İlham Gencer'in Anadolu Ajansı'ndan Hilal Uştuk ile söyleşisinden ders alınası kesitler:
"Annem beni bir hocaya, dershaneye götürmüştü. Ben metodlara giremiyordum. Benim müzikte anarşist bir ruhum var. Zaten caz müzisyenlerinin hepsi bir nevi anarşisttir. Çünkü caz müziğinde kalıp yoktur. Nasıl Türk sanat müziğinde taksim varsa caz müziğinde de herkes spontane olarak şarkıyı yorumlar.
Hiçbir gün tatil yapmadım.16 yaşından beri profesyonel çalışıyorum. Bir gün tatil yapsam, benim çalıştığım yerdeki personel para kazanamazdı
Güne müzikle başlıyorum. Sabah kalktıktan sonra yine yatağa girerim. Malazgirt marşıyla 20 dakika yatakta hareket yaparım. Sonra aynı marşla, ayakta 20 dakika daha yaparım. Ondan sonra, ses çıkartmayan elektrikli piyanoyla antrenman yaparım. 3 yalı parasına aldığım meşhur piyanoyla yapmıyorum. Çünkü aşağıdan yukarıdan şikayet alırım onunla yapsam. Antrenman yapınca güzel bir ses çıkmıyor. Şikayet gelirse evden atılırız. Ne olur, ne olmaz. O da 40 dakika sürer. Yani 40 dakika spor, 40 dakika piyano.
Evdeki meşhur Steinway kuyruklu piyanoyu 1953'te 30 bin liraya aldım. Hesabını yapın. Matematiğimin nasıl zayıf olduğu da buradan ortaya çıkıyor. Üç yalı alsaydım bugün kirada oturmayacaktım. Hiç üzgün de değilim. Para, pul mühim değil.
Piyanomu artık satmayı düşünüyorum. Bir açık artırmada, inşallah yapacağım bu işi. Çünkü yaşım geldi artık. 'Uçmaya' yakınım. Çok sağlıklıyım. Bunu da spora ve sigara içmemeye borçluyum. Hepsini (arkadaşları) yavaş yavaş 'uçurdum' ama bakmadılar kendilerine. Çoğu da arkadaşlarım, nur içinde yatsınlar. Kendilerine baksalardı da daha sağlıklı yaşasalardı, Türkiye'ye daha büyük hizmetleri dokunacaktı. Eksik kaldı...
Kirada oturduğum için sık sık ev değiştiryorum. Yeni evi seçerken önce kapıyı ölçerim, kapıdan piyanom girer mi diye. Sonra balkona Türk bayrağını asarım. Bayrağa da aşığım. Önce bayrağımı asarım, sonra piyanom taşınır. Sonra da ev eşyası. Sistem budur."
Normalde 92 oluyorum ama kaç yaşındasın derseniz, benim ruh yaşım 25. Kendimi öyle hissediyorum. Nüfus kağıdıyla yaşın orantılı olmaması lazım.
Allah'a her gün dualarımda diyorum ki, 'Cumhuriyetin 100. yılını kutlamak için bana biraz avans ver'. Dualarım da inşallah kabul olur. Cumhuriyetin 100. yılı için bir beste yaptım. Ben olmasam bile talebelerim onu muhakkak hayata geçirecektir. Gözüm arkada kalmayacak.
Biz ailecek müzikle uğraştık. Ayten Alpman'dan olan büyük oğlum İlhan piyanist, kızım Ayşe caz şarkıcısı, damadım ise caz trompetçisidir. İki oğlum ve ben piyano çaldığımız için aynı yerde çalışamıyoruz. Bazen iki oğlumla ben, 30 parmak çalıyoruz.
Alkıştan alkışa fark var. Bazı alkışlar bilerek değil, adet olsun diye çalınıyor. Benim kulağım, Allah vergisi, çok hassastır. 'Absolüt kulak' diyorlar konservatuvarda. Metod görmedim. Hocam yok. Nota da bilmiyorum. Absolüt kulağım var, onun için alkışın kalpten mi geldiğini yoksa ellerin mi çarptığını çözüyorum.
Caz müziğini çok seviyorum. Türkiye'deki tüm caz müzisyenlerinin 'babası' hatta 'dedesi' sayılırım. Cazı bırakmasınlar. Çünkü caz çok enteresan bir müziktir. Caz müzisyenleri kavga etmez, hırsızlık yapmaz, katil olmaz, cinayet işlemez. Onların bütün işleri caz müziği yapmaktır. Onun için ben caz müzisyenlerini çok seviyorum. Allah onları korusun. Hepsine buradan başarılarının devamını diliyorum. (1)
_____________________________________
(1) HİLAL UŞTUK - Anadolu Ajansı, 19 Ekim 2016