Müziğe yaklaşım Osmanlı İmparatorluğu'ndan bu yana tartışılan bir konu. O zamanlardaki müziğe resmi yaklaşım, dönemden döneme değişmekle birlikte ana uygulamanın altında yatan -hep temel olan- tavır "müzisyen çalgısını kırmanın ne günah, ne sevap olduğu" şeklinde idi.
Osmanlı tarihinde müzisyen çalgısını kırmış birinin ceza aldığına dair bir belge bulunmuyor.
Konu 2016'da yine gündemde:
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2016 takviminde “Müziğin dindeki yeri nedir? Hangi müzik çeşidi helaldir?” sorusuna verdiği resmi cevap şöyle:
“Kuran ve sünnette, müzikle meşgul olmanın, müzik dinlemenin mutlak anlamda günah olduğunu gösteren deliller bulunmamaktadır. Bu itibarla, dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmayan, haramların işlenmesine sebep olmayan müzik türlerini dinlemekte dinen bir sakınca yoktur. Ancak cinsel arzuları tahrik eden ifade ve tasvirleri içeren, haramları güzel gösteren müzikleri yapmak ve dinlemek ise günahtır.”