Bugün - Saturday, December 21, 2024
Foto Galeri
Video Galeri
Firma Rehberi
Künye
Reklamlar
Üye İşlem
 Bize Ulasin
www.musikidergisi.com Logo
-
İstanbul 27°°C
Haber Detayları

Camiayı idare eden ve yönlendirenlere açık mektup…

...Yıllardır siz ve meslektaşlarınızdan göremediğimiz, üretemediğiniz, gerçekleştir(e)mediğiniz, sizin elinizdeki yetki ve imkanlar bizim elimizde olsa ivedilikle gerçekleştirebileceğimiz' olması gerekenler'den bahsedeceğim...

YAŞANIM Haberi - Monday, August 10, 2015 - 00:58
...Yıllardır siz ve meslektaşlarınızdan göremediğimiz, üretemediğiniz, gerçekleştir(e)mediğiniz, sizin elinizdeki yetki ve imkanlar bizim elimizde olsa ivedilikle gerçekleştirebileceğimiz' olması gerekenler'den bahsedeceğim...
Resmi küçültmek için üzerini tıklayın...

Camiayı idare eden ve yönlendirenlere açık mektup… Sabutay Uğur


Başlamadan önce şuna bir açıklık getirelim; kimdir bu idare edenler, yönlendirenler? Hemen bir kaç örnek vereyim; Rengim Gökmen, Selman Ada, Gürer Aykal... (Bu arada hatırlatmak isterim; kendilerini şahsen tanımam, bir yerde karşılaşmışlığım yoktur.)

  Bugün siz eğer isterseniz bir eseri programa alır mısınız? İsteseniz çıkarır mısınız? İsteseniz bir gencin orkestrayla solist olarak konser vermesini sağlayabilir misiniz? Kusura bakmayın o zaman bu soruların muhatapları sizlersiniz. Sizler ve sizinle hemen aynı yaştaki diğer meslektaşlarınız...

   Sizlere, ne cevap vereceğinizi gerçekten merak ettiğim bazı sorular yöneltmek istiyorum;

1-Konservatuarların orkestra şefliği ve opera bölümlerinde ‘işletme’ , ‘kamu yönetimi’ gibi, diğer bölümlerde olmayan dersler mi okutuluyor? Eğer okutulmuyorsa bu ülkedeki müzik kurumlarının başına neden müzikologlar, müzik kuramcıları veya besteciler gelmiyor ya da getirilmiyor? Bu ülkede müzikten ve onun yönetiminden sadece orkestra şefleri ve operacılar mı anlıyor?

2- Orkestra şefliğinde en önemli şeyin tecrübe yani yaş olduğunu mu düşünüyorsunuz? Eğer öyleyse Dudamel gerçeğini nasıl açıklayacaksınız? 

3-Ülkemizde yıllardır danışmanlıklarını yaptığınız, orkestra şefliği bölümlerinin master ve doktora programlarında okuyan gençler yeteri kadar yetenekli ve zeki değil mi? Neden genç yaşlarda, yurt dışında görmeye alışkın olduğumuz Mahler, Stravinsky, Shostakovich, Beethoven, Ligeti vs. gibi isimleri yönetmiyorlar? Yeterli mi değiller, izin mi verilmiyor?

4- Zaten orkestraların, olanakların sınırlı olduğu, gençlerin yeterince fırsat bulamayışının bir nedeninin de bu olduğu ülkemizde, arada sırada da olsa kenara çekilip de bir orkestrayı bir veya birkaç gence bırakmak istememenizin sebebi nedir? 

5-Kendi içinizdeki bu yapının, ‘falanca parti başkanı neden yıllardır orada oturuyor? diye sitem eden köşe yazarı da kırk beş senedir o koltuğu kimseye bırakmıyor!’ gibi bir durumla eşdeğer olduğuna inanıyor musunuz?

6-Bu ülkede kendinizden daha yetenekli ve zeki müzisyenler olduğunu düşünüyor musunuz? 

7- ‘Müzisyen’ ve ‘genç’ kavramlarını duyunca aklınıza sadece kemancı, piyanist, flütçü falan mı geliyor yoksa müzikolog, besteci, kuramcı gibi kavramlar da geliyor mu?

8- Sizlerin onlarca yıldır başında olduğu bu camianın sistematik olarak; belli bir müfredat ve düzen içinde sadece performans sanatçılarına ve orkestra şeflerine olanaklar sağladığı gerçeğiyle ne zaman yüzleşmeyi düşünüyorsunuz? 

9-Kadın orkestra şeflerine çifte standart uygulandığını düşünüyor musunuz? 

10-Türk Beşleri diye tabir edilen bestecilerimizin ‘senfonilerinin’ yeterince seslendirildiğine inanıyor musunuz? (8 senedir Eskişehir'deyim daha bir Saygun senfonisine denk gelmedim!)

11-Bu camianın işleyişinden sorumlu olan sizler! Dünya literatüründe çağdaş müziğin atonal olduğunun farkında mısınız? Çağdaş müziğe dair okullarda veya özel alanlarda camia yönetimi eliyle yeterince özendirici etkinlikler, aktiviteler, seminerler vs. yapıldığını düşünüyor musunuz? Bunu ülke müziği için gerekli mi görmüyorsunuz yoksa kendinizin de pek çağdaş müzik dinlemeyişinizin bu durumda etkisi var mı? 

12-Bu camiayı yöneten sizler! Bir zamanlar ‘biz klasik müzikçiler bu ülkenin üvey evlatları mıyız?’ sitemlerinde bulunuyordunuz bürokrasiye!.. Benzer sitemi çağdaş müzikçiler sizlere ettiklerinde ne yapmayı düşünüyorsunuz?

13-Bu camiayı yönettiğinizi mi düşünüyorsunuz yoksa sadece idare ettiğinizi mi?

Yıllardır siz ve meslektaşlarınızdan göremediğimiz, üretemediğiniz, gerçekleştir(e)mediğiniz, sizin elinizdeki yetki ve imkanlar bizim elimizde olsa ivedilikle gerçekleştirebileceğimiz 'olması gerekenler'den bahsedeceğim;

1). Bütün Devlet Senfoni Orkestralarının programlarına müdahale edilecek. Bir devlet senfoni orkestrası için;
* Otuz yaş altında bulunan en az beş genç bestecinin birer eserinin prömiyeri yapılacak.
* Türk Beşlerinin senfonileri yıllık programa dahil edilecek.
* Yerli ve yabancı bestecilerin en az beş adet atonal çağdaş kompozisyonu yıllık programa dahil edilecek. Öncesinde çağdaş müziğe dair bilgilendirici konuşmalar yapılacak.
* Yıllık programda en az on yaşayan besteci yer alacak. Toplamda en az yirmi Türk bestecisi yıllık programda yer bulacak.

2). Oda müziğine ağırlık verilecek ve çağdaş müzik icra edebilen topluluklar kurulacak. Bu topluluklara bütçe ayrılacak. 

3). Oda müziği toplulukları, senfoni orkestraları, opera ve baleler Türk besteciler için, beste çağrıları yapacak. Yeni eser sunumları kabul edecekler. Bu aktiviteler özellikle denetlenecek! Hiç bir akademik unvana(dr. doç. prof.) imtiyaz tanınmayacak. Yaşı daha büyük ve tecrübeli bestecilerin daha çok şansı olmayacak. Tecrübeli besteci=yaratıcı besteci algısı bitirilecek! 

4). Müzikologlar ve kuramcılar için yıllık, düzenli bir seminer ve konferans takvimi oluşturulacak. Konservatuarlarda ve diğer vakıf gibi kurumlarda düzenli müzik kuramı seminerleri verilecek. 

5). Genç orkestra şeflerine destek olunacak. Master veya doktora eğitimlerine devam eden bir orkestra şefliği öğrencisi veya eğitimini bitiren genç bir şef, yıllık program dahilinde toplamda en az iki kez(iki hafta) herhangi bir devlet senfoni orkestrasını yönetecek. 

6). ‘Dünyaca ünlü’ gibi hiçbir işe yaramayan, göz boyamaya yönelik dışarıdan getirilen yabancı sanatçıların durumu ülkedeki özellikle genç müzisyenlerle tekrar mukayese edilecek. Neticesinde bu ülkenin müzisyenlerinden daha kısıtlı yetenekte ve/veya daha az yaratıcı olan yabancı müzisyenlerin yerine bu memleketin müzisyenlerine fırsat verilip sahneye çıkmalarına ön ayak olunacak. 

7). Konservatuarlarda küçük yaşlardaki öğrenciler için müfredata Türk bestecilerinin metodik kitapları da dahil edilecek. 

8). Bütün konservatuarlarda müzik fiziği, müzik matematiği, akustik gibi kredili seçmeli dersler olacak.

9). Bütün batı müziği konservatuarlarında, teori ağırlıklı klasik Türk müziği dersleri zorunlu hale getirilecek.

Klasik müziğin yayılması üzerine bütün camiaya;

*Devlet desteğini alıp, yetiştirdiği en büyük bestecisinin 1.senfonisinin ikinci kez çalışını 18 yıl sonra yapıp, bu utançla yüzleşmeyip, kendini eleştirmeyip, böylesi keyfi kararlarda dahi yine destek aldığı devleti sorumlu tutabilecek kadar etik değerlerden yoksun olduğu müddetçe,

*Yorumculuk haricinde diğer bütün alanlardaki genç müzisyenlerin camia içinde aktif rol alabilmeleri için, kıdem, rütbe, yaş haddi gibi memurluğa özgü kavramları yürürlüğe koymaya devam ettikçe,

*Ve bu memur zihniyetinin; yaratıcı, zeki bir besteci, kuramcı, orkestra şefi olarak kabul edilebilmek için, mutlaka 40(!) yaşından gün almayı dayattığı gerçeğiyle yüzleşmedikçe,

*Yurt dışındaki bir çağdaş bestecinin üzerine master, doktora yaparken, bu bestecinin normal bir lise mezunu olduğu gerçeğini hiç umursamayıp, iş kendi bestecisine geldiği zaman, konservatuar mezunu olma şartı arayıp(örneğin EOF), bu çifte standart ve aşağılık kompleksiyle yüzleşemedikçe,

 *Yönünü aristokrasiye, burjuvaziye değil işçi, köylü, gecekondu çocuklarına dönmedikçe,

 *Statükoya, rütbeye değil yüzünü yaratıcılığa çevirmedikçe,

*Bu müziğin ‘tabanda’ hiç dinlenilmeyen bir müzik olduğu bilincine; önüne bir mikrofon uzatılıp sorulunca değil yalnız başına kaldığında da varmadıkça,

*Bütün müzik türleri içinde, icracılarının-yorumcularının, reaksiyon bağlamında maalesef en pasif ve toplumsal sorumluluk bilincinden en uzak yorumcu kitlesi olduğu gerçeğiyle yüzleşmedikçe,

*Resmi konjonktürde klasik müziğin yayılmasını, bir köylü çocuğunun, bir gecekondu çocuğunun bu müzikten bir haber yetişmemesi için sorumluluk duyduğunu dillendirip, her yıl haziran ayından itibaren neredeyse ekim ayına kadar bireysel ya da kolektif hiçbir sosyal sorumluluk eylemi içinde yer almadığı gerçeğiyle yüzleşmedikçe,

*Hayatlarında bir defa bile bir gecekonduya bir köye gidip oradaki çocukların diğer korunaklı şehir çocuklarına göre ne kadar zorlu ve eksik bir hayat yaşadıklarına şahit olmadıkça,

*Kendi icraatlerini eleştirip daha fazla sorumluluk alma erdemliliğini göstermedikçe,

Benim de içerisinde genç bir besteci olarak mücadelesini verdiğim bu müzik, halkın değil ‘hali vakti yerinde’lerin müziği olmaya mahkumdur.

Saygılarımla,
   
Sabutay Uğur

 

Facebook'ta Paylaş
 
Anahtar Kelimeler:Yıllardır, siz, meslektaşlarınızdan, göremediğimiz, üretemediğiniz, gerçekleştir,
Kaynak / Editör
 
Yorumlar
*** Yorum Yaz
Bu habere hiç yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yapın.

Diğer YAŞANIM Haberleri
Münih LMU Müzikoloji Enstitüsü’nde "Gültekin Oransay" rafı... Nesrin Kalyoncu
Hür olmak... Tuluyhan Uğurlu
Müzik evrensel midir?.. Dr. Fatih Coşkun

Müzik evrensel midir?.. Dr. Fatih Coşkun
Rusya’da Bale Topluluğu’nda 50 sanatçıda covit 19 tesbit edildi…
Bir emeklilik hikayesi… Tanburi Hakan Talu
Türkiye’de covit-19 sürecinde müzisyenler ve müzik performansına etkileri… Orkun Zafer Özgelen
Yorgo Vapuridis : Türkiye'nin ilk taverna müzisyeni
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
Diğer Başlıklar

Manisa’nın Musiki Hocası - Ahmet Esat Uğurlu... Cemil Altınbilek
Ferit Tan (1906-1991)... Cemil Altınbilek
Türk Musikisi Federasyonu’nda yeni yönetim göreve başladı…
Serhanende Nurettin Çelik... Bülent Aksoy
Datça Türk Müziği Günleri'ne müracaatlar başladı...
Münih LMU Müzikoloji Enstitüsü’nde "Gültekin Oransay" rafı... Nesrin Kalyoncu
Fırat Kutluk “Neden Müzik Dinleriz?“...
Balıkesir Türk Musikisi Sempozyumu (2022) ...
Gördüğümüzü mü icrâ ediyoruz ?.. Dr. Fatih Coşkun
Prof.Dr. Gültekin Oransay'ı 32 yıl önce bugün 59 yaşında kaybetmiştik... Ayhan Sarı
Günün Sözü
Bir ülkenin doğru yönetilip yönetilmediğini, ahlak açısından yücelip yücelmediğini anlamak mı istiyorsunuz? O ülkenin musikisini dinleyiniz…
(Konfiçyus İÖ 551-479)
Yazarlar 
Röportajlar
Fırat Kutluk “Neden Müzik Dinleriz?“...
Ayhan Sarı - Kitabın adından başlayalım mı?  Buna bağlı olarak da kitabın sonunda müziği neden dinlediğimizin yanıtını veriyor musun? Fırat Kutluk - ...
»
»
»
Tarihte Bugün
Arşiv Arama
Facebook
Anasayfa
Site Haritasi
Sitenize Ekleyin
RSS Kaynagi
Hakkimizda
Reklamlar
Künyemiz
Facebook
Twitter
Bize Ulaşın
Copyright ©2013 - Tüm haklari sakli tutulmaktadir.
Bu sitede yayinlanan tüm resim, materyal ve içerigin telif haklari tarafimizca sakli olup izinsiz alinip kullanilamaz.
0.31ms
cheap jordans|wholesale air max|wholesale jordans|wholesale jewelry|wholesale jerseys