Mahkeme kararında şöyle denildi:
"Davacı tarafından gerçekleştirilen bağlama imalatı faaliyetinin Gelir Vergisi Kanunu'nun ilgili maddesinde belirtilen, geleneksel, kültürel, sanatsal değeri bulunan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kollarından biri olarak esnaf muaflığı kapsamında bulunduğu sonucuna ulaşıldığından tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunamamıştır."
Dört yıl önce çıkarılan kararnameye göre kendi ürettikleri ürünleri satanlara münhasır olmak üzere el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık gibi geleneksel, kültürel ve sanatsal değeri olan, kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyet gösterenlerin vergi muafiyetinden yararlanıyordu.
Böylece bağlama yapımı geç de olsa mahkeme kararıyla bu statüde yer almış oldu.
Şentürk İyidoğan:
"Anadolu topraklarında birçok insan 12. yüzyıldan beri çalınan bağlamayla büyüdü. Biz bu enstrümanın yaşatılması için mücadele etmeye her zaman hazırız. Amacımız vergi vermemek değil, biz demiyoruz ki seri imalatta çalışanlar, büyük şehirlerde günlük 300-500 bağlama çıkaranlar vergiden muaf olsunlar, onlar tabii ki vergisini versinler. Ama bizim gibi kendi yaptıkları ürünleri satıp buradan geçimini sağlamaya çalışanların vergiden muaf olmasını istiyorduk. Bu davayı kazanmakla bağlamaların geleneksel şekilde yapımının devamı için önemli fayda sağladığımıza inanıyorum."