Tokat; Kuzey’de Samsun, Kuzeydoğu’da Ordu, Güney’de Sivas ve Güneybatı’da Yozgat ve Amasya illeri arasında, Gazi Osman Paşa ve XVI ve XVII. yüzyıllarda yaşamış ünlü Türk mutasavvıfı, besteci ve hanendesi Derviş Ömer Efendi’nin şirin memleketi. Her yanı tarih kokan, bağlık bahçelik bir şehrimiz.
Müdürleri Doç. Dr. Fikri Soysal’ın nazik davetleri üzerine, kıymetli meslektaşım Doç. Dr. İrfan Karaduman ile birlikte görebilmek şansına eriştiğimiz Gaziosmanpaşa Üniversitesi Devlet Konservatuvarı binasının gizemli ambiyansı altında yaptığım konuşmadan duyduğum heyecan ve mutluluğu paylaşmak istedim.
Bu yıl ilk defa öğrenci alarak eğitim ve öğretimine yaşamına başlayan Tokat Devlet Konservatuvarı’nın büyük bir özenle restore edilmiş binasını anlatmak üzere sıralamayı arzu ettiğim kelimeleri bulmak gerçekten çok zor. Kemerler ve tonozların tuğla ile izdivacından doğan eski bir hanın, konservatuvara eğitim ve öğretim yuvası olarak tahsis edilmesi bakımından, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin’e ne kadar teşekkür edilse azdır.
Konuşmamda, Tokat Devlet Konservatuvarı’nın bu yıl alınan öğrencileri ve İstanbul, izmir ve Kayseri konservatuvarlarından mezun kıymetli hocalarını ne kadar kıskandığımı, ne kadar şanslı olduklarını sayısız defa tekrarlamama rağmen, hala beğenimin boyutunu ifade edebildiğimi sanmıyorum.
Hemen Avrupa’nın -Royal Opera dahil olmak üzere- en muhteşem salonlarında eşsiz müziğimizi icra etme şansına erişmiş bir Türk musikisi müntesibi olarak, onlardan hiçbir eksiği olmayan Tokat Devlet Konservatuvarı konser salonunu görür görmez, yurt dışında yapmış olduğum konserlerin bir benzerini burada yapmak arzusunu hissettim.
Derslikler ve öğretim elemanları ile idari personelin odaları kesinlikle görülmeye değer. Isıtma sorunu da aşılmış olmasıyla, artık güzide sanatçıları ve akademisyenleri yetiştirmeye hazır durumda.
Yaptığım konuşma sonunda öğrencilerin yönelttikleri sorular karşısında, sanki Yüksek Lisans öğrencileri ile ders yapıyormuş gibi hissettim kendimi. Ne kadar ilgili ve meraklı olduklarını anlatamam size. İçlerinden ilgisi ile hemen öne çıkan Çiğdem kızımız gibi pek çoğunun yarın Türk musikisinin gözdeleri olacakları şimdiden çok aşikar.
Tarihi doku bakımından her yeri ayrı güzelliğe sahip Tokat’ta ülkemizin güzide sanatçıları ve akademisyenlerini bu harika atmosferde buluşturmak üzere, “Gaziosmanpaşa Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Musikisi Bienali”ne dair ön görüşmeleri tamamladıktan sonra, hızla çalışmalara başladık bile.
Bu toplantıya katılımlarınız sonunda yazdıklarımın ne kadar yetersiz olduğunu ifade eden cümlelerinizi şimdiden duyar gibiyim.
Mutlaka Tokat’a gelmeli ve bu mabedi görmelisiniz.