Azerbaycanlı şair/mütefekkir Ahmet Cevat Bey'in sözlerini yazdığı “Çırpınırdın Karadeniz” mahnısını işitmeyeniniz var mıdır? .. Alaeddin Yavaşça, bu eseri ilk olarak 1951 yılında 78 devirli bir plağa okumuş; sonra da, sıklıkla diğer sanatçılar seslendirmişler... Okuyanların çoğu da eski TRT kökenli sanatçılar... Eser, bu yolla sevilmiş ve öyle ki, kısa sürede Türkiye sınırlarının dışına çıkmış. Balkan Türkleri, Kafkas halkları, Kuzey Irak ve Suriye Türkmenleri, İran Azerileri arasında büyük bir hızla yayılmış.
Mahmut Ragıp Gazimihal, Üzeyir Hacıbeyli’den "Azerbaycan’da senelerden beri musiki inkılabı fenerini elinde tutmuş olan zat – ilk mefkûrecisi- Üzeyir Bey’dir. Bu itibarla mevkiinin ehlidir..." diye yazıp şöyle devam eder :"Esasen Kafkasya’daki musiki yeniliklerinin çoğu Azerbaycan’dan çıkmıştır."
…
Çok sayıda koro ve musiki derneğinin kurulmasına öncülük eden ve yönetiminde söz sahibi olan yine Üzeyir Hacıbeyli idi.
Geleneksel çalgıların standardizasyonuna dönük çalışmaların ve bir orkestra çalgıları kimliğinin oluşmasında da büyük ölçüde Üzeyir Hacıbeyli’nin düşünceleri hakimdi.
…
Üzüldüğüm taraf şudur ki Türkiye’de, onun başardığı bu ve benzeri çalışmalar ya oldukça gecikerek gerçekleştirilebilmiş ya da günümüze değin aynı ölçülerde hâlâ başarılamamıştır.
Üzeyir Bey’in bestelediği eserlere karşı duyulan sevgi ve saygı, şüphesiz halkın anlayabileceği bir dille meydana getirilmiş olmasına bağlıdır. Musiki inkılâbındaki geçiş dönemi için ortaya konan kültürel ve sanatsal politikaların temelini de öncelikle ve önemle bu düşünce oluşturuyor sanki. Zira Hacıbeyli’nin ifadesine göre; uluslararası olmanın yolu, milli karakterden mahrum olmayan ve herkesin anlayabileceği bir musiki meydana getirmekten geçiyor.
…
İster istemez aklıma gelmiştir, bizim ülkemizde hangi bestekârımızın bir operasının ya da her hangi bir senfonik eserinin bir pasajı halk tarafından ezbere biliniyor veya amatör topluluklar tarafından ezbere çalınabiliyor?
Bu sonuç, halkın dili ile bestelemek prensibinin bir tezahürü, hatta ta kendisi değil midir?
Muğam operası ile iç içe geçen bir dönem için, musikili komediyalar/operetler de, Hacıbeyli’nin bestecilik anlayışı içinde ele alınması gereken konulardan biridir.
…
Dahası; Üzeyir Hacıbeylı'nin irili ufaklı mahnıları, marşları, kentetleri, fantezileri, piyesleri, romansları/gazelleri de; onu halka ve halkın anlayacağı dile yakınlaştıran başlıca türler/eserler olarak zikredilebilir.
***
Bugün yadıma, Türklük dünyasının tükenmez ziyası Üzeyir Hacıbeyli düştü.
Yazının tümünü okumak için BKZ:
http://www.musikidergisi.com/yazar-311-uzeyir_hacibeyli_y%C3%A2dima_dustu_bugun..._suleyman_senel.html