Konservatuarda piyano eğitimine yönlendirildim.. İtalya ve Fransa'da yüksek eğitimimi yaparken, klavsen çalgını ve kilise orglarını yakından tanıma ve çalışma fırsatım oldu. Uzmanlaşma düşüncesiyle kökeni bizim geleneksel müziğimizin çalgısı kanundan gelen klavsen çalgısı ilgi odağım oldu. 40 yılı aşkın süredir bu çalgıyla birlikte müzik yapmaktayım. Tabii ki bunun yanısıra aynı disiplinden gelen ve doğduğum şehir İstanbul'dan dünyaya yayılmış olan kilise orgunun eğitimini de sürdürdüm. Arayışlarım klavsen müziğinin en görkemli çağı Barok Çağa yönelmiştir.
Barok Çağ yalnız Avrupa'nın müziği olamazdı benim için çünkü o dönemde dünyanın 5-6 en büyük imparatorluğundan biri de Osmanlı İmparatorluğuydu. Bu nedenle Handel, Bach, Vivaldi, Itrî ve Hafız Post birbirinden ayrılamazdı. Aynı dönemleri paylaşmışlardı. Bu nedenle Barok Müzik incelemelerimi Avrupalı bestecilerin Türklerle ilgili konularına ve Türkiye'deki Barok Çağı bestecilerine ait çalışmalarımı sürdürüyorum.
Bütün bunları yaparken çalgımın ustalığını gerektiren aşağı yukarı bütün repertuarları Barok olsun çağdaş müzik olsun ortaya çıkarıp sürdürmekteyim. Örneğin Bach, Couperin, Scarlatti müzikleri yanısıra Manuel de Falla, Poulenc ve Ertuğrul Oğuz Fırat gibi bestecilerin yapıtlarını seslendirdim. Ayrıca Ertuğrul Oğuz Fırat'ın klavsen için yazıp bana ithaf ettiği müziğin ilk çalınışını yaptım. Bunlar arasında Rizevzki de var.