Bugün - Friday, November 22, 2024
Foto Galeri
Video Galeri
Firma Rehberi
Künye
Reklamlar
Üye İşlem
 Bize Ulasin
www.musikidergisi.com Logo
-
İstanbul 27°°C
Yazar Detayları

İlhami Gökçen

İlhami Gökçen - Zekâi Dede - İlâhiler CD Tanıtım ve Eleştirisi…

Zekâi Dede - İlâhiler CD Tanıtım ve Eleştirisi…
Yazı Tarihi: Monday, August 22, 2016

Zekâi Dede - İlâhiler  [CD Tanıtım ve Eleştiri]

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü

İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu

  Sesli Yayınlar: 5 ; Bestekârlarımız: 5 (2 CD - Sözlü ve ‘Enstrümantal’)

------------------------

CD kitapçık içeriği:

Sunuş: Atilla Koç, Kültür ve Turizm Bakanı (2 sayfa)

Önsöz: Bayram Bilge Tokel, Güzel Sanatlar Genel Müdürü (2 sayfa)

‘Zekâi Dede (1825-1897) Eyyûbi  Hoca Hâfız Mehmed ve

Zekâi Dede ve Dinî Mûsikî’ başlıklı yazılar (hepsi 3 sayfa)

(Mustafa Hakan Alvan - Enes Ergür isimleri altında)

            Çok Önemli Not. Zekâi Dede hakkındaki yazılar, kelimesi kelimesine aynen ‘Esendere Kültür Sanat Derneği’ internet sitesinde bulunmaktadır, bkz. (www.eksd.org.tr/bestecilerimiz/zekai­_dede.php) veya ‘Zekâi Dede İlâhileri Notaları’. Orada, “Dr. Nazmi Özalp - Türk Musikisi Tarihi kitabından alınmıştır” denmiş. Burada hiçbir kaynak adı verilmemiş olduğundan bu apaçık bir intihal/aşırma’dır.

 ‘İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu’ hakkında (2 sayfa)

(İki fotograf ve kısa tarihçe)

Şef, M. İhsan Özer hakkında bilgi (1 sayfa)

İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu ve CD yapımını oluşturanlar:  (1 sayfa)

            “Şef: M. İhsan Özer

            Saz Sanatçıları: Bülent Özbek - Ney ; Hakan Avlan - Ney ; Sertaç Tezeren - Kemençe ; M. Refik Kaya - Rebab ; Günay Uysal - Baskemençe ; R. Gökhan Çağlı -Kanun ; Özata Ayan - Tanbur ; Bülent Selçuk - Ud ; Nizamettin Yıldırım - Kudüm ; Serdar Bişiren - Bendir ; Oktay Özerden - Halile

            Ses Sanatçıları: Ayhan Çağlı, Bahri Güngördü, Cihat Hırçın, Enes Ergür, Eray Mescioğlu, Erhan Engin, Gürhan Yaman, Hüseyin Sert, İsmet Olgaç, Kenan Verdemir, Ömer Faruk Erdemsel, Korkut Samancı, Mert Ataman, Mustafa Özoruç, Sedat Başar, Sedat Yıldırım, Suat Ulutaş,  Uğur Altıok, Veysel Dülsaldı, Yahya Soyyiğit [Toplam 20 kişi]

            Yapım: Güzel Sanatlar Müdürlüğü; Yönetmen: İhsan Özer ; Tonmeister: Can ; Editing-Mastering: Can, Bülent Selçuk ; Stüdyo: Stüdyo Neşe ; Yazılar: M. Hakan Alvan, Enes Ergür ; Grafik Tasarım: onajans ; Fotoğraflar: Bülent Selçuk,Özata Ayan”

            CD’de yer alan, 13 parçanın adları, (varsa) güfte yazarları ve usûlleri ; Ney, Rebab, Ud, Kemençe , Tanbur taksimleri icracıları ve adları  (1 sayfa)

            CD’de yer alan 13 parçanın adları, güfteleri ve usûlleri ; Ney, Rebab, Ud, Kemençe,  Tanbur taksimleri icracıları ve adları  (10 sayfa).

            [İlâhilerin adı, verilen sıra numarasına göre aşağıya çıkarıldı (bazı parçalar numarasız). Güftelerin yalnız ilk satırı yazıldı. İlâhilerin bulunduğu Kaynakları ve Notları biz ekledik. Bu CD’de icra edilen şekle en yakın notalı kaynakları  (+) işareti ile belirttik. Parçaların süresi bilgisayar okunuşundan alındı. Alıntılanan metinler kaynaklarda görüldüğü gibi, hiçbir değişiklik/düzeltme yapılmadan yazıldı. ]

           

            Ney Taksimi - (numara verilmemiş ?) - Arada bir hafif vurmalı (bendir?) vuruşları

            Not. Uygun bir taksim.

            1- Sabâ Tesbîh1  - Güfte: ?  Usûl: Sofyan (Taksim ile birlikte 5.18 dak.)

            Yâ Allah, yâ Râhman, yâ Alîm, yâ Allah

            Not. Bir beyitiTürkçe/Osmanlıca.

            Kaynak:

            Özalp (s. 471/197) - Nota: Sabâ Tesbih; Usûlü: Sofyan; Müzik: Zekâi Dede (bir beyiti Türkçe). +

            Şengel (2: 86-7/157) - Nota: Sabâ (Tesbih); Çifte Düyek; Zekâi Dede (bir beyiti Türkçe).

            Ergun (s. 601/75) - Güfte: Sabâ tesbih; Muhammes; Güfte, Arap harfleri ile (ياالله يارحمن ياعليم ياعلام) fakat çevriyazımı ve çevirisi verilmemiş; güfte yazarı verilmemiş; Türkçe beyit yok (Hoca Zekâi Dede).

            2- Şevkitarab Tevşih2 - Güfte: Selâmi Mustafa Efendi (Nakşî); Usûl: Evsat-Hafif (3.19 dakika)

            Bir muazzam pâdişâhsın ki kulundur cümle şah

            Not: Ergun’da bulunan güfte’nin yarısı yazılıp icra edilmiş. Sonra, ‘hüdâ’ yazılmış, ‘hudâ’ okunmuş.

            Kaynak:

            Töre (8: 73-5/798) - Nota: Şevk-u Tarab Tevşih; Evsat- Hafif; Zekâi Dede (Ergun’dan alınan güfte’nin tümü yazılmış; Şairin SELÂMÎ olan ismi belirtilmiş). Arapça nakaratın çevirisi verilmiş:

            Esselâtü ve’s selâm ey hâdi-i râh-ı Hudâ / Küntü âsî yâ şefî’a’l-müznibîn irha lenâ

            (Salât ve selâm sana olsun, ey Hak yolunu gösteren! Ben isyankârım, ey günahkârların şefâatcisi,                                bize merhamet et!)

            Şengel (2: 145-6, 148/205) - Nota: Canfezâ ilâhi; Evsat-Hafif; (Besteci adı yok ; Töre notasına (798) çok benzer fakat ona göre daha yalın); (Güftenin tümü yazılmış).

            Ziya Akyiğit notası (M. N. Selçuk’dan): Şevk-i tarab ilâhî; Evsat-Hafif (Güftenin yarısı yazılmış ;  notası Töre’ye göre daha yalın). +

            Ergun (s. 610/112) - Güfte: Şevkutarab tevşih; Evsat; G. Selâmî (güftenin tümü yazılmış, Arapça nakarat Latin harfleri ile yazılmış).

            3- Acemaşîran İlâhî - Güfte: Yunus ; Usûl: Sofyan (3.07 dak.)

            A Sultanım sen var iken ya ben kime yalvarayım

            Not. İkinci dörtlüğü söylendiği halde yazılmamış. Vakıf’dan alarak buraya ekledik:

            Her dem abâ-pûş eyleyen / Türlü derde dûş eyleyen

            [(Hu) ente rabbî ente hasbî yâ Ma’bûd]

            YUNUS’u bî-hûş eyleyen / Ya ben kime yalvarayım.  

            Kaynak:

            Vakıf (s. 30-1) - Nota: Acemaşîran İlâhî; Usûlü: Sofyan; Güfte: Yunus; Beste: Zekâi Dede;  Arapça satır nota altında var, güfte metninde yok ; Türkçe anlamı verilmemiş.  +

            Töre (8: 67/792) - Nota: Acemaşîran İlâhî; Düyek; Besteci adı yazılmamış; değişik bir versiyonu; Arapça satır var.

            Ergun (s. 584) - Güfte: Acemaşîran İlâhî; Düyek; G. Yunus (bir de bkz. s. 531/7); Arapça satır yok?

            4- Acemaşîran İlâhî - Güfte: Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz. ; Usûl: Sofyan (2.01 dak.)

            Kerîm Allah Rahîm Allah

            Not. Dört kıta yazılan metnin yalnızca 1. ve 4. kıtaları söylenmiş ; 4. kıta da biraz değişik olarak ?

            Kaynak:

            Töre (8: 41/774) - Nota: Acemaşiran Tevşih; Düyek; Zekâi Dede. +

            Ergun (s. 539/28) - Güfte: İsmail Dede’nin, Şehnaz İlâhî’si olarak yazılmış; güfte yazarı verilmemiş ; şiirde ‘Hakkı’ adı geçmiyor ; güftede bulunan  ‘hakkı’ redifi yanıltmış olabilir mi ?

            5- Rebab Taksimi - Mehmet Refik Kaya (1.53 dak.)

            6- Sûzidil İlâhî - Güfte: Yunus Emre ; Usûl: Hafif (4.37 dak.)

            Yüce sultanım derde dermanım

            Kaynak:

            Töre (7: 16/655) - Nota: Sûz-i Dil İlâhî; Düyek; Güfte: Yunus; (Besteci adı yazılmamış)

            Tasavvuf Musikisi Vakfı (s. 176-7) - Nota: Sûzidil İlâhî; Usûl: Hafif; Güfte: Yunus Emre; Beste: Zekâi Dede. +

            Kosal (s. 174) - Nota: Sûzidil İlâhi; Güfte: Yunus Emre; Usûl: Hafif; Beste: Zekâi Dede. +

            Not: Musiki Vakfı ve Kosal notaları aynı.

            Gürer (s. 37) - Nota: Sûz-i dil İlâhî; Ağır düyek; Güfte: Yunus; Bestekârı meçhul.

            Kaplan (s. 194-5) - Nota: Sûzidil İlâhî; Usûlü: Ağır Düyek; Söz: Yunus Emre; Beste: Zekâi Dede.

            Ergun (s. 606/96) - Güfte: Sûzidil ilâhî; Düyek; G: Yunus; (Hoca Zekâi Dede)

            7- Ud Taksimi - Bülent Selçuk (1.59 dak.)

            Not. Hemen Uşşak’a geçilmiş ?

            8- Uşşâk İlâhî - Güfte: Yunus Emre ; Usûl: sofyan

            Allah emrin tutalım

            Kaynak:

            Hatipoğlu (s. 318) - Nota: Uşşak İlâhî; Güfte: Yunus Emre; Usul: Sofyan; Beste: Musullu Hf. Osman Ef. ? ; Zekâi Dede Ef. ?

            Şengel (3: 69/264) - Nota: Uşşak İlâhî ; Usul: Sofyan ; Beste: Zekâi Dede Ef.

            Yılmaz (s. 28) - Nota: Uşşak; Şiir: Yunus Emre; Usûlü: Sofyan; Beste: Zekâi Dede.

            Özdamar (s. 57, 188, 231 - değişik versiyonları) - Nota: Uşşak İlâhi; Güfte: Yunus Emre; Usûl: Sofyan, Düyek; Beste: Zekâi Dede.    

            Kaplan (s. 124-25) - Nota: Uşşak İlâhî; Usûlü: Düyek; Söz: Yunus Emre; Beste: Zekâi Dede.

            Belviranlı (s. 87) - Nota: “Allah Emrin”; Güfte: Yunus; Beste: Sadeddin Kaynak; Makam: Uşşak (değişik bir versiyonu).

            Ergun (s. 182/1) - Güfte: (Diyarbakırlı Emîr Çelebi’nin Isfahan ilâhî’si olarak yazılmış); G. Yunus.

            Not. Yukarda görüldüğü gibi Hatipoğlu bu bestenin Zekâi Dede’ye aidiyetini sorgulamış ;  Belviranlı, Kaynak’a ; Ergun da Diyarbakırlı Emîr Çelebi’ye atfetmiş ! Bu sebeplerden ve bir de bu bestenin yaygın olarak bilinişinden dolayı başka bir ilâhi’nin söylenişi daha isabetli olurdu.

            =======

            Uşşâk İlâhî - Güfte: ? Usûl: Düyek (İki uşşak ilâhî birlikte - 6.56 dak.)

            Şehin-şâh-ı cihanbân-ı risâlet, şâh-ı zi-unvân

            Not. ‘unvân’ yazılmış, ‘ünvân’ okunmuş.

            Önemli Not: Güfte iki dörtlük halinde söylendiği halde yalnız birinci dörtlüğü yazılmış ! Ergun’dan (s. 611) alarak güftenin ikinci dörtlüğünü aşağıya çıkardık:

            Çihâriyâr Ebû Bekr ü Ömer Osman Ali hergâh

            Hudâ’nın dört kitâbı vasfını irâd eder billâh

            Halîlûllah Habîbullah Nebiyullah Resûlûllah

            Muhammed’dir Muhammed’dir Muhammed’dir Muhammed’dir

            Kaynak:

            Şengel (3: 56) - Nota: Uşşak (Tevşih); Düyek; Zekâi Dede (güftenin tümü yazılmış).

            Ergun (s. 611/116) - Güfte: Uşşak ilâhî; Düyek; (Güfte yazarı yazılmamış - “Z. Dede’nin son bestelediği eserdir”).

            9- Kemençe Taksimi - Sertaç Tezeren (2.19 dak.)

            10- Nikriz İlâhî - Güfte: Hakkı Efendi ; Usûl: Düyek (2.31 dak.)

            Mestâne-i aşkam ben ayamadım

            Önemli Not. Güftenin üçüncü satırındaki “âh u zârımdan” sözleri yanlış olarak, ‘âh-ı zârımdan şeklinde söylenmiş !

            Kaynak:

            Şengel (2: 40-1/127) - Nota: Nikriz İlâhî; Güfte: ? ; Düyek; Zekâi Dede.

            Nikriz Faslı (s. 11) - Nota: Nikriz ilâhi; Sofyan; Zekâi Dede Efendi. +

            Ergun (s. 598-99/66) - Güfte: Nikriz ilâhî, Sofiyan, G. Hakkî; (Hoca Zekâi Dede)

            Not. Ergun ve Şengel’de, ‘aşkım’ ; Nikriz Faslı’nda ‘aşkam’

            11- Hicâz İlâhî - Güfte: Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz. ; Usûl: Sofyan

            Yâ vâsia’l mağfiret

            Kaynak:

            İlâhiler (s. 109) - Nota: Cemaziyel evvel İlâhîleri, Hicaz makamında ilâhî; Güftesi: İbrahim Hakkı’nın; Bestesi: Beylikçizade Ali Aşkı Bey’in.

            Ezgi (III: 83-4): Hicaz ilâhî; Sofyan (ağır); Güfte: İbrahim Hakki Erzurumlu; Beste: Ali Aşkı Bey.

            Şengel (4: 80-1/388): Hicâz İlâhî; Sofyan; Zekâi Dede Ef.

            Etik (s. 66): Hicaz makâmında ilâhi; Usul: 4/4; (Bestecisi yazılmamış).

            Ergun (s. 592/41): Hicaz İlâhî, Düyek, G. Hakkî; (Hoca Zekâi Dede).

            Not. Bazı kaynaklarda bestecinin, ‘Beylikçizade Ali Aşkı Bey’ olduğu yazılmış !?

            =======

            Hicâz Şuğl - Güfte: Seyyid Ahmed-el-Bedevî ; Usul: Düyek (İki Hicaz ilâhi birden, 3.18 dak.)

            Şeribtübi kesil ünsi-mintîn bi’l hamreti

            Yaprak Nota: Hicaz Şuul; Usûl: Sofyan; Güfte: Seyyid Ahmed Bedevî; Beste: Zekâi Dede (Cüneyt Kosal elyazısı notayazımı - Türk Tasavvuf Vakfı)

            Ergun (s. 590/35) - Güfte: Hicaz ilâhî, Düyek, G. Ahmed Bedevî, (شربت بكأس لانس من طين خمرتى) güfte Arap harfleri ile yazılmış fakat çevriyazımı ve Türkçe çevirisi verilmemiş; (Hoca Zekâi Dede)

            12- Tanbur Taksimi - Özata Ayan (1.51 dak.)

            13- Rast İlâhî - Güfte: Şeyh Kâmil Efendi (Nakşî); Usûl: Sofyan (2.31 dak.)

            Tevbe edelim zenbimize tübtü ilâllah Allah

            Not. Güftedeki ‘Lûtfunla’ kelimesi tekrarlarda ‘Vaslınla, Fazlınla’ şeklinde değiştirilerek söylenmiş.

            Kaynak:

            İlâhiler (s. 112) - Nota: Cemaziyel Ahır İlâhîleri; Rast makamında İlâhî; Güftesi: Şeyh Kâmil Efendinin; Bestesi: Eyyûbî Zekâi dedenin; Düyek; Tevbe edelim zenbimize tübtü ilâllah ya Allah.

            Şengel (1: 87/45) - Nota: Rast İlâhî; Sofyan; Tevbe edelim zenbimize tübtü ilâllah (ya Allah); Zekâi Dede.

            Bingöl (s. 3) - Nota: Rast İlâhi; Usûlü: Sofyan; Güfte: Şeyh Kâmil Efendi; Beste: Zekâi Dede.

            Ergun (s. 600/73) - Güfte: Rast ilâhî, Düyek, G. Şeyh Kâmil - Tevbe edelim zenbimize tübtü ilâllah

            ========

            Rast Suğl 3 - Güfte: ? - Usûl: Düyek (İki Rast ilâhi birden 3.18 dak.)

            Muallâ gavs-ı Sübhâni

            Not. Aşağıda görüldüğü gibi Özalp ve Ergun güfte yazarının‘Bahaeddin Efendi’ olduğunu yazmış.

            Güftenin nakarat bölümünün (Alel ya lel yâ seydiye aynî alel yâ lel yâ seydiye ruhî) sözleri yazılmamış. Ayrıca, 4 kıta olarak söylenmiş, yalnız 3 kıtası yazılmış !?

            Kaplan’da bulunan 4. kıta da değişik bir şekliyle söylenmiş (örneğin ‘şeyh’  yerine padişah denilmiş ve daha başka değişiklikler):

            Meded yâ şeyh-i Geylanî kerem ya Kutb-i Rabbânî

            Ki mahrumen megerdanî tü Muhyiddîn-i Geylânî - Nakarat

            Sonra, ‘Abd-ül Kâdir-el Geylanî’ yazılmış, ‘Abd-ül Kâdir-ül Geylanî’ okunmuş.

            Kaynak:

            Özalp (s. 451/188) - Nota: Rast Şu’ul; Söz: Bahâeddin Efendi (2 kıta); Usûlü: Düyek; Müzik: Zekâi Dede.

            Kaplan (s. 103) - Nota: Râst Şuğul; Usûlü: Düyek; (3 kıta - 1 kıtası, söylenen 4. kıta); Beste: Zekâi Dede.

            Ergun (s. 600/72) - Güfte: Rast İlâhî; Düyek; G. Bahaeddin, ( معلا غوث سبحانى ) güfte Arap harfleri ile ve yalnız 2 kıta olarak yazılmış, fakat çevriyazımı ve Türkçe çevirisi verilmemiş); (Hoca Zekâi Dede).       

            14- Mahur İlâhî - Güfte: Yunus ; Usûl: Sofyan (2.59 dak.)

            Durmaz yanar vücûdum

            Not. ‘vücûdum’ yazılmış, ‘vücûdüm’ söylenmiş; ‘söndüremezem’ yazılmış, ‘yandıramezem’ söylenmiş; ‘aklı baştan aşkına’ yazılmış, ‘aklı gitmiş şaşkına’ söylenmiş.

            Bu modern görünümlü ilâhi’de, Batı musikisindeki ‘responsorium’a benzer sual-cevaplı bir yapı bulunmakta. Bundan dolayı, solo-koro (yahut erkekli-kadınlı) olarak söylenmesi çok daha uygun olurdu !   

            Kaynak:

            Hatipoğlu (164-5) - Nota: Mâhûr İlâhî; Güfte: Yunus Emre; Sofyan; Beste: Zekai Dede Ef. +

            Kosal (s. 108-9) - Nota: Mahur İlâhi; Güfte Yunus Emre; Usûl: Nim Sofyan; Beste: Zekâî Dede.

            Şengel (1: 146-8/86) - Nota: Mâhur ilahi, Güfte: Yunus Emre; Düyek; (Bestecisi yazılmamış).

            Gürer (s. 34-5) - Nota: Mahur İlâhî, Düyek, Bestekârı meçhul.

            Ergun (s. 584/11): Güfte: Yunus (Zekâi Dede’nin Acemaşîran ilâhî’si için yazılan güfte).

 

            Daha önce de dediğimiz gibi (bkz. Mustafa Çavuş - CD tanıtım ve eleştirisi), ikişer sayfalık, “Sunuş” ve “Önsöz” başlığı altındaki resmî yazılar, bu serideki her CD’de tekrarlanmış. CD’ler hakkında hiçbir bilgi vermeyen bu resmi yazıların daha kısa olması çok daha yerinde olurdu.

            Zekâi Dede’nin dinî musiki eserlerinden oluşan bir CD hazırlamak iyi bir fikir, hem de çok iyi bir fikir. Keşki daha fazlası yapılsa.

            Aşağıya çıkarılan alıntılarda da görüldüğü üzere, özellikle eskiden ilâhî’lerin bazı işlevleri vardı. Camilerde ibadet sırasında, dergâhlardaki zikirlerde ve İslâmî bir devletin okullarında söyleniyordu. Halbuki burada dindışı bir ortamda, bir CD ortamında icra edilmektedir. Öyleyse, bunun estetikleri nedir, ne olmalıdır ? Bu konulara hiç dokunulmamış. Diğer taraftan fotoğrafta, topluluk üyelerinin derviş hırkaları giyinmiş oldukları görülüyor ?

            Yukarda görüldüğü gibi söyleyiciler 20 kişilik bir erkekler topluluğu. “T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu” adını alan bu toplulukta  kadınlara yer verilmemiş. Acaba neden ? Halbuki kadın sesleri bu oldukça çiğ erkek seslerini biraz yumuşatabilirdi.

            Kalabalık bir topluluk olduğundan ses uğultulu, hoş olmayan bir şekilde işitilmekte. Zaten bu kadar kişiye ne gerek vardı ki ? Böyle bir topluluk belki bir konser salonunda kabul edilebilir fakat akustik sebeplerden dolayı bir CD yapımında değil.  Daha çok dik, kafadan seslerle (süpürde düzeninde) söylenmiş. Hiçbir nuans yapılmamış olduğundan monoton, biteviye bir söyleyiş olmuş. Sanki duyularak söylenmemiş gibi ? Tizlerde bile ses hafifletilmemiş.

            Bu CD’de hiç solo söyleyiş bulunmamakta ? Halbuki, örneğin Şevkitarab Tevşih böyle bir solo söyleyiş için çok müsait olabilirdi. Daha başkaları da var. Sonra, solo söyleyişler bir çeşitlilik de getirebilirdi. Hatta, solo-koro söylemeleri yapılabilirdi, bkz. Mahur ilâhi için düşülen dipnota.

            Bazı makam geçkilerinin güzelliği de uygun ses değişiklikleri ile ortaya çıkarılmamış. Örneğin, Tevbe edelim ... Rast ilâhide, Dedemiz çok şık, yerinde bir Zirgüleli Suzinak geçki yapar ki benim deyişimle, insanı yerlere yatırır, can evinden vurur. Bu geçkinin hakkı verilmiş mi ?

            Taksimlerin uzun olmayışı yerinde olmuş.

            İcra edilen 13 ilâhinin kaynağı hakkında hiçbir bilgi verilmemiş. Halbuki dinleyicilere bunları bulmakta kolaylık sağlanabilirdi. Bir de bizde her parçanın değişik versiyonları olduğu gözönünde tutulursa, dinleyicinin doğru yönlerilmesine de yararlı olabilirdi. Hatta bu ilâhiler bir defter şeklinde ek bir yayın olarak çıkartılabilirdi. Zekâi Dede gibi yakın geçmişte yaşamış bir bestecinin eserlerinin bile belirli bir notasının olmayışı Türk musikisi için düşündürücüdür. 

            Biz ilâhilerin elimizdeki yazılı kaynaklarda bulunan yerlerini yukarıya çıkardık. Bu arada  CD metninde ve kaynaklarda bulunan bazı eksik veya çelişkili bilgiler de ortaya çıkmış oldu.

            Özellikle Arapça-Farsça kökenli kelimelerde, yazılı metin ile söylenen metin arasında farklılar bulunmakta ; bazılarına yukarda işaret edildi.

            Kelimelerin yazılışında pek çok şapkalı harfler kullanılmış. Örneğin, ‘Hicâz’ yazılmış. Halbuki Türkçeleştirilmiş olduğundan dolayı bu kelimeyi, ‘Hicaaz’ şeklinde söylememekteyiz.

            Ya, Zekâi Dede’nin musikisi ? Her zaman taptaze, çekici ve lirik. Dinlemeye doyulmuyor. Bir kere dinleyince zihninize takılıp kalıyor ve tekrar tekrar dönüyor !

            ‘Enstrümantal’ adlı 2. CD’nin yapılış sebepleri açıklanmamış. Acaba,  playback (T.D.K. ‘söylemseme’) yapmak için mi ?

            Bu CD’de, ilâhi’ler yalnızca çalgı topluluğu tarafından icra edilmiş. Taksimler 1. CD’de olduğu gibi. Vurmalılar, daha çok  duyulmakta.  Acaba bir zikir, bir esrime havası yaratmak için mi ? Burada vurmalılar sanki bir ezgi-çalgısı gibi alınmış. Böyle bir vuruş belki bir zikir esnasında esrimeye yardımcı olabilirse de burada bir konser durumu vardır. Çoğunluğu basit usullerle bestelenmiş olduğundan vurmalıların yol göstermesine de zaten gerek yoktur.

            Çalgı topluluğu bu eserleri solo-tutti çalışlar gibi yenilikler, yaratıcılıklar göstermeden oldukça yeknesak bir şekilde icra etmekte.

            Bu yazıyı hazırlamak için doğal olarak bu CD’yi birçok defalar dinledim. İlerde   acaba bunu tekrar dinler miyim ? Herhalde şu ilâhi acaba nasıl söylenirdi diye bakmak için. Özenle yapılmış denebilir mi ? Kararı okuyucuya/dinleyiciye bırakıyorum.    

            Yine de bize Zekâi Dede’nin bu enfes ilâhilerini kazandırdıkları için, “T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu”na şükran borcumuz vardır.

 

Açıklayıcı Notlar:

1- Özalp (s. 48): “İlâhi: Dinî Türk mûsikîsinin en çok kullanılan, daha kısa, kolayca akılda kalabilen, en parlak beste formlarındandır. Tasavvufî şiirlerden seçilerek her makam ve usûlden bestelenmişlerdir. İbadet edilen her yerde okunabilir. İlâhî bestekârları eserlerine söz olarak daha çok Yunus Emre, Niyazi Mısrî, Nizamoğlu Seyfullah ve diğer bazı şâirlerin eserlerini seçmişlerdir. İlâhiler besteleniş, melodik kuruluş ve kullanılış açısından diğer dinî mûsikî beste formlarından samimî ve özentisiz olduklarından daha çok kullanılmıştır. Beste tekniği açısından birçok yönden şarkıya benzetilebilir. Solo ya da toplu (cumhur) olarak okunur. Ramazan ilâhisi, zikir ilâhisi, niyaz ilâhisi, v.b. şekilleri vardır. Diğer ilâhiler büyük ve küçük usûllerin hepsi ile bestelendiği halde cumhur ilâhiler genellikle evsat ve devrihindi usûlleriyle bestelenmişlerdir.”

            Öztuna (s. 171): “İlâhî (Ar. ‘Allah’a ait’) Dinî Türk Musikisi’nde en fazla kullanılan şekil. Din dışı musikimizin şarkı formuna karşılıktır. Bu küçük formu kısaca ‘dinî şarkı’ diye açıklamak mümkündür. Binaenaleyh ‘zemin+nakarat+miyân+nakarat’ şemasına veya bu şemanın az çok tâdiline göre bestelenir. Güfte, şarkıdaki gibi murabbâ, bazen muhammes, müseddes, hatta müsemmen olabilir. İlâhî güfteleri dinî ve daha çok dinî-tasavvufîdir. Bilhassa ünlü tarikat müntesiblerinin ve tasavvuf şairlerinin şiirleri seçilir (başta Yûnus olmak üzere Niyâzî, Nasûhî, Osman Şems, Derviş Osman, Eşrefoğlu, Hüdâyî, İbrahim Hakkî, Seyfullah vs.) Bunlar o tarîkatlerin dergâhlarında okunur. Ekserisinde o tarîkatin inançları terennüm edilir ve tarîkatin uluları öğülür. Bazı ilâhiler birbirine yakın birbirinden çıkmış birkaç tarîkate birden aittir. Bazıları umumîdir., sadece dinîdir. Bunlar eskiden dergâhlarda olduğu kadar mekteplerde, camilerde de okunurdu. (...) İlâhîler, koro halinde okunmak üzere yapılmışsa, ‘cumhur’ olabilir.”

            İlâhiler hakkında daha ayrıntlı bilgiler için bkz. Uzun (s. 64-8).

2- Özalp (s. 55): “Tesbih: Tekkelerde tespih çekilirken ‘süphanallah, Allahüekber, Elhamdülillah’ gibi kelimelerin bir melodik dizi içinde söylenebilmesi için bestelenmiş eserlerdir.”

            Uzun DİA (22: 67): “Tesbih: Gerek Kur’ân-ı Kerîm’de mevcut olan veya Hz. Peygamber’in öğrettiği hemen hepsi ‘sübhânallah’ lafzıyla başlayan tesbih cümlelerinin, gerekse mutasavvıflarla ulemânın tertip ettiği, yine başında bu ibarenin yer aldığı mensur, manzum, yarı manzum, pek azının nâzımı ve tertipleyicisi bellli, çoğu Arapça güftelerin ilâhi formunda bestelenmiş şeklidir.”

3- Özalp (s. 54): “Tevşih: Tevşihler bir tür na’ttır; genellikle mevlid ve mi’râciyeler okunurken hem tekkelerde, hem de camilerde icrâ edilir.”

            Uzun DİA (22: 66): “Tevşih: Mevlid ve mi’râciyye bahirleri arasında cumhur tarafından okunan, Hz. Peygamber’i konu almış ilâhilerdir. Güftesi Dede Ömer Rûşenî’ye ait, ‘Çün doğup tuttu cihan yüzünü hüsnün güneşi’ mısraıyla başlayan, otuza yakın bestekârın bestelediği eser bunlardandır.”

4- Özalp (s. 54): “Şuğl (Şuul): Sözleri arapça olan ilâhilere bu isim verilmiştir. Bundan başka bir özelliği yoktur.”

            Uzun DİA (22: 67): “Şuğul: Türk bestekârları tarafından Türk mûsikisi makam ve usulleriyle bestelenmiş Arapça güfteli ilâhiler için kullanılan bir terimdir.”

            Öztuna (s. 459): “Şugl (Ar. şugl). Türklerce bestelenmiş Arapça güfteli ilâhî. İlâhî’den başka bir parçanın güftesi Arapça ise, bu ad verilmez. (...) Türk bestekârlarının bazıları, Arapça güfteleri ilâhî olarak bestelemeye son zamanlara kadar devam etmişlerdir. (...) Meselâ Zekâi Dede tam 36 Sugl [aslında 37] bestelemiştir (...).”

 

Kaynaklar:

Belviranlı, Dr. Ali Kemâl. Mûsikî Rehberi - Dînî Mûsikî. Konya, 1975.

Bingöl, Erol (Haz.). Tasavvuf Mûsıkîmizden Seçmeler. İstanbul: Çağlar Nota Yayınları, 1997.

Ergun, Sadeddin Nüzhet. Türk Musikisi Antolojisi - Dinî Eserler. İstanbul Üniversitesi Yayınları, 1942.

Etik, Kâzım. Nota ve Dînî Müzik Eğitimi (İmam - Hatib okullarında). Konya, 1970.

Ezgi, Suphi. Nazarî, Amelî Türk Musikisi. 5 cilt. İstanbul: İstanbul Konservatuarı Neşriyatı, 1953.

Gürer, Selâhattin. Âşık Yunus Emre’nin Bestelenmiş Şiirleri. İstanbul, 1961.

Hatipoğlu, Ahmet. Besteleriyle Yunus Emre İlâhîleri. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1993.

İstanbul Konservatuarı. Türk Musikisi Klasiklerinden: İlâhîler. İstanbul, 1933. (İlâhiler olarak kısaltıldı )

İstanbul Belediye Konservatuarı. Türk Musikisi Klâsiklerinden - Nikriz Faslı, No. 16. İstanbul Belediye   Konservatuarı Neşriyatı, 1956.

Özalp, Dr. Mehmet Nazmi. Türk Mûsikîsi Beste Formları. Ankara: TRT Müzik Dairesi Başkanlığı, 1992.

Özdamar, Mustafa. Doğumdan Ölüme Mûsıkî. İstanbul: Türk Tasavvuf Mûsıkîsiki Vakfı, 1977.

Öztuna, Yılmaz. Türk Mûsikîsi Kavram ve Terimleri Ansiklopedisi. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi        Başkanlığı, 2000.

Kaplan, Zekâi. Dinî Musikî Dersleri. İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı, Öğretmen Yazarlar Dizisi, 1991.

Kosal, Cüneyd (Haz.). 99 makamda İlâhîler. İstanbul, Marifet Yayınları, 1994.

Şengel, Ali Rıza. Türk Mûsıkîsi Klâsikleri: İlâhîler, (neşre hazırlayan: Y. Mimar Yusuf Ömürlü), 4 cilt     (cilt 1- 4). İstanbul: Kubbealtı Neşriyatı, 1979-1982.

Töre, Abdülkadir. Türk Mûsıkîsi Klâsikleri: İlâhîler, (neşre hazırlayan: Y. Mimar Yusuf Ömürlü),  5 cilt (cilt 5 - 9). İstanbul: Kubbealtı Neşriyatı, 1984-1996.

Türk Tasavvuf Mûsıkîsi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı (Yapı ve Kredi Bankası). İlâhiler.      1986. (Vakıf olarak kısaltıldı)

Türk Tasavvuf Mûsıkîsi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı (Türk Tasavvuf Mûsıkîsi Vakfı olarak             kısaltıldı)  [Fotokopisini yaptığım bu eserin künyesini kaydetmemişim].

Uzun, Mustafa. ‘İlâhi’ ( إلهى), İçinde: DİA, cilt: 22, s: 64-68. İstanbul: Türk Diyanet Vakfı, 2000.


Not: Çevrimiçinden bu CD’de bulunan Zekâi Dede İlâhîleri dinlenebilmekte.      

 

 

 

 

 

 
İletişim E-Posta: - Telefon:
 
Yorumlar
*** Yorum Yaz
Bu yazıya hiç yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yapın.

Diğer Yazıları

Çevrimiçi Türk Halk Musikisi Videoları: "Konma Bülbül Konma Nergis Daline"
Fuzûlî’de (Türk dili/ Nazım dili) çelişkisi (ve çıkmazı)...
SİPSİ [çalgısı] ve SİPSİ [sözcüğü] ÜZERİNE...
Esin Atıl’ın Levni ve Surname" kitabında çalgı adlandırma yanlışları (2)…"
Zeki Müren’in, Şekip Memduh Bey’in "Gönlümle oturdum da" şarkısını okuyuşu üzerine...
Esin Atıl’ın Levni and the Surname kitabında çalgı adlandırma yanlışlıkları…
ALİ BERKTAY’ın Çevirileri Üzerine,,,
“Güfte İncelemesi -1-“ Kitabının tanıtım ve eleştirisi... İlhami Gökçen
İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu-Mehter [CD Tanıtım ve Eleştiri]…
Şerif İçli’nin iki uşşak şarkısı üzerine...
Zekâi Dede - Sûz-i Dil Mevlevî Âyini [CD Tanıtım ve Eleştiri]
Zekâi Dede - İlâhiler CD Tanıtım ve Eleştirisi…
“Sultan Bestekârlar - Mehter“ CD Tanıtım ve Eleştirisi…
CD Tanıtım ve Eleştiri: Sentez-i Muhabbet / Mücahit Işık
Kaside-i Bürde…
Abdülkâdir-i Merâgî Besteleri - CD Tanıtım ve Eleştiri
CD Tanıtım ve Eleştirisi: “Ajamlar - Acemler -عجملَر“*
Türk Edebiyatında Aruz tutkusu ve pahası (yahut belâsı) ...
CD Tanıtım ve Eleştirisi: Tanbûrî Mustafa Çavuş
Toronto’da Türk Musikisi Konseri - Biraz da Acemî ve Yunanî
Toronto’da "Les Voix du Coeur" konseri var...
IV. Beynelhalk Muğam Festivali ardından…
İslâmda Resim ve Heykel Yasağı
ICTM Makam ve Arap Dünyasında Müzik Çalışma Grupları Ortak Sempozyumu'nun ardından...
TRT Müzik...
Diğer Yazarlar

Münih LMU Müzikoloji Enstitüsü’nde "Gültekin Oransay" rafı...
Kitabu İlmi'l-Musiki Alâ Vechi’l-Hurûfât'ın müellifi kimdir? -16-
Çalgıları geliştirmek nedir, nasıl olur?..
Fazıl Say'ın Feyzi Erçin'e desteği…
Nida Tüfekçi’nin Öğrencisi Olmak!..
Yazılarınızı bekliyoruz... Musiki Dergisi
Spor yazarı mı, müzik yazarı mı?..
Yeni YÖK’ün ve değerli başkanı Sn. Saraç’ın övgüye değer kararı: Müzik öğretmenliği açısından yapıcı bir değerlendirme…
Yirminci yüzyıl: İcracının çağı*...
Meragi niçin 24 şube dedi? Hurufilikten etkilendi mi?..
Çevrimiçi Türk Halk Musikisi Videoları: "Konma Bülbül Konma Nergis Daline"
Günün Sözü
Kendine bak kendine. Özüne, sözüne, benliğine. İlgilenme kimseyle... Kim ne yemiş, giymiş? Bundan sana ne... Sen kendini besle. Bilgiyle, sevgiyle, şefkatle... Ancak o zaman ulaşırsın, insan olmanın erdemine...
(Can Yücel)
Yazarlar 
Röportajlar
Fırat Kutluk “Neden Müzik Dinleriz?“...
Ayhan Sarı - Kitabın adından başlayalım mı?  Buna bağlı olarak da kitabın sonunda müziği neden dinlediğimizin yanıtını veriyor musun? Fırat Kutluk - ...
»
»
»
Tarihte Bugün
Arşiv Arama
Facebook
Anasayfa
Site Haritasi
Sitenize Ekleyin
RSS Kaynagi
Hakkimizda
Reklamlar
Künyemiz
Facebook
Twitter
Bize Ulaşın
Copyright ©2013 - Tüm haklari sakli tutulmaktadir.
Bu sitede yayinlanan tüm resim, materyal ve içerigin telif haklari tarafimizca sakli olup izinsiz alinip kullanilamaz.
0.33ms
cheap jordans|wholesale air max|wholesale jordans|wholesale jewelry|wholesale jerseys