Hiç ummadığım diye başlayan ifadeler vardır ya, o nedir biliyor musun "salaklığının" tam bir göstergesidir...
Aslında o ummadığım dediklerinin ne olduğunu bilirsin..
Mesela kötü sesi vardır, "kendine özgü bir rengi var ama" dersin.. Çünkü sempatin vardır, güzel olsun istersin...
Mesela bi boka benzemez yaptıkları ama klasik üslup dersin..
Sazını çalamaz veya şarkı söyleyemez ama besteleri güzel dersin..
Besteleri bişeye benzemez, yine de repertuarına alırsın ya da ıkına ıkına okursun veya çalarsın ve o kişiye "yüreğine sağlık" dersin..
Ritm sayamaz, metronomu zayıftır, anlayışla karşılarsın ama o ilk fırsatta seni kötülemekten çekinmez.
Onu her güzel projene dahil edersin, o seni herhangi bir programına bile çağırmaz..
Modanın göbeğinden aldığın ayakkabınla dalga geçer, sen ise külhanvari veya zevksiz ayakkabısına anlayışla ve olgunlukla bakarsın..
Senin müzisyenliğini eleştirir, kan bağı olanları virtüöz diye lanse eder..
Her yaptığı aynıdır. Bunu söylemek istemezsin ama o dünyayı yeniden keşfetmiş edasındadır..
Notanın do'sunu bilmez beste yapar, müziğin M sini bilmez albüm yapar. Desteklersin.
Müzikaliteden haberi yoktur, Allah vermemiştir, morali bozulmasın ya da anlayamaz veya kırılmasın diye söylemezsin..
Yani Yavuz Özüstün hocamın deyimiyle "Sevgilim sen bunları hak etmemesine rağmen sevmişsin"dir bunun cevabı..
Evet, efendiliğinden saygından kırmamışsındır üzmemişsindir.
Ve bir gün gelir ömrünü verdiğin yıllarca beklediğin şey için, dertleştiğin bu arkadaşım dediklerin sonuna kadar hakkın olanı sessizce sedasızca en ufak birşey hissettirmeden planlı bir şekilde üstelik seni de hiçe sayarak seni satar, yok sayar.
Gerçekte zaten hiç kıymetin olmamıştır, bunu sorguladığında pişmiş kelle gibi gülüp "hayırlısı olsun" der..
Baktıgın zaman geçmişe bunu çok iyi resmedersin..
Ve UMMADIĞIM KİŞİLER diye başlarsın cümlene..
Aslında her şey baştan bellidir zaten.
. . .
10 arkadaşımızı da diğerleri gibi tebrik ederim...