Günümüzde anonim eserlerin Anayasanın 63. Maddesinde, ayrıca da Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın - 16.04.2003 tarih ve 4848 Sayılı yasasıyla korunması gerekirken şu anda maalesef tıpkı eski hukuktaki “lûkata” (Sahipsiz bir malı ihraz eden ona malik olur) uygulaması ile haksızlıklar sürdürülmekte kültür değerlerimiz giderek yok olmaktadır:
Oysa “Sahipsiz şeyler ile menfaati umuma ait malların, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki bu kültür değerlerimiz şayet, 4630 sayılı yasa ile korunma altına alınmaz ise yakın gelecekte adından bile söz edilemeyecektir…"
Not : Anonim Halk Eserleri,Tüm dünyada (örneğin,Şili’de)”geleneksel kültür eserleri” başlığı ile , Halkın Kültürel Mülkü kabul edilip, yasalarla korunurken, bizde tam tersi. Bugüne kadar herhangi bir koruyucu yasa hükmü dahi söz konusu değildir..
TALEBİMİZ: 463O Sayılı yasanın, ilgili maddesine aşağıda mavi harflerle belirtilen ifadenin eklenmesidir…
EK MADDE 3/a ”Musiki eserleri, her nevi, bölgesel nitelikli, sözlü ve sözsüz-halk müziğinin“ anonim”eserlerini de kapsar.”…
(TANIMLAR) :
ANONİM ESER…(Tanım): İlk besteleyeni (söz ve müziğinin kime ait olduğu)bilinmeyen, hafızalarda korunup, halkın ortak söylemi haline gelen, usul-makam ve icra tekniği açısından tamamen bölgesel özellikler gösteren ,sözlü-sözsüz her tür musiki eserleridir.
NOT : THM.deki “anonim” sözcüğü TSM.de “lâedri”(bestekârı bilinmeyen eser adı)kelimesi ile tanımlanır.
Anonim eserin hak sahipleri kimler olmalı..?
Özgün, kaynak eser üzerindeki haklar saklı kalmak kaydıyla ilgili yörenin,Vakıf, Belediye ya da Kültür müdürlüklerine tahsis edilmelidir görüşündeyiz.
DERLEYİCİ….(Tanım) : Yerel nitelikli“Anonim Eserlerin( halk türküleri,maniler,hikayeler,masallar..vb).sanatsal ve bilimsel katkısıyla, ehil taşıyıcısın (aktaranın)dan- kurallara uygun, aslı ile belirleyip, kullanıma(icraya)hazır hale getiren mali hak sahibi uzman kişidir.
Derleme eser nedir? Derleyicinin,gerçek bilgi, beceri ve emeği karşılığı, aktarıcıdan belirlediği bölgesel nitelikli anonim müzik eserleridir.
NOT : Derleme sözü "toplama" sözünden farklıdır. Zira, toplama, genelde, yöntemsiz şekilde rastgele seçilen bir çok şeyin, bir araya getirilip depolanmasını anlatır.
Dikkat… TRT'nin, THM derlemelerinde hem derleyen, hem de aktaranın kendini kaynak göstererek aynı kişi sıfatını taşımış olması, yasalarda intihal (hırsızlık)suçunu doğurur. Zira, kişi kendisinden derleme yapamaz. Başka bir anlatımla…TRT'deki anonim eserlerde, derleyen kişi kendisini hem “kaynak kişi” göstermiş ve hem de derleyen… Oysa Kaynak kişi zaten derleyici olamaz. Ya sadece bestekâr ya da sadece DERLEYEN sıfatını taşımalıdır..
TRT'nin belgelerindeki, kaynak kişi sözü, eserin bestekârı olmayıp,sadece geleneksel yapı içinde ustalarından öğrenilip hafızalarda korunan daha sonra bunları derleyiciye aktaran taşıyıcı kişiden başka bir şey olamaz..
Şu halde, akla şöyle bir soru geliyor.
TRT'deki "kaynak kişi" sözü, hiçbir zaman, gerçek eser sahibini yansıtmayan, sahte ve aldatmaca bir sözcüktür. Acaba bu tarz ifadeyle, zihinlerde “Aba altından sopa gösterilerek” anonim eserlerin telif hakları intihalen (hırsızlık ile) sahiplenilmeye mi çalışılıyor?..
TRT Ne yapmalıydı? Tıpkı M. Sarısözen’in yaptığını, yani “kaynak kişi” sözünü kullanmamalıydı. Yerine ”aktaran” karşılığında,“kimden alındığı” ifadesi kullanılmalıdır.TR ”Kaynak kişi” sözünü kullanarak bu hatayı yapana göz yummakta ,ortağı ile birlikte yasal suç işlemektedir. Eğer ”Vasıtalı kaynak kişi.” denseydi belki suçunu hafifletmiş olurdu . ..
Derleme Fişleri (Tutanak) : Anonim eserlerin belirlenmesinde, derleyiciler tarafından kullanılması gerekli,hukuki açıdan ise önemli karine sayılan resmi belgeler olup, aşağıdaki bilgileri içerir.
Anonim Eserin : -Yöresi - Kimden alındığı (aktaran, Kaynak kişi) - Eserin adı - Metronomu - Derleyen - Derleme yer ve tarihi - Notaya alanı.
NOT: Anonim eserlere ilişkin mali hakların dağılımında; ”Defineyi keşfeden, kıymetin yarısını alır” (M.K.696/3) hükmünün “derleyici” hisselerine örnek olabileceği görüşündeyiz.
* * *
EKLER
Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü'nden gelen cevap metinleri şöyledir:
Sayı:B.16.0.THS.0.10.04.00/xxxx98
11 Aralık 2007
Konu : Anonim halk eserleri
Sayın Burhan TARLABAŞI
(Kızıltoprak xxxxxx Kadıköy/İSTANBUL)
İlgi: Bila tarihli yazınız.
İlgide kayıtlı dilekçenizde; anonim eserler konusunda yaşanan sorunlar belirtilmiş ve sorunların çözümü amacıyla anonim eserlere ilişkin kanun değişikliği öneriniz gönderilerek Bakanlık tarafından gerekli düzenlemelerin gerçekleştirilmesi talep edilmiştir.
Bilindiği üzere; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda anonim eserleri doğrudan düzenleyen bir hüküm bulunmamakla birlikte Kanun’un 12. Maddesinde; “Yayımlanmış olan bir eserin sahibi belli olmadıkça, yayımlayan o da belli değilse çoğaltan eser sahibine ait hak ve salahiyetleri kendi namına kullanabilir” hükmü bulunmaktadır. Kanunun 27. Maddesi ise bu gibi hallerde, koruma süresinin, eserin aleniyet tarihinden itibaren 70 yıl olduğunu hüküm altına almıştır. Fikri haklar alanında gerçekleştirilen Uluslararası Sözleşmelerde ise anonim eserler konusunda açık bir hüküm bulunmaması sebebiyle, ülkeler bu konuda kendi ulusal sistemlerini oluşturmuşlardır.
Bununla birlikte; Avrupa Birliği’ne katılım sürecinde 5846 sayılı Kanun’un AB müktesebatıyla tam uyumunun sağlanması amacıyla gerçekleştirilecek kanun değişikliği çalışması kapsamında anonim eserlere ilişkin kanun değişikliği önerileriniz değerlendirmeye alınacaktır.
Bilgilerinizi rica ederim.
Dr. Ş. A. Ç.
Bakan a.
Genel Müdür
*****************************************************************
Sayın Burhan TARLABAŞI
İlgi : 14/01/2014 tarihli e-posta başvurunuz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde; anonim eserler konusunda yaşanan sorunlar belirtilmiş ve sorunların çözümü amacıyla anonim eserlere ilişkin kanun değişikliği öneriniz gönderilerek gerekli düzenlemelerin yapılması talep edilmiştir.
Bilindiği üzere; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda anonim eserleri doğrudan düzenleyen bir hüküm bulunmamakla birlikte, Kanun’un 6 ncı maddesinin sekizinci bendinde, henüz yayımlanmamış olan bir eserin ilmi araştırma ve çalışma neticesinde yayımlanmaya elverişli hale getirilmesi sonucu oluşan eserin “işleme eser” olarak korunacağı hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca 5846 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinde; yayımlanmış olan bir eserin sahibi belli olmadıkça yayımlayanın, yayımlayan da belli değilse o eseri çoğaltanın eser sahibine ait hak ve salahiyetleri, kendi namına kullanabileceği öngörülmüştür.
Öte yandan, 5846 sayılı Kanunun 27 nci maddesinde, yayımlanmış bir eserin sahibinin belli olmadığı hallerde koruma süresinin, eserin aleniyet tarihinden itibaren 70 yıl olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda anonim eserlerde hak sahipliği konusunda Kanun’un 12. Maddesine dayanılarak verilmiş pek çok yargı kararı bulunmaktadır.
Bu kapsamda, dilekçenizde belirtilen şikayet ve talepleriniz, mevzuat çalışmalarında göz önünde bulundurulacak olup konuya ilişkin hassasiyetinizin Bakanlığımız tarafından da paylaşıldığı hususunda bilgilerinizi rica ederim.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
Telif Hakları Genel Müdürlüğü