Yrd. Doç. Dr. Akyoloğlu, enstrümanların ahşap bölümlerinde ses iletkenliğini ve titreşimini daha iyi sağlaması için geleneksel olarak kullanılan organik kemik tutkalının içine boraks madeni ilave etti, çalgıların ahşap bölümlerine sıvı hale getirilmiş boraks emdirerek doğal ortamda kuruttu.
Yrd. Doç. Dr. Akyoloğlu, ‘Müzik aletlerinin yapımında kullanılan bir yapıştırıcı ve üretim yöntemi’ başlıklı çalışması ile 2013 yılında Türk Patent Enstitüsü’ne başvurdu ve Türk Patent Enstitüsü 21 Eylül 2015’de çalışmayı onayladı.
Yrd. Doç. Dr. Akyoloğlu Ahşap yapıların emici özelliği olduğunu vurgulayan Boraks madeninin mızraplı, tuşlu, yaylı tüm çalgılarda kullanılabileceğini söylüyor:
“Boraksı ahşaba emdirdiğimizde zararlılar işleyemiyor. Ağaç kurtları ve gözle göremeyeceğimiz bakteriyel, nemden oluşan zararlılar ve enstrümanların düşmanlarını ortadan kaldırmış oluyoruz. Sese kattığı artı bir değer de sesin rengindeki ve tınısındaki güzellik. Buğulu bir ses değil de daha temiz bir yüzeyden çıkarak temiz bir ses elde etmiş oluyoruz. Özellikle tuşelerin ve burguların üzerinde kullandığımız bu boraks artı bir değer katıyor. Şu an böyle bir patent sahibiyiz. Bize de neşe veriyor biraz. Patent başvurusunun ardından bana Amerika ve Çin’in yaptığı çalışmaların tercümelerini gönderdiler. Onlar boraksı enstrümanların anatomilerinde alaşım olarak fiber karbonlar içerisinde kullanmışlar. Benim farklılığım; ben enstrümanların ağaç gövdelerinde emdirerek asırlarca koruyabilmek ve sağlamlığını bozmaması için böyle bir farklılık içerisinde bir çalışma yaptım. Biz bunu suyla emdirdikten sonra kurutuyoruz. İç yüzeylerde bunu uyguluyoruz. Parmakların basıp gezindiği ‘tuşe’ denilen kısımlarda kok kömüründen elde edilen siyah pigment içeren boyalar içerisine boraks katarak kaygan bir yüzey meydana getiriyoruz. Çalan kişi de kaygan olduğu için zevk alıyor”.