Dilde; anlatım görevini üstlenen sözcükler ve ezgisel yapıları ile kazandıkları anlam...
Ayten Kaplan, Söz ve Müzik Uyumu kitabında dilbilgisi ve müzik kurallarının buluştuğu-kesiştiği noktaların bilinçli-bilinçsiz şekilde kullanılarak, değişik vurgulama, tonlama, tartım, hız değişiklikleri ile nerelere uzanacağını, hangi anlam ve anlamsızlıkları doğurabileceği konusunda bir bakış açısı sunuyor.
Karacaoğlan’ın, türkü ve şarkı biçiminde farklı sanatçılarca bestelenmiş 21 şiiri üzerinde besteci-yorumcularca ortaya çıkmış anlam farklılıklarını, Müzikal Uyum’dan, Müzikal İfade’ye yapılan yolculukların bir haritasını detaycı bakış açısıyla sergiliyor.
AÜ.DTCF.Halkbilim Bölümü Kurucusu Prof.Dr.Nevzat Gözaydın'ın kitap hakkında şöyle yazmış:
“Dili, kök saldığı bereketli topraklardaki özellikler ve nitelikler geliştirir. Bu özellikleri ve nitelikleri yakından tanıyan, akıllı ve sevgi dolu insanların ortaya koyduğu eserler, yüzlerce yıl insanlığın her zaman öğündüğü, örnek aldığı eserler olmuştur. Bunlar aradan kaç yıl geçerse geçsin hiç eskimezler ve oluşturdukları köprülerden genç kuşaklar da kolayca geçerler.
Söz üstadı Karacaoğlan’ın veya ona ait olduğu iddia edilen şiirleri, en az üç yüzyıldan beri bilinmektedir. Onlar her zaman aynı kokuyu, tadı, güzelliği insanlarımıza hissettirmektedirler. Karacaoğlan hangi sözün hangi dizenin, hangi uyağın nerede ve nasıl kullanılması gerektiğini çok iyi bilir. Şiirin iç ve dış ahengini sağlayan sesler; okuyanın, dinleyenin beklentilerini kolayca karşılar. Böylece onun şiirleri unutulmazlık gücünü kazanmış olur.
Bu unutulmazlık gücünü pekiştiren başka bir etken de müziktir. Seslerin ve sözlerin rengini, tınısını, ahengini ve anlamını, kendi bilgi ve zevk birikimi içinde değerlendiren sanatkârlar ise bestekârlardır. Kültür zemininde en verimli ürün nasıl dil ise; bir dil ürünü olan, göze, kulağa, gönüllere bayram ettiren türküleri de gerçek sanatkârlar, müzik eseri olarak ortaya çıkarırlar. Karacaoğlan türkülerinin ister anonim, ister beste olsun, her zaman sevilmesi de bu bestekârlar sayesindedir.
Kültür zemininde birlikte boy veren dil ve müzik ilişkisini Karacaoğlan’ın şiirlerinde mercek altına alıp didik didik eden değerli araştırmacı Ayten Kaplan’ı bu çetin engebelerle dolu vadide büyük bir sabırla uğraş verdiği için içtenlikle kutluyorum. Onun elimizdeki eseri, birçok araştırmacıya ve ilgiliye örnek olacak değerdedir. Türk Halk Bilimi’nin iki alt dalı–edebiyat ve müzik- arasında onun başarıyla kurduğu köprüden, genç kuşakların hiç sıkıntı çekmeden rahatça geçeceğine inanıyorum.”
Sözlü müzikte anlam kendini, edebî sanatlar, imlâ, noktalama, vurgulama, vezin yapıları ile sesin özelliklerinin birlikte kullanma becerisine göre biçimler. Ortak noktalara sahip olan dil ve müzik bu birliktelikte pek de zorlanmaz.
Ayten Kaplanı'ın çalışmasında Karacaoğlan’ın şiirlerinden bestelenmiş şiirleri, “Halk Müziği Prozodisi” ayrımı yapılmadan “söz-müzik uyumu” açısından incelenmiş.
Kaplan şöyle diyor: "Verdiğim Müzik teorisi ve Müzik Felsefesi derslerinde, öğrencilerin ‘prozodi’ sözcüğüne çok yabancı oldukları gözlenmiştir. Anlamını öğrendiklerinde konuya ilgilerinin artması; eser dinlerken bilinçli bir dinleyici olma için gösterdikleri içten çaba mutluluk verici olmuştur. O içten çaba, bu heyecanı daha geniş kitlelere nasıl yayabilirim düşüncesinin alt yapısını oluşturdu belki. Bunun sonucunda, yalnızca müzik ve yalnızca dilbilim alanında uzmanlık çalışması yapanların yanı sıra dinleyici konumunda olan bireylere de seslenebilmek; dikkatlerini çekebilmek ve bilinçli dinleyici sayısını artırmaya katkıda bulunmak hedeflerimiz arasına girmiştir."
Dinlemenin temel amacı, konuşmacının iletmek istediği mesajı, duygu ve düşünceleri doğru bir şekilde anlayabilmektir. Anlamanın gerçekleşmediği bir dinleme etkinliği, sadece “işitme” olarak kalmaktadır. İşitme, ses sinyallerinin beyne ulaşması ile son bulan fizyolojik bir süreç; dinleme ise işitmeyi de içine alan zihinsel bir süreçtir. İnsanlar arasında kurulan bir anlam köprüsü olan iletişim sürecidir (Özbay & vd. 2011:158).
Bu süreçte kazanabileceğimiz bilinçli bireylerin müzik tercihlerini yönlendirebilme ve yakın çevresini de bilinçlendirme olasılıkları göz önüne alındığında, kültür endüstrisinin yarattığı müzik kirliliğine hayır diyecek hatırı sayılır bir dinleyici kitlesi oluşturabilmeye katkı sağlayabilirsek, büyük mutluluğumuz olacaktır."
_________________________________________
Ayten Kaplan "Karacaoğlan'ın Bestelenmiş Şiirleri -Söz ve Müzik Uyumu" Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara, 2015