşâka devâdır yâ Resûlallah), önce kelime anlam ile şöyle açıklanmış:

“Yâ Resûlallah, senin ayak basışın zevk ve safâ rahmetidir. Yâ Resûlallah, ortaya çıkışın (da) âşıkların derdine devâdır.”

Sonra da, birbuçuk sayfalık ‘açıklama’da, ayet ve hadislerin sözü edildikten sonra, peygamberin dünyaya gelişi hakkındaki efsanevî olaylar aktarılmış ! Bakınız bunlar nelermiş (kendi yazısından):

"C. Bu beyti layıkıyla değerlendirebilmek için, öncelikle kainatın yaratılışını; " Ya Resulallah" hitabıyla seslenilen Hz. Muhammed'in dünyayı şereflendirmeleri esnasında meydana gelen hadiseleri ve peygamberlikle görevlendirildikleri zaman diliminde özelde Arap toplumunda, genelde ise dünyada hüküm süren hayat tarzını, yaşanılan zulüm, küfür, şirk, cehalet, sapıklık ve vahşeti iyi bilmek yorumlamak gerekir.

Allah Hz. Muhammed'i yaratmayı takdirden hareketle alemleri yaratmış; bir nevi Hz. Peygamber alemlerin yaratılmasına vesile kılınmış ve Cenab-ı Hak bu sırra şu kudsi hadisle işaret buyurmuştur: " Sen olmasaydın ey Habibim, felekleri (kainatı) yaratmazdım.

Hz. Muhammed doğduğu esnada meydana gelen fevkalade haller şunlardır: Medayin'de Kisra sarayının ondört burcunun çatırdayarak yıkılması, Kabe içindeki putların devrilmesi, İstihbarat'ta Mecusilerin bin seneden beri yanmakta olan olan ateşlerinin sönmesi, takdis edilen Save gölünün bir anda kuruyuvermesi, doğu ve batıyı aynı anda aydınlatan bir nurun görülmesi, Semave vadisinin taşan seller altında kalması ve gök kubbeden salkım salkım yıldızlar dökülmesi."

Yazarın cümle düşüklüğü tehlikesine bakmayarak, uzun cümle kurma eğiliminde olduğu da görülüyor.

Örneğin, ‘Giriş’ten:

"Bu mütevazi çalışmamızı, Türk müziğinin çok değerli üstadlarının, icracı ve akademisyenlerinin, bu müziği anlayarak ve zevk alarak dinleme bahtiyarlığına erişmiş sanatseverlerin, gelecekte bu sanat dalını başarıyla icra, temsil ve tedkik edeceklerine yürekten inandığım çok sevgili Konservatuar öğrencileri ile Fen-Edebiyat ve Eğitim Fakültelerinin bilhassa Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerinin, kısaca, muhteşem bir maziye sahip olan Türk kültürün doyumsuz güzelliklerinden müstesna ıtırlar koklamak suretiyle gönül hoşluğu bulmak isteyenlerin ilgi ve takdirlerine sunuyoruz."

Bu kitapta iki musikicinin (Ahmet Hatipoğlu, Timuçin Çevikoğlu) adı geçiyorsa da, ne yazık ki    bunlarla birlikte bir çalışma yapılmamış.

Halbuki, musikimizde edebiyatçı-musikici ortak çalışmalarına çok ihtiyaç vardır. Bundan dolayı şu aşağıdaki hususlar üzerinde durulmamış olması bir eksiklik olmuş:  

- Güfte - Makam ilişkileri: Bazı duyguların ifadesi için hangi makamlar daha uygundur ?  Örneğin, yukarda görüldüğü gibi dinî/ruhanî duygular taşıyan güfteler için [geleneksel, Saba’lı] Çargâh makamı seçilmiş !  

- Güfte - Beste ilişkileri: Güfte ile beste uyuşmuş mudur ? Örneğin, Karcığar şarkıda (18 numaralı) güftenin tekrar eden ‘bu’ redifi, son iki cümlede daha pest perdelere inen aynı bir ezgi motifinin tekrarı ile karşılanmış. Burada, Batı müziğinde kullanılan ve ostinato* olarak adlandırılan bir besteleme şekline benzerlik bulunmakta. Ayrıca bu parçada hiçbir makam geçkisinin yapılmaması yalın ifadeyi daha da güçlendirmiş.

* Say (s. 407): “Ostinato (İt.). ‘İnatçı’. Bir müzik cümlesinin bütün bölüm boyunca, (...) sürekli tekrarlanması.”

- Güfte – Makam geçkileri:  Örneğin,  Basit Sûznâk Yürük Semâî’nin (20 numaralı) ‘yar sana  düşmez’ terennümünde hep Rast makamına geçki yapılarak (iki defa) sanki kendi kendisine yapılan ihtar daha güçlü bir sesle pekiştirilmiş.

 - Usul - Aruz kalıbı ilişkileri: Hangi usuller için, hangi aruz kalıpları seçilmiş veya tercih edilmiş?

Örneğin yukardaki eserlerde sıkça görülen Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün aruz kalıbı için çoğunlukla aksak, fakat diğer usuller de kullanılmış !

           Dr. Çıpan’ın bu kitabı neredeyse örnek alınacak bir çalışma olmuş. ‘Neredeyse’ dememizin sebebi yukarda açıkladığımız sebeplerden dolayıdır.

Fakat, Dr. Çıpan’ın büyük emekler vererek hazırladığı bu kitap, kendi başına büyük bir ihtiyaca karşılık vermektedir. Bu eserden çok şeyler öğrenilebilir ve her musikicinin kitaplığında bulunması gerekir. Keşke vadedilen diğer ciltleri de yayımlansa.

Not. Güftelerin yazılışı dışında Türkçeleşmiş kelimelerin şapkalı harflerle yazılışı yerinde olmamış, örneğin: Hüseynî, Semâî, vb.

_____________________________________________

Kaynakça:

Aksüt, Sadun, Türk Musikisi-Güfteler Hazinesi. 2 cilt. İstanbul: İnkılâp Kitabevi, 1993.

Çıpan, Mustafa, Güfte İncelemesi I (Notalar, Güfteler, Şekil özellikleri, Açıklamalar, Edebiyat ve Mûsıkî bilgileri) ;

Konya: Selçuk Üniversitesi Yaşatma ve Geliştirme Vakfı, 1998, 202 s. (Karton kapaklı, ciltsiz)

Not. Çevrimiçinden alınan bilgiye göre, 2. bir basımı da yapılmış olan bu kitap tükenmiştir.

Karadeniz, M. Ekrem, Türk Mûsikîsinin Nazariye ve Esasları. Türkiye İş Bankası Yayınları, 1983.

Say, Ahmet. Müzik Sözlüğü. Ankara, Müzik Ansiklopedisi Yayınları, 2002.

Tezel, Ahmet Şevket, Klâsik Türk Müziği Antolojisi (Şarkı Formu). İstanbul, 1975.

 TRT Türk Sanat Müziği Sözlü Eserler Repertuarı (Makama göre), 1955.

 TRT Türk Sanat Müziği Antolojisi, A-F. Ankara: TRT Müzik Dairesi Yayınları, 1998.

 Üngör, Etem, Türk Musikisi Güfteler Antolojisi, 2 cilt. İstanbul: Eren Yayınları, 1981.

 

İlhami Gökçen (Toronto, Kanada)

ilhami.gokcen@gmail.com

 

 

 

           

 

 
İletişim E-Posta: - Telefon:
 
Yorumlar
*** Yorum Yaz
Bu yazıya hiç yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yapın.

Diğer Yazıları

Çevrimiçi Türk Halk Musikisi Videoları: "Konma Bülbül Konma Nergis Daline"
Fuzûlî’de (Türk dili/ Nazım dili) çelişkisi (ve çıkmazı)...
SİPSİ [çalgısı] ve SİPSİ [sözcüğü] ÜZERİNE...
Esin Atıl’ın Levni ve Surname" kitabında çalgı adlandırma yanlışları (2)…"
Zeki Müren’in, Şekip Memduh Bey’in "Gönlümle oturdum da" şarkısını okuyuşu üzerine...
Esin Atıl’ın Levni and the Surname kitabında çalgı adlandırma yanlışlıkları…
ALİ BERKTAY’ın Çevirileri Üzerine,,,
“Güfte İncelemesi -1-“ Kitabının tanıtım ve eleştirisi... İlhami Gökçen
İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu-Mehter [CD Tanıtım ve Eleştiri]…
Şerif İçli’nin iki uşşak şarkısı üzerine...
Zekâi Dede - Sûz-i Dil Mevlevî Âyini [CD Tanıtım ve Eleştiri]
Zekâi Dede - İlâhiler CD Tanıtım ve Eleştirisi…
“Sultan Bestekârlar - Mehter“ CD Tanıtım ve Eleştirisi…
CD Tanıtım ve Eleştiri: Sentez-i Muhabbet / Mücahit Işık
Kaside-i Bürde…
Abdülkâdir-i Merâgî Besteleri - CD Tanıtım ve Eleştiri
CD Tanıtım ve Eleştirisi: “Ajamlar - Acemler -عجملَر“*
Türk Edebiyatında Aruz tutkusu ve pahası (yahut belâsı) ...
CD Tanıtım ve Eleştirisi: Tanbûrî Mustafa Çavuş
Toronto’da Türk Musikisi Konseri - Biraz da Acemî ve Yunanî
Toronto’da "Les Voix du Coeur" konseri var...
IV. Beynelhalk Muğam Festivali ardından…
İslâmda Resim ve Heykel Yasağı
ICTM Makam ve Arap Dünyasında Müzik Çalışma Grupları Ortak Sempozyumu'nun ardından...
TRT Müzik...
Diğer Yazarlar

Münih LMU Müzikoloji Enstitüsü’nde "Gültekin Oransay" rafı...
Kitabu İlmi'l-Musiki Alâ Vechi’l-Hurûfât'ın müellifi kimdir? -16-
Çalgıları geliştirmek nedir, nasıl olur?..
Fazıl Say'ın Feyzi Erçin'e desteği…
Nida Tüfekçi’nin Öğrencisi Olmak!..
Yazılarınızı bekliyoruz... Musiki Dergisi
Spor yazarı mı, müzik yazarı mı?..
Yeni YÖK’ün ve değerli başkanı Sn. Saraç’ın övgüye değer kararı: Müzik öğretmenliği açısından yapıcı bir değerlendirme…
Yirminci yüzyıl: İcracının çağı*...
Meragi niçin 24 şube dedi? Hurufilikten etkilendi mi?..
Çevrimiçi Türk Halk Musikisi Videoları: "Konma Bülbül Konma Nergis Daline"
Günün Sözü
Müzikoloji mesleğini seçmiş isen rakamlarla konuşabilmeli ve de yazabilmelisin...
(Ayhan Sarı)
Yazarlar 
Röportajlar
Fırat Kutluk “Neden Müzik Dinleriz?“...
Ayhan Sarı - Kitabın adından başlayalım mı?  Buna bağlı olarak da kitabın sonunda müziği neden dinlediğimizin yanıtını veriyor musun? Fırat Kutluk - ...
»
»
»
Tarihte Bugün
Arşiv Arama
Facebook
Anasayfa
Site Haritasi
Sitenize Ekleyin
RSS Kaynagi
Hakkimizda
Reklamlar
Künyemiz
Facebook
Twitter
Bize Ulaşın
Copyright ©2013 - Tüm haklari sakli tutulmaktadir.
Bu sitede yayinlanan tüm resim, materyal ve içerigin telif haklari tarafimizca sakli olup izinsiz alinip kullanilamaz.
0.27ms
cheap jordans|wholesale air max|wholesale jordans|wholesale jewelry|wholesale jerseys