Babamın TRT sanatçısı olması sebebiyle çok küçük yaşta dönemin en önemli isimleriyle kendimi sahnede buldum.1979.
O zamanlar Küçük Emrah'la popülerleşen "küçük şarkıcılar" furyasına ben de katıldım ve sahnede kanunla çalıp söylemeye başladım. 1982.
Pavyonlar, düğün salonları, gazinolar, lüks gece kulüpleri, barlar derken bugün çok farklı bir noktadayım..
Yıllar insana çok şey öğretiyor...
Her ne kadar salon erkeği gözüksem de bu doğru değil. İmajım benim tercihim. Bu sektörle ilgili herşeyi bilen, haberdar olan…
Hani derler ya "hayatın çemberinden geçmiş"...
İşte ona iyi bir örneğim. İyi bir örnek olduğumu söyleyecek çok şahidim de vardır. Buna inanıyorum...
Dolu geçen bunca yılın arkasından hālâ çocukça alındığım, şaşırdığım, çok şey var...
Mesela:
Türk Musikisi camiasından eğitimci kimliği olan sosyal medya arkadaşlarımın (belki benim görmediğim bir kaçı hariç) hiçbiri benim makam anlatan videolarımı paylaşmadı.
Korolarda ders veren veya çalıştıran hiç kimse paylaşmadı.
Radyo camiasından hiç kimse paylaşmadı..
Daha çok kimler paylaştı biliyor musunuz?
Batı Müziğiyle uğraşanlar..
Yabancılar.
Konservatuvarda öğrenciler.
Amatör ruhlu Profesyonel kişiler.
Ve Kendini ispat etmiş büyük ve şöhretli isimler.
Ama asıl öncelikli paylaşacaklarını düşündüklerim/umduklarım paylaşmadı.
Yanlış anlaşılmak istemem. Kimse kimsenin paylaşımını paylaşmak zorunda değil..
Söylemek ve sormak istediğim şu:
Doğru ve faydalı olduğunu bildiğim ve bildiğin eğitici paylaşımlar neden paylaşılmıyor?..
Ben yıllarımı harcayarak kazandığım bilgilerimi iki dakikada karşılık almadan veriyorum da…
Sen neyin hesabını yapıyorsun?..
Neden?..