Ayhan Sarı: Geçtiğimiz Ekim ve Kasım aylarında iki kitabın art arda yayımlandı. İlki İllüzyon, Cumhuriyetin Klasik Müzik Serüveni, diğeri ise Müzikte Cinsellik ve Toplumsal Cinsiyet. İllüzyon’dan başlayalım, biraz bilgi verebilir misin bize yazılış nedeni, süreci ve yazarlar.
Fırat Kutluk: Tüm akademik yaşamım boyunca özenle uzak durduğum bir konuydu Türkiye’nin klasik müzik tarihi ve yaşamı. Uzak durmak ilgilenmemek anlamında değil, bunu bir çalışmada değerlendirmek anlamında. 12 yıl boyunca ulusal hiçbir toplantıya katılmamamın nedeni de buydu. Nereden nasıl geldiğini anlamadığım bir şekilde tüm toplantıların odağı “Atatürk’ün Türk müziği radyo yasağıyla hiçbir ilgisi olmadığı” na geliyordu ve ben bundan çok sıkılmıştım. Uzak geçirdiğim bu 12 yıldan sonra katıldığım ilk sempozyumda kariyerini Atatürk ve müzik üzerine yapan ve bunun dışında tek bir satır yazmayan ve benim ilk kez orada gördüğüm biri, başkasının sunumu tartışılırken ortaya atladı ve bu müziği Atatürk’ün yasaklamadığını söyledi. Tartışılan konuyla en ufak ilgisi olmayan bir “atlama”ydı bu. 12 yılda hiç birşeyin değişmediğini düşünürken kafamda beliren ilk sözcük illüzyondu. Sonuçta nelerin konuşulması gerektiği üzerine bir bölümleme yaptım ve bunları tek başına söylemek istemediğim için arkadaşlarımı davet ettim. Kitabın sunuşunda belirttiğim gibi aynı şeyleri düşündüğümüz insanlarla birlikte birşeyler oluşturmaktı aklımdaki. Arkadaşlarımın çoğu sağolsunlar çağrımı kabul etti ve kitap ortaya çıktı.
A.S. Kitabın en önemli özelliği sence nedir?
F.K. Cumhuriyet tarihi boyunca müzik adamlarının bu konuda yazdığı ilk aykırı kitap olması. Şimdiye değin söylenen ve sakız olmuş kimi konuların böyle olmadığını, yaşanan ve görünen illüzyonu anlatmaya çalıştık. Her biri alanında uzman meslektaşlarımla bunu gerçekleştirmek benim için ayrı bir keyifti. Bu kitaptaki yazarların tümünün bir derdi var! Hepimiz Türkiye’de bir şeylerin yanlış yapılandığı, işlerin doğru yürümediği, hala yapılması gereken onlarca şey olduğunu düşünüyoruz. İllüzyon görmüyoruz, yanlış yapılan şeyler için “o dönemde öyle gerekiyordu” türünde yapılan patetik açıklamaları reddediyoruz.
A.S. Kitabın amacın doğrultusunda bir kamuoyu yaratacağını düşünüyor musun?
F.K. Evet, önceleri daha çok hoşnutsuzlukla karşılanacağından emindim ama iki ayda aldığım tepkilerin anafikri şuydu: sonunda birileri bunları söyledi! Klasik anlamdaki müzik yazarları ya da kendilerini eleştirmen olarak tanımlamaktan utanmayanlar ya da kalıplaşmış, illüzyon görmekten bıkmayan seslendiricileri dışarıda bırakıyorum elbette. Onlar için bu kitap kesinlikle kabul edilemez, eminim. Klasik müzikle ilgili ülke müzik yaşamına yönelttiğim eleştirilerin bu tür insanlar tarafından her zaman şaşkınlık ve tepkiyle karşılanmasını hiç yadırgamadım. Bu müziği anlatan iki kitap yazdım, editörlüğünü yaptığım İngilizce bir kitapta bu konuda iki bölüme yer verdim. Sayıları yüzden fazla, makale, bildiri, konferansa imza attım, sempozyumlar düzenledim. TRT Radyo III’de 20 yıl boyunca klasik müzik programları yaptım. Dolayısıyla bana bu eleştirileri yönelten insanlardan çok daha fazla bu müziğe gönül verdim. Akademik kariyerim boyunca gerek profesyonel gerekse kitle müzik eğitimi konusunda aslında cumhuriyet dönemi politikalarına uydum! Yine de bunun müzik yapılanmamızı ya da gelinen noktayı eleştirmemek anlamına gelmediğini anlatamadım.
A.S. Yazarlardan söz edelim mi?
F.K. Elbette. Buradaki iki temel düşüncem şuydu. İlki her hangi bir akademik aşamasını müzikte yapmış arkadaşlarımla çalışmaktı. Lisansı sosyoloji, yüksek lisansı müzikoloji olan Emrah Zıraman sözgelimi ve hiçbir yazarın amatör müzik yazarı olmamasını istedim. Dolayısıyla bu akademik aşamalar ve odaklanılan konular açısından kitaptaki yazarların uzmanlık alanları çeşitlilik gösteriyor: performans, kompozisyon, müzikoloji, klasik müzik, Türk müziği, Türk halk müziği, popüler müzik, cognitive müzikoloji, müzik tarihi, kısacası aklınıza ne gelirse. Davetimi kabul etme nezaketini gösterip benimle çalışan ve dostum demekten gurur duyduğum Cihat Aşkın, Okan Murat Öztürk, Ebru Güner Canbey, Özlem Doğuş Varlı, Seyit Yöre, Yasemin Ata, Onur Nurcan, Cenk Güray, Timuçin Çevikoğlu ve Emrah Zıraman’la kitabı oluşturduk.
A.S. Süreç nasıl ilerledi editörlük bu anlamda tek yazarlı bir kikap yazmaktan daha mı zor?
F.K. Kesinlikle çok daha zor. Benim ilk editörlük deneyimim 2015’de İngiltere’de yayımladığımız In Which Direction is Music Heading? Cognitive and Cultural Studies in Turkey olmuştu, bu ikinci yani. Herşeyden önce bir editör faşizmi söz konusu. Şu kadar sayfa sınırlaması, şunu şu tarihe kadar istiyorum, şu düzeltmeleri şu tarihe kadar yap gibi komutları sürekli verdim ve üstüne yazarların haberi olmayan düzeltmeler yaptım. Yani tüm yazarlar bölümlerinin son halini kitap yayımlandığında gördü. Tümü bu konuda bana güvendiklerini her fırsatta dile getirdi ve bu açıdan onlara minnettarım. Çektirdiklerim için de özür dilerim elbette!
A.S. Müzikte Cinsellik ve Toplumsal Cinsiyet için neler söyleyeceksin?
F.K. Aslında bu konu 2000’lerin başında belirdi kafamda. Klasik müzik cd’lerinin kapaklarında ilginç şeyler görmeye başladım. Bu durum sonradan kimi seslendiricilerin yine kapaklarda erotik pozlar vermesine uzandı. Yine aynı dönemlerde feminist müzikoloji, eşcinsel müzikoloji gibi alt disiplinlerle ve bu alanda çalışan kimi yazarlarla tanıştım. Çalışmalarını izledim, Montreal’de bir toplantılarına katıldım. Dolayısıyla gerek cinsellik gerekse toplumsal cinsiyet açısından müziğin bu yönlerinin farklı gözle değerlendirilmesine karar verdim. Kitapta değindiğim gibi bu alanlarda yapılan çalışmalara tümüyle katılmam olası değil. Feminist müzikolojinin kimi savlarını onaylıyorum sözgelimi ama eşcinsel müzikolojide çalışan araştırmacıların konularının biraz zorlama olduğu ve bestecinin/seslendiricinin cinsel tercihinin öne çıktığını gözlüyorum.
A.S. Kitabı alışılmışın dışında değerlendirmemiz gerekiyor doğru mu?
F.K. Kesinlikle, alışılmışı bir yana bırak bence provokatif bir kitap ve böyle olmasını özellikle amaçladım. Sözgelimi kitabın üçüncü bölümünün başlığı şu: Rock Erkek Müziği midir?
A.S. Öyle midir?
F.K. Soruşturmama katılanlara göre değildir, bana göre ise tartışmaya gerek bile yok kesinlikle erkek müziğidir.
A.S. Bu kitapta bir konuk yazar var.
F.K. Evet yüksek lisansını bu konuda benimle yapan Dr. Aslı Galioğlu, danstaki cinsel kodlar üzerine yaptığı araştırmayla kitapta yer alıyor.
A.S. Yeni projelerin neler?
F.K. Şubat ayı içinde Müzik ve Politika’nın yeniden basımını, genişletilmiş ve oldukça revize edilmiş biçimini yayımlıyoruz. Biliyorsun 19 yıl oldu. Müziğin Tarihsel Evrimi de yeniden gözden geçirilmek üzere bekliyor, Mayıs ya da Haziran gibi sanıyorum.
A.S. Kolaylıklar diliyorum. Teşekkürler.
F.K. Sağol sana da.
_____________________________--
Kitapları edinmek için:
http://www.kitapyurdu.com/yazar/firat-kutluk/3258.html