Bakın size birşey söyliyeceğim.
İçimden geldi…
Bu güne kadar 90 bölüm Tv programı çektim. Çok konuğum oldu. Hatta defalarca kere gelenlere bile sesimi çıkarmadım. İlkinde ben istedim gelmelerini, diğerlerinde kendileri… Birkaç defa geldikleri için uyarı almama rağmen kimsenin kalbini kırmamak için birsey söylemedim, risk aldım... Sonra bu yakın arkadaş diyebileceğim dostlar kendilerine ait programlar çektiler ve her programlarında aynı kişileri çağırdılar ama beni hiç programlarına davet etmediler..
Türk musikisi makamlarını en iyi bilen rahmetli Yavuz Özüstün hocamın yetiştirdiği en iyi öğrencilerinden olmama rağmen akademik olan, olmayan hiçbir sohbete ya da söyleşiye ya da workshop'a davet edilmedim. Ya da bir hocalık teklifi almadım..
Bugüne kadar katıldığım projeler, festivaller, albümler, konserler sıralandığında on sayfa A4 kağıdını, broşürlerin ise en büyük boy iki seyahat valizini doldurmasına rağmen hiçbir söyleşi ya da benzeri programa davet edilmedim.
Üstelik bu söyleşileri, programları yapanların çoğunun hayatında çok önemli dokunuşlarım vardır.
Bütün doğum günlerinde, özel günlerinde, ihtiyacı olduğunda aradığım destek verdiğim, yanında olduğumu gösterdiğim ve hissettirdiğim çoook fazla tanıdığım, benim ihtiyacım olduğunda ve ihtiyacım olduğunu söylediklerim de, hissettirdiklerim de aramadı.
"Onunla çalışma, bununla çalışma ya da şu işe gitme" gibi fikir beyan edenlerden paraya ihtiyacım olduğunda hiçbir haber alamadım.
Benimle alâkası olmayan bir silahlı çatışmanın ortasında kalarak vücuduma aldığım 3 kurşun sonrası büyük zorluklarla hayata tutunmaya çalışırken ne hastaneye ne de evime ziyaretime çoook yakın diye bildiğim dostlarımdan gelmeyenler oldu. Hatta "abla" diye yıllarca hürmet gösterdiğim, programlarıma davet ettiğim, konserlerinde eşlik ettiğim kişi TRT'nin otoparkında beni yürümeye çalışıyorken gördü ve arabasından kafasını uzatıp sadece "gönlümüz seninle" dedi. Arabasından bile inmedi..
Yurt dışından yabancı, yurt içinden yerli çok öğrenci ya da profesyonel müzisyen benden kanun dersi aldı. Yıllarca hiç birinden para almadım. Onlar ise "para vererek ders aldıklarını" ya festivallere ya da projelere, workshoplara davet ettiler. Artık onlara ders vermiyorum...
Bu yaşadıklarım bana çok zarar verebilirdi. Ama ben hayatta ne yaşadıysam tecrübe olarak değerlendirdim, her şeyin farkında olan biri oldum.
Herkesin yeri bende olması gerektiği yerde.
Kimin ne kadar dost yada arkadaş olduğunu biliyorum.
Yani çok Superman görünümlü keloğlanlar tanıdım.
Eğer kibarsam kendime olan güvenimdendir.
Ve
Yaptığım her davranışın bir sebebi var.
. . .
İçimden geldi yazmak istedim...
Hakan Güngör