Bugün - Saturday, December 21, 2024
Foto Galeri
Video Galeri
Firma Rehberi
Künye
Reklamlar
Üye İşlem
 Bize Ulasin
www.musikidergisi.com Logo
-
İstanbul 27°°C
Haber Detayları

ABD ve Türkiye'de Fikri Mülkiyet ve Telif Hakları Uygulamaları… Erdal Aktan

Teknolojideki gelişme paralelinde özellikle son yıllarda çeşitli endüstri dallarında ve bu arada müzik piyasasında en çok karşılaşılan ve tartışılan sorunlar arasında “fikri mülkiyet hırsızlığı“, “telif hakları ihlali“ konuları gelmektedir

DÖNÜŞÜM Haberi - Tuesday, January 23, 2018 - 22:30
Teknolojideki gelişme paralelinde özellikle son yıllarda çeşitli endüstri dallarında ve bu arada müzik piyasasında en çok karşılaşılan ve tartışılan sorunlar arasında “fikri mülkiyet hırsızlığı“, “telif hakları ihlali“ konuları gelmektedir
Resmi küçültmek için üzerini tıklayın...

Bu bakımdan bu yazımda güncel ve oldukça önemli bir konu olarak değerlendirdiğimiz telif haklarının ne olduğunu, artık dünyada hatırı sayılır bir ekonomik güç haline gelen müzik endüstrisi için telif haklarının nasıl önem taşıdığını ve nasıl güvence altına alınmaya çalışıldığını ABD ve Türkiye uygulamalarıyla beraber genel bir çerçevede ele almayı amaçladım. 


Müzik Endüstrisinin boyutları 
MÜZİK bir sanat ve kültür aktivitesi olarak insan yaşamı ile bütünleşmiş, günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Müziğe olan bu talep dünyada milyar dolarlarla ölçümlenebilecek büyük bir endüstriyi de beraberinde getirmiş, müzik sadece bestecisi, icracısı, yapım şirketi için değil, artık ülkesel boyutta önemli bir ekonomik değer ve ihracat kalemi haline gelmiştir. 

Örneğin Sadece Amerika Birleşik Devletlerinde Warner Chappell, Universal, and Sony/ATV gibi dünyanın en büyük müzik firmaları, canlı konserler, müzik üretim ve dağıtımı, kayıt firmaları ve diğer müzik aktiviteleri ile ABD müzik endüstrisi 2016 yılında 17,2 milyar dolarlık bir gelir yaratmıştır ve bu rakamın 2021 yılında 22.6 Milyar Dolara ulaşması beklenmektedir. 
İngiltere'yi (Birleşik Krallık) ele alırsak Müzik endüstrisinin ülke ekonomisine katkısı 2013 yılında 3,5 milyar Sterlin (4.71 milyar ABD Doları) olmuş, ayrıca bu katkının İngiltere ekonomisine ek 101.680 tam gün iş istihdamı sağladığı hesaplanmıştır.. 

Öte yandan teknolojik gelişmeler paralelinde müzik artık dijital ortama taşınmış, müzik endüstrisinin yüzde 65'i dijital dünyanın eline geçmiştir. Müzik aboneliği hizmetlerinden elde edilen gelirler tüm dünyada artık milyar dolarlar ile ifade edilen boyuta gelmiş, farklı sektör ve ugulamaların işin içerisine girmesi ile müzik gelirlerinin akışı ve haklar daha bir komplike hal almıştır. 

Müzik endüstrisinin gerek emekçiler ve gerekse ülke ekonomileri için arzettiği bu önem dolayısıyla, gerekli yasal düzenlemeler yapılmak suretiyle bu haklar gerek devletler ve gerekse oluşturulan meslek örgütleri aracılığıyla güvenceye alınmak istenmiştir. 

Bu bakımdan ''Telif hakları'', günümüzde müzik endüstrisinin, özellikle de dijital müzik pazarının temelini oluşturmakta, en önemli konulardan birisi olarak ön plana çıkmaktadır.. 

Telif Hakkı Kavramı 
Fikri Mülkiyet Hakları özgün ve yaratıcı eser sahiplerine (yazar, sanatçı, besteci, tasarımcı, vb) belirli bir süre için yasayla tanınan manevi ve ekonomik haklardır. 1948 Tarihli Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 127. Maddesine göre kişilerin yarattıkları her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserinden doğan manevi ve maddi yararlarının korunmasını isteme hakları vardır. Buluşlar ve sanat eserlerini korunmasını sağlamak devlete düşen bir görevdir ve devlet bunu titizlikle yerine getirmek zorundadır. 
Sınai Mülkiyet Hakları ve Telif Hakları olarak iki grupta ele alınabilecek mülkiyet hakları genel olarak 3 biçimde güvence altına alınmaktadır. Copyrights (Telif Hakkı), Patents (Patent) ve Trademarks (Ticari Marka). Burada incelemek istedigimiz konu, Sinai Mülkiyet Haklarının dışındaki “Telif Haklarıdır.“ 

Telif hakları genel anlamda, yazar, sanatçı, besteci veya bilgisayar programcısı gibi üreticilerin haklarının korunmasına yöneliktir. Film ve bazı müzik eserleri sözkonusu olduğunda yapımcıların hakları ortaya çıkmakta, başka birinin eserini yorumlayan icracılar da komşu haklar vesilesiyle koruma kapsamına girmektedirler. Telif hakları, sınai mülkiyet haklarının aksine, ilke olarak tescil işlemine gerek kalmadan, eser sahibinin eserini yayınlamasının ardından ortaya çıkar, doğal bir korumadan yararlanır. Eserin herhangi bir kuruma kayıt (tescil) ettirilmesine ya da onaylattırılmasına gerek de yoktur. 

Başlangıçta edebiyat ve sanat eserleri için ön görülmüş olan ve genellikle kitap, plak, CD gibi bir nesne ile veya topluluk önünde icra etme ile bağlantılı olarak gündeme gelen Telif Hakkı konusu; özellikle film ve yayıncılık (radyo, televizyon vs.) sektörlerinin birer sanayi dalı durumuna gelmesiyle ve internet başta olmak üzere bilgisayar teknolojisindeki ilerlemeler ile sanal ortama taşınmış, yepyeni ve karmaşık bir boyut kazanmıştır. Diğer yandan sadece kişi ve kuruluşlar icin değil, ülkeler için de yepyeni bir ihracat kaynağı haline gelmiştir. 

Fikri mülkiyet hakları içerisinde en büyük ekonomik öneme sahip alan müzik endüstrisidir. Küresel ölçekte kar potansiyeli böylesine yüksek müzik sektöründe hak sahipleri arasındaki ilişkilerin niteliği de teknolojideki gelişmeler paralelinde oldukça karmaşık bir hal almıştır. 
Bir örnekle açıklayacak olursak, bir besteci ve söz yazarının hazırladığı bir müzik eseri önce bir şarkıcı tarafından icra edilmekte, yatırımcının finansman ettiği CD'si çıkarılmakta, bir yayın kuruluşunca radyo veya televizyonda yayınlanmakta, başka oyuncuların rol aldığı bir filmin özgün müziği olarak kullanılmakta, bu film DVD olarak başka bir yapımcı tarafından piyasaya çıkmakta, bilgisayar ortamından on-line olarak DVD alınmadan kopyalanabilmekte, bir bilgisayar oyununa konu olabilmekte, bazı bölümleri başka bir film içinde kullanılabilmektedir. 

Görüldüğü gibi bir şarkının piyasaya sürülmesiyle oldukça komplike, pek çok tarafı ilgilendiren bir ticaret ortamı yaratılmış olmaktadır. Bu ortamı düzenleyecek hukuki kuralların müzakere sürecine taraf devletlerin yanısıra, sektörü temsil eden kuruluşlar ve meslek birlikleri de dahil olmakta; bunların hükümetler üzerindeki baskıları, teknik tartışmalara siyasi boyut da kazandırmaktadır. 

Eser Sahiplerinin Haklarının Korunması 
Genel olarak bir müzik eseri, yaratıldığı andan başlayan doğal bir korumadan yararlanır. Eserin herhangi bir kuruma kayıt (tescil) ettirilmesine ya da onaylattırılmasına gerek yoktur. Ancak müzik eserleri üzerindeki hakların korunması ve özellikle hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması amacıyla bazı işlemlerin yapılması da mümkündür. 

Türkiye de dahil olmak üzere dünyada pek çok ülkede eser sahibinin yani eseri meydana getiren kişi ya da kişilerin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlayan ve isteğe bağlı olarak TESCİL uygulaması vardır. Genelde kamu kuruluşları tarafından yerine getirilen tescil beyana dayalı bir işlem olup hak kurucu niteliğe sahip değildir. Fikirler soyut halleriyle kayıt-tescil edilememekle birlikte ancak somutlaştırılıp şekillendirilmeleri (eser haline getirilmeleri) halinde kayıt–tescil edilmeleri mümkün olabilmektedir. 

Teknolojideki gelişmelere paralel olarak tescil işlemi de artık elektronik ortama taşınmış, hatta online olarak bir müzik eserinin tescili mümkün hale gelmiştir. (örneğin songregistration.com gibi) 

Tescil işleminde 2 unsur hak oluşturmada önem taşımaktadır: 
- İçerik (content) söz ve müziğin orijinalliği, kopya olmaması 
- Somut olarak yaratıldığı tarih (tangible – form of date) 

Bir diğer uygulama da kişinin söz konusu eseri kendisinin meydana getirdiğini ve bu eser üzerindeki tüm hakların kendisine ait olduğunu içeren beyanının ülkemizde de olduğu gibi yetkili kılınmış noterler tarafından düzenlenmesi ya da onaylanmasıdır. 

Hakların Uluslararası Koruma Altına Alınması 
Telif hakları ulusal ve uluslararası yasalarla düzenlenmektedir ve bu yasalar hangi eserlerin korunup hangilerinin korunmadığını tanımlar, eser sahiplerinin ve kullanıcıların haklarını düzenler ve eser sahibiyle kullanıcı arasında bir denge kurarlar. Telif haklarından yararlanabilmek için telif haklarını tanıyan ülkelerin vatandaşı olmak gerekir; zira dünyada bazı ülkeler halen telif haklarını tanımamış durumdadırlar. 

İlk başta şunu vurgulamak gerekir ki telif hakkı hukuku ''ulusaldır''. Devletler çıkardıkları kanunlarla yazarın/üreticinin haklarını sadece kendi ülke sınırları içerisinde güvence altına alabilir. Bir diğer ifadeyle tek bir tescil kaydıyla bir eser sahibinin hakkının tüm dünyada korunma altına alındığı “uluslararası telif hakkı“ diye birşey yoktur (Patent İşbirliği Anlaşması uyarınca sağlanan çok taraflı koruma hariç olmak üzere). Telif Hakkı yasaları ulusaldır ve her ülkenin kendi sınırlarında geçerlidir. Eser sahibinin yaşadığı ya da eserinin ilk icra edildiği yer neresi olursa olsun, nerede korunma için başvuruldu ise o ülkenin yasal korunması altına alınabilir. Ülke sınırları dışındaki telif hakları ihlallerinde geçerli olamazlar. Mesela ABD içerisinde eserinin hakları tescil edilmiş olan bir yazarın eser hakkı ABD dışında ihlal edildiğinde US Copyrıght Act esas alınarak ABD mahkemelerınde korunamaz, zira bu Kanun ABD sınırları dışında geçerli değildir. 

Örneğin bir Amerikalı sanatçı, ülkesinde yayınlanan eserinin haklarını uluslararası kapsamda koruyabilmek için neler yapabilir.? Kısa bir cevap vermek gerekirse; “çok az“. Sanatçı eserini birden çok ülkeye ayrı ayrı başvurarak tescil mi ettirmesi gerekir ? Hayır, buna da gerek yoktur. 

Tescil gerektirecek nitelikteki insan emeğini koruma altına almak üzere bazı uluslararası anlaşmalar yapılmış bulunmaktadır. Genel olarak bu uluslararası anlaşmalar, tescil hakkı konusu olabilecek nitelikteki insan emeğini somut bir ortamda ifade edildiği, kullanıldığı andan itibaren koruma altına alır. Telif haklarını yasayla düzenleyen ülkelerin hemen tamamı, bu konuyu uluslararası platformda düzen altına alan Bern Konvensiyonunu, Dünya Entellektüel Mülkiyet Örgütü (WIPO-World Intellectual Property Organization) Telif Hakları Antlaşmasını ve Gösteriler ve Ses Simgeleri Antlaşmasını tanımaktadır. 

 


Bern Edebiyat ve Sanatsal Eserlerin Korunması Anlaşması (The Berne Convention for the Protection of Literary and Artistic Works) bu konudaki en önemli uluslararası anlaşmadır. ABD'nin 1989 yılında, Çin Halk Cumhuriyeti'nin 1992, Rusya'nın da 1995 yılında katıldığı Bern Anlaşmasını, yandaki şekilden de görüleceği üzere bugün Ortadoğu ve bir kaç Afrika ülkesi dışında hemen tüm dünya kabul etmiştir. 

Bu Anlaşmanın en önemli özelliği, telif haklarının korunması konusunda üye devletlerin formalite uygulamalarının önüne geçilmesi olup, telif hakkının menşei ülke dışında herhangi bir formaliteye tabi tutulmaması amaçlanmıştır. Bu özelliği dolayısıyla kendi lokal kanunlarını işletemeyeceğinden dolayı ABD bir asırdan uzun bir süre bu anlaşmaya yanaşmamışsa da sonuçta kabullenmek zorunda kalmıştır. 

Buna göre artık ABD Telif Hakkı Yasasına göre (Copyright Act) Amerika'da bir hak sahibinin Telif Hakkı Ofisine (Copyright Office) tescil yaptırmadan Federal Mahkemede hak ihlali davası açamayacağını hüküm altına alsa da yabancılar için böyle bir zorunluluk getirememektedir. Aynı şekilde yabancı devletler de Ulusal mahkemeleri için uygun bir koşul olarak kendi vatandaşları üzerinde bu gereksinimleri empoze edebilseler de ABD telif hakkı sahiplerine benzer formalite gereksinimlerini empoze edemez. 

Bern Anlaşması formaliteler konusunda minimum bir standart öngörmekte, üye devletlerin telif hakkı konusunda kendi vatandaşlarına hangi standardı ve formaliteyi uyguluyorsa yabancılara da aynısını uygulama, bu konuda standart davranma şartı getirmektedir. 

Türkiye'de ve ABD'de Telif Haklarının Korunmasına Yönelik Örgütlenme 
Bilindiği üzere ülkemizde sanat eserlerinin telif haklarının korunmasındaki temel mevzuat; Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu, bu konuda birinci derece sorumlu olan kuruluş da Kültür ve Turizm Bakanlığı (Telif Hakları Genel Müdürlüğü) dür. Bunun yanı sıra meslek grupları kendi örgütlerini oluşturmuşlar ve bu örgütler üyelerinin telif haklarını profesyonel olarak koruma görevini üstlenmiştir. Türk Müzik endüstrisinde bu amaçla kurulan meslek örgütleri: 
- MESAM (Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği) 
- MSG (Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği ) 
- MÜYOR-BİR (Müzik Yorumcuları Meslek Birliği) 
- MÜZİKBİR (Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği) 
- MÜ-YAP (Mü-Yap Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birl.) 
- MÜYA-BİR (Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği) 
olarak sıralandırılabilir. 

Amerika Birleşik Devletleri'nde telif haklarının korunmasından sorumlu ve görevli olan ana kurum ABD Telif Hakları Ofisi'dir (The United States Copyright Office). Kuruluşu 1897 yılına kadar uzanan bu Ofis, telif hakları ile ilgili komplike ve değişken mevzuatın hazırlanması ve uygulanmasından, lisans ve sertifikaların kayıt ve tescilinden, 1976 tarihli Telif Hakları Yasasının uygulanmasından birinci derecede sorumludur. Ulusal ve Uluslararası telif hakları konularında Kongreye yol gösteren, görüş bildiren, telif hakkı yasaları ve politikası hakkında liderlik ve uzmanlık sağlayan kurumdur. 

Diğer bir önemli kurum da IPR Center (National Intellectual Property Rights Coordination Center) dir. Global telif hakkı korsanlığına karşı Amerikan ekonomisini korumak, uluslararası ve ABD yasalarını uygulamak amacıyla Amerika Birleşik Devletleri İçişleri Bakanlığı (Department of Homeland Security) tarafından idare edilen bu merkez 23 ortak kurumu, 19 federal kuruluşu, Interpol, Europol ve Kanada ve Meksika hükümetlerini bir araya getiren kuvvetli bir yapı oluşturur. Kimya ve ilaç sanayiinden, kanunsuz kopyalanan ve dağıtılan film, televizyon ve müziğe, sahte makina üretiminden federal üniforma, yaka kartı, rozet, posta yolsuzluklarına kadar geniş bir yelpazede telif hakları suçlarına karşı mücadele eder. 

ABD müzik endüstrisi telif haklarının korunmasındaki sektörel örgütlenmeye bakacak olursak; 
- NMPA (National Music Publishers Association) . 1917 yılında kurulmuş olan bu birlik, Amerikan müzik yayıncılarının ve bunlarla çalışan müzik yazarlarının ticari haklarını gözeten kurumdur ve bu alanda dünya lideridir. 

- RIAA (Recording Industry Association of America) 1952 yılında kurulmuş olan bu meslek örgütü Amerikan kayit endustrisi üretici ve dağıtıcılarını temsil eder ve ABD'de yasal olarak kayıt edilen ve dağıtılan ses ve görüntü hacminin yüzde 85'i RIAA üyelerince yapılır. RIAA'nın asil görevi, kayıt tescil ücretlerinin ve problemlerinin yönetimi, sendikalarla iletişim, endüstri ve devletin yasal düzenlemeleri için araştırma ve destek sağlamak olarak özetlenebilir. 1600 ABD markasını temsıl eden RIAA'nın en göze çarpan 3 üyesi, dünya lideri 3 marka, Sony Music Entertainment, Universal Music Group ve Warner Music Group'dur. 

- ABD de fikri ve sanat eserleri telif haklarının korunmasındaki diğer önemli kurum IIPA International Intellectual Property Alliance'dır. IIPA Amerikan telif hakkı gerekli endüstrileri temsil eden derneklerce 1984 yılında oluşturulmuş bir birliktir. Amacı telif hakkı materyallerinin uluslararası pazarlarda korsan kullanımını engellemek, bu amaçla bariyerler oluşturmak ve üyelerin haklarını korumaktır. IIPA ya üye 6 birlik ABD'de ve tüm dünyada bilgisayar ve video oyunları, oyun konsolları, kişisel bilgisayarlar, internet ve sinema filmleri, TV programları, DVD ler ve ev videoları, görsel ve işitsel medya, müzik, plak, CD ve kaset, kitap, roman, veritabanı, software vb her türlü telif hakkı konusu materyali üreten, pazarlayan 3200 den fazla firmayı temsil etmektedir. 

Bu 6 birlikten ikisi müzik endüstrisi birlikleri NMPA ve RIAA, diğerleri Association of American Publishers, Entertainment Software Association ve İndependent Film & Television Alliance 'dır. 
Amerikan telif hakkına dayalı ürün pazarı, Amerika ekonomisinin en dinamik ve kuvvetli sektörlerinden birisini oluşturmaktadır. Bu nedenle bu ürünlerin korsan kullanımı ve Pazar erişim bariyerleri telif hakkı endüstrileri için büyük bir kayba yol açmaktadır. Üyelerinin bu problemlerini çözmek ve yardımcı olmak üzere IIPA sadece ABD hükümetiyle değil diğer yabancı devletlerle, hak sahipleriyle, ABD içinde ve dışında konuyla ilgili her kurum ve kuruluşla doğrudan temas kurabilmekte, mevcut düzenlemelerdeki eksikliklerin düzeltilmesi, kanuni boşlukların kapatılması, sorunların hukuki çerçevede çözümlenmesi konusunda aktif rol oynayabilmektedir.(1)

___________________________________

(1) Erdal AKTAN-turizmhaberleri.com/Los Angeles - 10 Ocak 2018 Çarşamba 

 

http://www.turizmhaberleri.com/haberayrinti.asp?ID=32723 

Haberin Diğer Fotoğrafları
Facebook'ta Paylaş
 
Anahtar Kelimeler:Teknolojideki, gelişme, paralelinde, özellikle, son, yıllarda, çeşitli, endüstri,
Kaynak / Editör
 
Yorumlar
*** Yorum Yaz
Bu habere hiç yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yapın.

Diğer DÖNÜŞÜM Haberleri
Muammer Sun-Cenan Akın Van Bülbülü derlemesinde... Sinemis Adige SUN
Orkestra fabrikadır.. Ayhan Sarı
İşlevsel Müzikoloji - Functional Musicology… Dr. Ayhan Sarı

İşlevsel Müzikoloji - Functional Musicology… Dr. Ayhan Sarı
Toplumun "Korkuluk Argümanı" ve “Halil Sezai olayı”… Gökmen Özmenteş
Akademik yağmacılıkta ibret tablosu…
Üç telli-dört telli kemençelerin akordu üzerine fıkra (*)…
Müzikte batılılaşma travması “tedavi“ edilebildi mi?.. Ayhan Sarı
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
Diğer Başlıklar

Manisa’nın Musiki Hocası - Ahmet Esat Uğurlu... Cemil Altınbilek
Ferit Tan (1906-1991)... Cemil Altınbilek
Türk Musikisi Federasyonu’nda yeni yönetim göreve başladı…
Serhanende Nurettin Çelik... Bülent Aksoy
Datça Türk Müziği Günleri'ne müracaatlar başladı...
Münih LMU Müzikoloji Enstitüsü’nde "Gültekin Oransay" rafı... Nesrin Kalyoncu
Fırat Kutluk “Neden Müzik Dinleriz?“...
Balıkesir Türk Musikisi Sempozyumu (2022) ...
Gördüğümüzü mü icrâ ediyoruz ?.. Dr. Fatih Coşkun
Prof.Dr. Gültekin Oransay'ı 32 yıl önce bugün 59 yaşında kaybetmiştik... Ayhan Sarı
Günün Sözü
“İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemeli.“
(Johann Wolfgang von GOETHE (1749-1832))
Yazarlar 
Röportajlar
Fırat Kutluk “Neden Müzik Dinleriz?“...
Ayhan Sarı - Kitabın adından başlayalım mı?  Buna bağlı olarak da kitabın sonunda müziği neden dinlediğimizin yanıtını veriyor musun? Fırat Kutluk - ...
»
»
»
Tarihte Bugün
Arşiv Arama
Facebook
Anasayfa
Site Haritasi
Sitenize Ekleyin
RSS Kaynagi
Hakkimizda
Reklamlar
Künyemiz
Facebook
Twitter
Bize Ulaşın
Copyright ©2013 - Tüm haklari sakli tutulmaktadir.
Bu sitede yayinlanan tüm resim, materyal ve içerigin telif haklari tarafimizca sakli olup izinsiz alinip kullanilamaz.
0.29ms
cheap jordans|wholesale air max|wholesale jordans|wholesale jewelry|wholesale jerseys