Serhat Hacıpaşalıoğlu:
"Ben biraz sessiz bir adamım, herkesin çizdiği yol kendisi için doğrudur. Kendi bildiğim yolda sessizce ilerlemeyi tercih ediyorum, yaşamım boyunca da böyle oldu. Türk olmak benim için çok değerli. İyi bir şey yaptıysanız Türk, Japon, Çinli farketmiyor, önemli olan herkesin sevebileceği, beğenebileceği başarılı bir işe imza atmak.Türk olarak bilinmek çok büyük bir zevk ve ben bunun tadını bir Türk olarak çıkarıyorum. Çok gurur duyuyorum ve bazı ilklere imza attığım için de kendimi gerçekten şanslı hissediyorum.
Televizyon geçmişimden, 'Bay Riziko' imajımdan kaynaklanan bir hayran kitlem var ve bu beni çok mutlu ediyor elbette. Avrupa'daki başarımda ise, orada yaptığım işe verilen cevap biraz daha süratli oldu sanırım. 11 Eylül 2015'te, resmi olarak şarkımızı piyasaya çıkardıktan dört hafta sonra Almanya'daki en önemli DJ'lerin listelerinde bir numaraya yükseldi. Bu çok nadir bir şey tabii, bütün dünya starlarının turne yaptığı dev isimlerin önünde altı hafta boyunca listenin başında kaldım. Şarkım bugünlerde tekrar 8. sıradan listelere girdi.
San Marino Radyo ve Televizyonu İtalyan menajerime ulaşmış. Oradakiler İngiltere ve Almanya gibi yerlerde kim son aylarda popüler ve değişik bir şeyler yapıyor diye bakmışlar. Bunun adı 'yükselen yıldız' gibi geçiyor. 'Je M'ador' şarkımı ve klibi çok beğendikleri için benim üzerimde durmuşlar. Menajerim bana söylediği zaman inanmadım hatta, 'hayır, gerçek, seninle görüşüp teklif getirecekler' dedi.
Beklemediğim bir konu ve San Marino beklemediğim bir ülke. Gerçi beklediğim bir ülke de yoktu, gündemimde hiç yoktu böyle bir konu.
San Marino'daki Eurovision çalışmaları genelde Alman bir besteci öncülüğünde yapılıyor. Ama bugüne kadar şarkıcılar hep San Marino'dan seçilmiş. Yabancı bir şarkıcı ile Eurovision'a katılmak onlar için de bir ilk. Çifte mutluluk diyorum buna.
Bu yıl Eurovision'da Türkiye çok konuşulacak. Çok yakın bir dostum, 'Serhat sen daha henüz farkında değilsin ama şu anda Türkiye'nin gülümseyen yüzü olarak yepyeni bir imaj yaratıyorsun Avrupa'da. Bunun Türkiye için ne kadar önemli olduğunun daha sen bile farkında değilsin. Türkiye de henüz farkında değil ama birkaç hafta içinde herkes bunun değerini daha iyi anlayacak' dedi. Çok mutlu oldum çünkü kendi ülkemi bu kadar güzel bir biçimde gösterebileceğim ve bir başka ülkeyi temsil ederek çifte bir mutluluğu bir araya getirmiş olacağım.
San Marino İtalya etkisinde bir ülke. San Marino'da İtalyanca şarkılar dinleniyor ve kendi tarzları Akdeniz tavrını yansıtan şarkılar. Fakat benim şarkım etnik değil ama çok sıcak bir şarkı olacak. İtalyan ve Türk müzikleri birbirine yakındır, özellikle 70'li yıllarda bizde İtalyan müziği çok ön plandaydı. Fakat ben Türk ya da İtalyan müziği yapmayacağım, uluslararası bir müzik yapacağım.
Yarışmada seslendireceğim şarkı sürpriz olacak. İtalyanca, Fransızca, İngilizce gibi farklı dillerde çalışma yapıyorum. Şarkıyı videosu ile birlikte Mart ayında kamuoyu ile paylaşacağım.
Benim müzik tarzım 30'lu yılların müziğinden günümüzün popüler müziğine uzanan bir çizgi. İçinde bazı dokunuşlar da var. Bir stil olarak adlandırmak çok zor ama şu ana kadar yaptığım uluslararası çalışmalarda bu şekilde olmaya gayret ettim ve olumlu sonuçlarını fazlasıyla görüyorum.
Bütün Türk dostlarımdan, hayranlarımdan, kim olursa olsun 'her Türk'ün başarısı diğer Türkün başarısıdır' düşüncesiyle, hangi platformda olursa olsun, çok olumlu bir enerji istiyorum. Sadece iyi olacağını düşünsünler benim için bu bile yeterli ve Mayıs ayında sahneye çıktığımda kalplerinin benimle birlikte çarpmasını istiyorum."