Daniel Sabotinov Akordiyon Orkestrası kurucusu/Şefi ile röportaj
SORU: Bizlere öncelikle eğitiminiz ve müzikal yaşantınız ile ilgili biraz bilgi verirmisiniz?
CEVAP: Adım Daniel Sabotinov. Üniversitede akordiyon enstrümanı üzerine müzik eğitimi aldım. Şu anda ise Güney Kıbrısta orta/lise ve üniversitede müzik öğretmenliği yapıyorum.
SORU: Hep enstrüman müzisyenin bir parçası olur derler.O enstrümanla kendini ifade eder.Neden diğer enstrümanlar değil de akordiyonla bir yaşamı tercih ettiniz?
CEVAP:Akordiyon tüm müzik türlerinde kullanılan bir enstrümandır. Klasik müzikte de, caz müziğinde de, folklorik müzikte de, tangoda da akordion kullanımını yoğun olarak görebilirsiniz.
Akordiyon orkestraları dünyanın bir çok ülkesinde çok popüler olan bir oluşumdur. Kıbrıs’ta son zamanlarda bilinmeyen veya yaygın kullanımı olmayan bir enstrüman olduğunu söyleyebilirim. Şimdilerde çok popüler değildi ama geçmişte çok kullanılan bir enstrümandı. Bizler de daha önce kültürün bir parçası olan bu enstrümanı yetişkinler yanında çoculara da öğreterek gelecek kuşaklara aktarmak istiyoruz.
SORU: Bize biraz da akordiyonun Kıbrıs’taki geçmişiyle ilgili bilgi verebilirmisin?
CEVAP: Şimdilerde “Kıbrıs’ta Akordiyonun Tarihçesi” adlı bir tez çalışması yapıyorum. Daha önceleri Kıbrıs’ta akordiyon çalmış Kıbrıslı Türk ve Rum müzisyenler ile röportajlar yaptım. İngiliz döneminden başlayarak 1960’lara kadar akordiyon kullanımı (özellikle okullarda) çok yaygındı. Elektrikli piyanonun(fartisa) Kıbrıs’a gelişine kadar akordiyon kullanımı sürdü. Okullardaki korolar /derneklerdeki orkestralarda o zamana kadar akordiyon 1 numaralı enstrüman idi. Örneğin Kıbrıslı Türk öğretmen Mustafa Kemal 10’dan fazla öğreciye akordiyon öğretmiş ve 1960-70’lerde bir akordiyon orkestrası kurmuş.
SORU: Ama artık akordiyonu nerdeyse görmez olduk...
CEVAP: Son 20-30 yılda gerçekten unutulmaya yüz tuttu. Şimdilerde unutulan bu enstrümanın kullanımını yaygınlaştırmak ve eski günlerindeki gibi popülerleştirmek için ben de hem kişisel olarak hem de orkestra kurarak buna katkı koyduğuma inanıyorum.
SORU: Sizin Kıbrıs’taki akordiyon çalışmalarınız ve orkestra ile ilgili neler söylemek istersiniz?
CEVAP: Ben devlet okullarındaki öğretmenliğim yanısıra akordiyon dersleri de veriyorum ve akordiyon öğrenmek isteyen öğrencilerimiz sayısındaki artışı gördükten sonra bir akordiyon orkestrası kurmaya karar verdim. 20 civarındaki akordiyon çalmayı bilen kişi ile bu orkestrayı Mart 2016’da kurdum. İki toplumlu olarak kurulan 25 kişilik bu orkestra birçok konser(müze açılış yıldönümü, amfi tiyatro açılışı, uyuşturucuya karşı uluslararası mücadele günü, spor akademisindeki çocuklarla da çalıştık) verdi. 17 Aralık 2016’da da Oroklini’de 1,5 saatlik kendi konserimizi gerçekleştirdik.
Bu orkestranın 3 önemli amacı var.
1.Akordiyonun Kıbrıs’ta çalgı aleti olarak daha popüler olabilmesini sağlamak
2. Kıbrıs’taki insanları müzik aracılığıyla biraraya getirip arkadaşlık kurmalarını ve sosyalleşmelerini sağlamak. Bu orkestra milliyet, din, dil,renk ayırımı gözetmeyen bir oluşumdur. Herkese açıktır. Biz Kıbrıslı Türkler ile Rumlar’ın işbirliğini arttırmasına katkı koyduğumuzu da inanıyorum ve bu orkestra “bizler birlikte yaşayabiliriz” felsefesini hayata geçiren bir oluşumdur.
3.Her türlü müziği kapsayan bir repertuarla müzik yapıyoruz. Yunan müziği, Türk müziği, Arap müziği, Avrupa’dan çağdaş Batı müziği vs. birçok müziği icra ediyoruz. Kıbrıslı Türk bestecilerin parçalarını da çalıyor ve söylüyoruz. Orkestranın uluslararası bir repertuarı olduğunu söyleyebilirim(% 60’ı Kıbrıslı Türk ve Rum müziği).
SORU: Bu orkestraya destek ne boyuttadır?
CEVAP: Bu orkestra kar amacı gütmeyen bir organizasyondur. Akordiyon pahalı bir enstrümandır (fiyatı,bakımı,idamesi). Güney Kıbrıs’ta Aradippu Belediyesi’nin büyük katkıları mevcuttur. Onların salonunu kullanıyoruz. Bu yıl içerisinde İtalya’da bir festivale katılmak istiyoruz ve umarım büyük imkânları olan özel girişimcilerin de olası destekleriyle bu amacımıza ulaşacağız.
21 Nisan’da Kastolitsa’da başka bir kadınlardan oluşan grup ile birlikte bir ortak konser verme düşüncemiz var. Kuzey Kıbrıs’ta da bir konser verme düşüncemiz var ama Türkçe repertuarı biraz daha arttırma gerekir.
SORU: Baf şehri “2017 Avrupa Kültür Başkenti” oldu ve bu yıl şehirde birçok kültür-sanat etkinliği yapılacak. Sizin iki toplumlu orkestranız da bu çerçevede Baf’ta bir konser verebilir mi?
CEVAP: Baf’ta bulunan bazı müzik dernekleri ile iletişime geçtim ve 2017’de bizim orkestranın da Baf’ta konser verme niyetimi onlara ilettim ama daha somut bir cevap alamadım.Beklemedeyiz.
SORU: Sanatta disiplinler arası çalışmalar da çok rastanır oldu.Sizin diğer sanat dallarındaki sanatçılarla ortak çalışmalarınız var mı ya da düşünüyormusunuz?
CEVAP: Bu tür çalışmaları severim. Bir kez Barok müziği üzerine birkaç yorum eklediğimiz bir etkinlik yapmıştık. Müzik ile şiiri buluşturacak bir program düşünüyorum. Türkiye’de çok iyi şiirler var mesela.
SORU: Son olarak Kıbrıs’ta yaşayan insanlara bir mesajınız var mı?
CEVAP: Bizler müzik yaparak insanların birarada yaşayabileceğini gösteriyoruz. Sanat insanlar arasında bir köprü olabilir. Politikacılara Kıbrıs’ta bir çözüm için işbirliği içinde biraraya gelmelerini ve birlikte çalışmalarını öneriyorum. Bizler sanat yoluyla bu köprüleri oluşturuyoruz ve siyasilere de bu köprüleri birlikte kullanmaları önerisinde bulunuyorum.
Orkestra üyesi Andrulla Dimitriu'ya soruyoruz:
Akordiyon Orkestrası’na ne zaman ve nasıl katıldınız?
CEVAP: Öğretmenim Daniel sayesinde bu orkestrayı katıldım. Kurulduğundan beri bu orkestrada akordiyon çalmak üzere görevalıyorum. Çok seviyorum ve keyif alarak çalıyorum. Ben en çok Mısırlou, Cielito Lindo şarkılarını seviyorum. Bu yıl da çalışmalara arkadaşlarla birlikte müzik yapma aşkıyla ve sevgimizle devam ediyoruz. Kıbrıs’ta bir barış olmasını diliyorum.
Orkestra üyesi Hare Yakula'ya soruyoruz:
Müzik geçmişinizden bize bahseder misiniz?
CEVAP: İlkokul öğretmeniyim. Müzikle ilgili okul dışında da çalışmalarım bulunmaktadır. Lefkoşa Belediye Orkestrası Çocuk Korosu’nun eğitmeni ve şefiyim, Mesarya Bölge Korosu şefiyim ve Geçitkale Belediyesi’nin yetişkinlerden oluşan korosunun da şefliğini yürütüyorum.
SORU: Akordiyon Kıbrıs müzik kültüründe oldukça temel bir yere sahip olmasına rağmen yeni kuşaklarda unutulan bir enstrüman haline geldi. Bunun nedenleri nelerdir?
CEVAP: Akordiyon kültürü ülkemizde İngiliz dönemine kadar dayanır. Eskiden ilkokullarda müzik odaları vardı ve içerisinde akordiyon, piyano ve keman vardı. Özellikle taşınabilir olası, akort istememesi,elektrik bağlantısı istememesi açısından akordion piyanoya karşı çok daha kullanışlı olmasına rağmen piyano ve org ülkemize geldikten sonra (1960/70’ler) piyano/org karşısında çok tercih edilmemeye başladı.
Tabi bunda bizim toplumumuzun yeni kuşaklarının sanata sırtını dönmesinin de büyük payı vardır. Ne yazık ki okullarda sanatsal ve sportif etkinliklere gereken değeri ve önemi vermiyoruz. Mesela Lefkoşa Şht.Ertuğrul İlkokulu’da 1948 yılından kalma piyano vardı ve adeta taş taş üstüne konmamıştı.Benim okula öğretmen olarak gidişimle ve gayretlerimle okul bir müzik odası kavuştu. Kolej yarışından dolayı müfredatlarından müzik,resim, spor gibi derslerin çıkarıldığı okullar(Kurtuluş İlkokulu/ Güzelyurt) bile mevcut. Sanata sırtımızı dönen bu bakış açısıyla çocukların/gençlerin müzik eğitimi ileriye gidemedi. Yani sanat gerekli mi,müzik gerekli mi ki düşünen,yaratan insan yetiştirelim de büyüyünce başımıza bela olsun!!!
Atatürk Öğretmen Akademisi’nden mezun birçok insan(müzik enstrümanı çalmayan) bugün okullarımızda müzik öğretmeni olarak görev yapıyor. Hal böyle olunca da müzik derslerinde akordiyon yerini melodika, eloktronik org gibi enstümanlara bıraktı.
SORU: Sizin akordiyonla ne zaman tanıştınız ve orkestraya dâhil olmanız nasıl oldu?
Ben akordiyonla Akdoğan İlkokulu’nda okurken 5.sınıfta tanıştım. Okulda İbrahim hocanın kullandığı ve İngiliz döneminden kalma olan akordiyonu çalışını büyülenerek dinlediğimi hatırlarım. Ordan başlayan sevda melodika ile devam etti. Akordiyon çok da bulunan bir enstrüman olmadığı için piyano dersleri ve org ile devam ettim. Ben taşınabilir ve pratik olması sebebiyle akordiyonu tercih ettim. Birkaç yıllığına Yıldan Birand’dan akordiyon dersleri aldım. Enstrüman çalınmazsa unutulur lafı doğrudur. Ben de daha fazla korolara yöneldiğim için akordiyon ile arama bir mesafe girdi. 2007- 2008 sonu itibarı ile ilk akordiyon tecrübem sona erdi .Ses eğitimine yöneldiğim için bu akordiyon orkestrası benim akordiyonu tekrar elime almam için çok iyi bir fırsat oldu. Pratiğimi iyi geliştirebileceğim bir ortam olduğu için de çok faydasını görüyorum. Kişisel gelişimime de çok katkısı oldu( dünyadan çeşitli müzikleri, farklı dillerdeki şarkıları icra ediyoruz). Orkestraya Mart 2016’da katıldım. Kuzey Kıbrıs’tan orkestraya Mehmet Yiğiter, Sude Yiğiter, Tanju Hoca ve ben katılıyoruz. Aradippu Belediyesi himayesinde bir ilkokulda haftada bir düzenli çalışmalar yapıyoruz. Şefimiz Daniel tam anlamıyla bir akordiyon sevdalısıdır, bilgilidir ve işini çok iyi bilir. Orkestranın her geçen gün daha da gelişeceğine inanıyorum ve bu enstrümanı seven kişileri bu güzel oluşuma davet ediyorum.
SORU: Orkestranın iki toplumlu yapısına yönelik neler söylemek istersin?
CEVAP: Orkestrada çok güzel dostluklar kurdum. Bu orkestranın toplumsal mesajı da vardır. Her iki tarafın da en iyi şartlarda istediği bir anlaşmayı yapsanız dahi zihinlerdeki barışı sağlayamazsınız. Bu tür iki toplumlu çalışmalar bizlere kardeş olduğumuzu, ne kadar çok kültürel akraba olduğumuzu ve aslında birbirimize ne kadar benzediğimizi hatırlatır. Her iki topluma da büyük mesaj verir. Ülkeye barışın bu tür organizasyonlarla gelebileceğini düşünüyorum. Biz 2016’da hep Güney’de konserler verdik ama 2017’de Kuzey Kıbrıs’ta da konser(ler) vermeyi planladık. Repertuarımızda hem Türkçe hem de Rumca müzikler zaten genişçe yer alıyor. Bunları yeniden düzenleyip akordiyon orkestrasını Kuzey’deki sanatseverlerle de buluşturacağız. (1)
_________________________________________
(1) http://www.kibrisgazetesi.com/magazin/ortak-sevdamiz-akordiyon/11193 dan alınmıştır.