Türkiye'nin ilk türbanlı operasının rejisörü Mehmet Ergüven'in konuyla ilgili cevaplarından:
"Bu eserde bir Türk Napoli’ye gidiyor. Orada İtalyanları görüp onlara âşık oluyor vesaire. Tipik bir Rossini operası... Ben bu bilindik konuyu biraz daha çağdaş bir hale getirdim. Başı sarıklı, Kanuni Sultan Süleyman tarzı bir çocuk öyküsü gibi değil de, 1960’lı yıllarda Adana’da yaşayan bir adamın elinde tespihi ve portatif radyosuyla Napoli’ye gidişini anlatayım istedim. Bu adam Napoli’ye vardığında korumaları, elinde portatif radyosu ve tespihiyle birlikte iki de tesettürlü kadın yanında duruyor. Bunlardan biri karısı, diğeri de kızı.
...
Bakın şunu söyleyeyim; ben bu eseri bu şekilde sahnelemeye karar verdiğimde, iktidardan tepki alacağımı, ‘Bu adam bizimle dalga mı geçiyor?’ diyeceklerini düşünmüştüm. Fakat bir de ne göreyim, tepkiyi sanatçılardan aldım!
Halbuki, burada bir ironi var ve bu ironinin anlaşılmaması hakikaten çok vahim bir durum. Bu düşünce yapısıyla, yerleşmiş yanlış düşünce yapısını daha da kökleştiriyorlar.
Bu iki tesettürlü hanım iki dakika boyunca sahnede duruyor ve daha sonra adam onlara yanından gitmelerini söylüyor ve onlar da bunun üzerine sahneden ayrılıyorlar. Yani üç saatlik operada iki tesettürlü hanım iki dakika boyunca sahnede kalıyor. Bunu yazan kişiler sansasyon mu arıyor? Haydi, 1-2 kişi bunu yazabilir ki bu çok doğaldır. Bugün dünyanın her tarafında binlerce eser sahneleniyor ve üzerine neler de neler yazılıyor. Bizim basında haber yoksunluğu mu var acaba, anlayamıyorum.
...
Kabul etmek lazım ki tesettür Türkiye’de var olan bir şey. Üniversitelerde, okullarda, hastanelerde, alışveriş merkezlerinde aynaya mı bakmaktan korkuyor bu insanlar? Türk insanının bir kısmı böyle giyiniyor, bunda bu kadar olay yaratacak ne var? Diğer kadınlar da açık, peki onlar neden görülmüyor? 90 kadın açıkken 2’si tesettürlü diye nedir bu kadar yoğun tepki? İnsanların bir kısmı tesettüre karşıysa diğer bir kısmı da tesettürü savunuyordur. İki tesettürlü kadının sahnede iki dakika süreyle kalması bu kadar sorun yaratıyorsa eğer, buna karşı olan kesim de başı açık kadınlar üzerinden tepki göstersin o zaman.
Çıplaklık ve öpüşme de vardı koreografide. Onlar neden tepki almadı? Dudak dudağa öpüşme vardı ve ben ‘Ahlakımız bozulmaz öpüşmeyle, bu sahne olacak,’ dedim.
Tepkileri komik buluyorum açıkçası. Biraz zeki bir izleyici sahneye tesettürlü oyuncuyu hangi anlamda çıkardığımı hemen anlayacaktır. (*)
Söyleşi: Utku Geçgel (1)
_________________________________________
(*) Konunun önceki haberi için bkz:
http://www.musikidergisi.com/haber-4091-turkiye_muzik_tarihinde_ilk_turbanli_opera....html
(1) Söyleşinin tümü için bkz:
http://www.andante.com.tr/index.php?page=haberdetay&haberID=2146