Fazıl Say'ın sosyal medya hesabından paylaştığı (18 Eylül 2017) mektup şöyle:
"Şu hatayı hep yapıyorum ve artık yapmamaya karar verdim. Ve kesin kararlıyım. Bazen konumumu unutup kendi içimi döküp burda dertleşiyorum, seviyorum, paylaşıyorum, kızıyorum, sinirleniyorum ya da işte birinin çemkirmesine cevap veriyorum.
Dünyada adı bilinen bir kaç Türk'ten biriyim ve bu yalan dolan da değil, çalışıyorum, üretiyorum, kimseyi istemiyorum, benimle uğraşan herkese de tüm kapılarımı kapatıyorum" deseymişim, inanın şu dertlerin hiçbiri başıma açılmazdı.
Bunu yapanlar dertsiz-düşmansız bir hayat sürdüler.
"Bir şeyin iyi olmasını istemek" bir karakterdir. Güdüdür. Ruhtur.
Belki de son yıllarda ülkemizde çok ihtiyaç duyduğumuz "beraberce bir şeyin iyi olmasını isteyelim" hissiyatı (ihtiyacı) çerçevesinde beklentilerim oldu.
Umutlar diyelim.
Bu asla bir "suç" olmamakla beraber öyle kötü eller devreye giriyor ki eninde sonunda yarattıkları tahrik-ego-ve yorgunluk sonucu "suçlu" muamelesi görüyoruz nedense ve bundan hakikaten çok sıkıldım, bunun geleceği de yok.
Hiç inanmadığım insanlar bu yolla prim yaptıysa, bunu önleyemedim. Bu bir hatadır.
Beraberce bir şey "iyi" olamıyorsa da yapacak bir şey yok.
Mahkeme koridorlarıydı, kurumlarca kınanmalardı, sansürdü, elinden alınan değerlerdi, yok oydu buydu derken, insan tek başına bir mücadelenin içine düşüyor, bundan pay çıkarmaya çalışan çıkarcılar da üşüşüyor etrafınıza,
Yıpratıyorlar...
Ben bu adamlar ile aynı ligde değilim. Matematik olarak değilim.
Evet onlarla zaten yakınlaşacağımız yoktu, ama artık, bunu onlara bir besin kaynağı yapmamın anlamı yok.
Bu konuda beni uyaranlar çok oldu. Ben geciktim bu kararımda özür dilerim.
Gerçekten özür.
Sosyal medyada bir milyona yakın takipçimiz var.
"Official" sayfalarımızda İngilizce - Almanca - dünyadaki sanatseverlerimize haberlerimizi iletiriz, bir de benim -çoğunlukla Türkçe yazdığım- kendi kullandığım sayfalarım var, orda 3. kitabım "Akılla Bir Konuşmam Oldu" yu yazıyorum, bölümleri paylaşıyorum, kitabıma düştüğüm notlarım ile bile şu anda çıkmamış kitap bir bestseller oldu sanırım.
Bunca düşmanlığı yaratan o kitle hiç sevinmesin esameleri okunmaz bu kitapta, çünkü, sadece değer verdiklerim yer alır. Fırsatçılara kulak asmama dönemi başlıyor benim için.
Keşke; o köhne önyargılarını bir anlığına kenara bırakıp anlatılanı anlayabilselerdi. Mümkün olmadı. Beklentim de gerçek olmadı...
Özür dilerim...