Not: Aşağıdaki yazı, Musiki Dergisi’nde daha önce yayımlanmış olan, ‘Esin Atıl’ın Levni and the Surname kitabında çalgı adlandırma yanlışlıkları’ başlıklı yazı ile birlikte okunmalıdır, bkz. Gökçen, Musiki Dergisi (Eleştiri), Mart 2018. (BKZ: http://musikidergisi.com/haber-4820-esin_atil%E2%80%99in_levni_and_the_surname_kitabinda_calgi_adlandirma_yanlisliklari%E2%80%A6_ilhami_gokcen.html )
Esin Atıl’ın İngilizce olarak kaleme almış olduğu kitabı, Levni and the Surname: The Story of an Eighteenth-Century Ottoman Festival başlığı altında yayımlanmıştır, bkz. Atıl, 1999. Bu kitap, Atıl’ın Michigan Üniversitesine sunduğu bir doktora tezine dayanmış olduğundan dolayı aslında da İngilizce olarak yazılmıştır, bkz. Atıl 1969.
Bundan önceki yazımızda, Esin Atıl’ın Türkçe çalgı adlarına karşılık olarak bulduğu İngilizce çalgı adlarındaki yanlışlıklar üzerinde durmuştuk. (BKZ: http://musikidergisi.com/haber-4820-esin_atil%E2%80%99in_levni_and_the_surname_kitabinda_calgi_adlandirma_yanlisliklari%E2%80%A6_ilhami_gokcen.html )
Bu kitabın, Levni ve Surname: Bir Osmanlı Şenliğinin Öyküsü başlığı altında Zeynep Rona tarafından yapılmış bir de Türkçe çevirisinin bulunduğunu bilmekle beraber bu çeviri elimizde olmadığından o zaman karşılaştırmalı bir çalışma yapamamıştık.
İstanbul’dan Bay Ender Yılmaz’ın nazik yardımı ile Türkçe çeviriyi de elde etmiş olduğumuzdan dolayı şimdi karşılaştırmalı bir çalışma yapabilmekteyiz.
Surname kitabının İngilizce ve Türkçe versiyonları bütünüyle aynı forma ve sayfa düzeninde olup tek farkın metinlerin dilinde olduğu görülüyor. Büyük hacimli bu kitaplarda, çift sayfa üzerine basılmış ve 1’den 69’a kadar numaralanmış minyatürün, renkli ve aslına çok yakın güzel bir kopyası bulunmaktadır. Atıl bu minyatür numaralarına sırası geldikçe metinde yer vermektedir.
Şimdi İngilizce ve Türkçe metinleri alt alta yazıp karşılaştıralım.
Minyatür ve resim görüntüleri için BKZ:
http://musikidergisi.com/haber-4949-.html
[s. 76] [İngilizce metin]:
“Mehter (imperial military band) - 19, 45, 48, 50, 66
Members of the Mehter perform during the festival with their zurna (horns), boru (trumpets), zil (cymbals), and various drums, ranging from nakkare (small double drums) to huge kös (kettledrums). Their corps, headed by the Miralems, participates in the Circumcision Parade [66]. The musicians wear kavuks and kaftans. During ceremonial functions their commanders are attired in mücezzevezes and fur-lined sleevless coats.”
[s. 76] [Türkçe metin]:
“Mehter - 19, 45, 48, 50, 66
Şenliklerde gösteri yapan mehterler zurna, boru, zil ve nakkareden köse kadar çeşitli büyüklükte davullar çalar. Miralemlerin yönettiği bölük Sünnet Alayı’na da katılmıştır [66]. Mehterlerin başında kavuk, sırtında kaftan vardır. Resmi törenlerde miralemler mücezzeve takar, kaftanlarının üzerine de içi kürklü kolsuz üst giyer. ”
Açıklama: İngilizce metinde Türk çalgılarına Esin Atıl’ın verdiği bazı yalnış veya uygun olmayan İngilizce karşılıklar Türkçe çeviriye alınmamış olduğundan, daha önceki yazımızda işaret ettiğimiz yanılgılara düşülmemiş, bkz. Gökçen 2018. ‘Mehter perform’ için ‘gösteri yapan mehter’ yerine, ‘icra eden mehter’ demek daha uygun olurdu.
----------
[s. 97] [İngilizce metin]:
“Musicians and Dancers - 16, 24-29, 33-35, 38-40, 42, 44-46, 48, 55-57
The musicians, wearing kavuks and long coats over kaftans, perform with various instruments, including the def (tambourine), miskal (panpipe), kemençe (cello), ney (flute), tanbur* or bağlama (lute), nakkare, and zurna. The men appearing in tall caps belong to Mevlevi sect, whose members specialized in playing the ney and tanbur [26, 35, 45]. A special group plays sipsi (pipes) while accompanying the nahıls and candy gardens during the Circumsicion Parade [55-57]. The text mentions three musical ensembles called kol and identifies them Edirne, Halil, and Bahçevanoğlu. Also cited is the famous imperial vocalist Burgaz Hasan Çelebi,* who is accompanied by an orchestra of eighty musicians and singers. Çengis (female dancers) wear small caps and multicolored blouses with double-tiered skirts and hold çalpara (clappers). The guilds parade with dancers and musicians, including gaily attired minstrels playing lutes known as çöğür [42 and 46].”
[s. 97] [Türkçe metin]:
“Sazendeler ve Çengiler - 16, 24-29, 33-35, 38-40, 42, 44-46, 48, 55-57
Kavuk ve kaftanları üzerine uzun üst giyen sazendeler, def, mîskal, kemançe, ney, tambur* ya da bağlama,1 nakkare ve zurna gibi değişik aletler çalarlardı. Sikke olarak bilinen yüksek özel başlıklarıyla tasvir edilenler ney ve tambur* çalmada usta olan Mevleviler’dir [aynen] [26, 35, 45]. Sünnet Alayı’nda nahılların ve şeker bahçelerinin yanında yürüyen bir grup da sipsi3 çalar [55-57]. Metinde ‘kol’ olarak geçen üç müzik topluluğundan söz edilir ve bunlar Edirne, Halil ve Bahçevanoğlu olarak tanımlanır. Yanında 80 sazende ve hanende bulunan Başhanende Burgaz Hasan Çelebi’nin** adına da metinde yer verilmiştir. Çengiler küçük başlıklar, rengârenk buluzlar ve çift katlı etekler giyer, ellerindeki çalparalarla dans ederler. Aralarında canlı renkli giysiler içinde çöğür2 çalan ozanların da bulunduğu sazendeler ve çengiler esnaf alayında da yer alır [42, 46].”
Açıklama: Atıl’ın Türk çalgılarına yakıştırdığı bazı yanlış veya uygun olmayan İngilizce adlar Türkçe çeviriye alınmamış olduğundan, Türkçe çeviride bu tür yanılgılara yer verilmemiş, bkz. Gökçen 2018.
Diğer taraftan daha önceki yazımızda da işaret ettiğimiz gibi bazı çalgı kimliklerini belirlemede düşülen güçlükler Türkçe metine de geçmiş bulunmaktadır.
1- “Tambur* ya da bağlama”: Atıl, [26, 29, 35, 45] numaralı minyatürlerde görülen uzun saplı, perdeli, yanaklı ve sert bir mızrapla çalınan telli çalgıların adlandırılmasında tereddüde düşmüş. Onun için, “Tambur* ya da bağlama” demiş.
Bu çalgıların bulunduğu (yukarda numaraları verilen) minyatürlerin hepsini aşağıya çıkardık.
Minyatür [26, 35]’de çalgıcılardan birinin başında çoğu kez bir Mevlevi sikkesi görülmekte ve burada ayrıca başında sikke bulunan neyzenler de görülmektedir. Atıl’ın kendisinin de dediği gibi Mevleviler ney ve tanbur çalmada usta olmalarına göre bu minyatürlerde görülen çalgıların tanbur olması gerekir.
Minyatür [29]’da, başında sadece kavuk bulunan tek bir tanburînin elinde görülen uzun saplı çalgı da bir diğerlerine benzemekte, görünüşe göre sert bir mızrapla ve bir sanat çalgısı olan miskal eşliğinde çalınmaktadır.
Minyatür [45]’teki iki tanburî kavukludur fakat yanı başında sikke giyinmiş mevlevi neyzenleri ile (ve miskalî’lerle de) birlikte çalmaktadır.
Bu minyatürlerde görülen telli çalgılara kesinlikle ‘bağlama’ denilemez!
Bkz., Pekin(2003: 62): “… Sultan III. Ahmed’in şehzadeleri için düzenlenen şenlikte, neyzenlerin yanı sıra kimi tanburcuların da mevlevi olduğu Levni’nin resimlerinden anlaşılıyor: Surname-i Vehbî, TSM A3593, y 58a, 79b.” Bir de bkz.Pekin (2002: 1031).
* İng. metinde tanbur, Türkçe metinde ‘tambur’ yazılmış.
Not: TDK Sözlük’ünde (2011: 2257) bu çalgının yazımı yalnızca ‘tambur’ olarak verilmiş?
** ‘Burnaz’ olmalı. Bkz. Öztuna I: 331: “Hasan Ağa [Enfi, Burnaz, Tanbûrî, Ser-Hânende, “Hulûs”]. Enfiye müptelâsı veya büyük burunlu olduğu için ‘Enfî’ yahut ‘Burnaz’ denen Hasan Ağa’nın sesi kadar yüzü de güzeldi.” Bir de bkz. Arel MM, 14: 20: “Hasan Ağa” ; Behar 240: Hasan Ağa Serhanendegân” ; Özalp 1: 171-2: ‘Enfi Hasan Ağa’. Bu kaynaklarda adı hep ‘Hasan Ağa’ olarak geçmekte!
Bağlama: Bağlama sözcüğü ne zamandan beri bir çalgı adı olarak kullanılmakta? Duygulu’nun (2014: 66), “Bağlamanın bu isimle anılması ancak XX. Yüzyılın başlarına kadar gider” demesine rağmen, Gazimihal (107, 111), “Paris’te Delaborde’un [ Laborde] Türk sazları Bağlama ile Tanbura’yı eşit göstermesine” işaret etmiş ve hatta Laborde’un metnini ufak bir yanlışlıkla Türkçeye çevirmiş. Gazimihal, cilt ve sayfa numarası vermemiş fakat çok şükür ki ondan alan Picken (1975: 209) vermiş: J. B. De La Borde, Essai sur la Musique ancienne et moderne, Paris, 1780, cilt 1, s. 380 ve s. 379 karşısındaki Şek. 3.
Fransızca metine ve şekile şimdi çevrimiçinden ulaşılabilmekte. Bir de bkz. Aksoy 2003: 13. Bu alıntıda çöğür çalgısının da şekli var.
Öneminden dolayı, Şekil 3’teki çöğür, bağlama çizimlerini ve bunlarla ilgili Fransızca metni ve çevirilerini aşağıya çıkardık. BKZ: Resim1
No. 2 – Le Sewuri* a quatre cordes d’acier, & une cinquieme de laiton.
(= Çöğür’ün dört çelik teli vardır ve bir beşincisi pirinç’dir)
* Gazimihal (s. 111) “sewuri (= çöğür) demiş, haklı olarak.
No. 3 – Le Baglama ou Tambûra a presque la même forme que le Sewuri, mais est beaucoup plus petit, & n’a que trois cordes, dont deux d’acier, & une de laiton. Autour du manche on attache des cordes de boyau, pour pouvoir rendre les sons plus aigus. On le touche avec une plume, & ordinairement on chante en jouant de cet instrument. Le corps est d’un bois mince, la table n’est presque point de tout combée, & les chevilles ne sont pas toutes aux côtés du manche, mais quelques-unes sont dessus.
(= Bağlama ya da Tambura [Tanbura], hemen aynı Sewuri [Çöğür] şeklindedir fakat çok daha küçüktür. İkisi çelik, biri pirinç olmak üzere yalnızca üç teli vardır. Daha tiz sesleri çıkarmak için sapın etrafına kiriş teller takılır, Bir kuş tüyü ile çalınır ve genellikle bu çalgı çalınırken söylenir. Gövde ince bir ağaçtandır; göğüs hemen hiç te eğik değildir ve burgular hepsi sapın yan tarafında olmayıp, bazıları üstündedir.)
Not. Bobowski/Ali Ufkî’de ve Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde, bağlama sözcüğü yoktur.
2- Çöğür
Diğer bazı minyatürlerde yukardakilere benzer, uzun saplı, perdeli, yanaklı, göğüsleri desenli başka bir tür çalgı bulunmaktadır.
Minyatür [42]’de uzun saplı, yanaklı, perdeli ve göğüsleri desenli telli çalgılar bir esnaf loncası alayı (yorgancılar ve Bedestan esnafı) ile birlikte geçmekte, zurna ve davul eşliğinde çalınmaktadır.
Minyatür [46]’da görülen aynı tip çalgılar ise, resmin sağ alt köşesinde bakırcılar esnafı ile ve sağ üst köşesinde de cevahirci esnafı ile geçmektedir. Minyatürün solunda zurnazenler ve davulzenler bulunduğuna göre bunlar da esnaf mehterlerinin bir parçası olmaktadır.
Demek oluyor ki 18. yüzyıl esnaf mehterlerinde telli çalgılar da bulunmaktaydı. Atıl bu çalgıların kimliğini ‘çöğür’ olarak belirlemiş. Acaba öyle midir ? Bu çalgılar, örneğin Laborde’un yukarda verdiği çizimlere pek uymamakta. Çöğür için bkz., Gökçen 2017: 341.
3- “Sipsi”: Minyatür [55, 56, 57]’de görülen, tek elle çalınan üflemeli çalgı sipsi olarak adlandırılmış.
Daha önceki yazımızda işaret ettiğimiz gibi sipsi kelimesinin kaynağı Seyahatname’nin Pertevpaşa nüshasından alınan Ahmed Cevdet yayınıdır, bkz. Evliya Çelebi 1314 (1898), 1: 612 ; Gökçen 2018. Şimdilik Pertevpaşa nüshasında nasıl yazılmış olduğunu bilemediğimden dolayı, bu çalgı acaba aslında böyle mi yazılmıştır veya okunmuştur sorusuna yanıt veremiyorum. [Belki bir meraklısı araştırır?]
Diğer taraftan, sözlüklerde ‘gemici düdüğüne’, ‘sipsi’ denildiğini görmekteyiz.
Örneğin: Kamus-ı Türkî (s. 1081): “sipsi (سپسى) s. 1. Gemici düdüğü. 2. Talim ıslığı.”
TDK Sözlük (s. 2121): “sipsi a. hlk. 1. Ağaç dallarından yapılan düdük. 2. den. Gemici düdüğü. 3. müz. Zurnanın dudaklara gelen kamış bölümü.”
Not. Sipsi sözcüğünün üç ayrı anlamı verilmiş.
Tuğlacı (1974, III: 2611): “sipsi i. esk. T. sıbızgu. 1. Gemici düdüğü, 2. Zurnanın dudaklara gelen kamış kısmı, [İng. Whistle, boatswain’s pipe; Fr. Sifflet de marin]; 3. tiy. Karagöz, Matiz ve Külhanbeyin ‘tütün’ veya ‘sigara’ için kullandığı terim. 4. arg. Sigara; 5. esk. Talim yaptırırken çalınan ıslık.”
Not. Sipsi sözcüğünün beş ayrı anlamı verilmiş.
Demirsipahi (1975: 196): “Sipsi küçük bir kaval düdüğüdür….Bazı yörelerde ise gemici düdüğüne de sipsi adı verildiğini görüyoruz.”
Seyahatname’nin Topkapı Sarayı nüshasında bu çalgı, silisre düdüğü olarak geçmekte, bkz., Evliya Çelebi 2006: 312 ; Gökçen 2018. Diğer kaynaklarda silistre düdüğü de denilmektedir, bkz. özellikle Deniz kuvvetleri Wiki sayfası.
Not. Belki de Pertevpaşa nüshası müstensihinin pek anlayamadığı silistre düdüğü’nü ‘sipsi’ olarak değiştirdiği de düşünülebilir.
İngilizcede, bu çalgı için, Boatswain’s pipe / Boatswain’s Call / Bosun’s whistle / Bosun’s call denilmektedir.
Öztuna (II: 304): “Silistre. Tiz sesli mâdenî veya bağa düdük ki, harp gemilerinde kapdanı, sancağı veya tekneye çıkan kapdandan yüksek rütbeli birini selâmlamak için çalınır (Kâtib Çelebi, Tuhfetü’l Kibâr, 1329 tab’ı, s. 153).”
Not. Öztuna sipsi’yi almamış.
Kubbealtı Lugatı: (3: 2796): “Silistre i. (Yun.) Gemicilikte, haberleşmede, kumanda vermede, harekete geçmeyi başlatmada kullanılan ıslığa benzer ses çıkaran tiz sesli bir nevi düdük.”
Silistre Düdüğü için en iyi kaynak, Google’daki Wikipedia sayfası.
Musiki ve raks ile ilgili minyatürlerin açıklamalarında görülen yanlışlıklar
İki sayfaya yayılan minyatür levhalarının sol tarafına Atıl, bu levhaların içeriği hakkında yaptığı çok yararlı açıklamaları koymuş.
İngilizce metinde, musiki ve raks ile ilgili levhalarda görülen çalgılar için Atıl yalnızca İngilizce kelimeler kullanmış ki daha önce bunların bazılarının yanlış veya uygunsuz olduğuna işaret etmiştik. Yani, sayfa 76, 97’deki gibi bu İngilizce kelimelerin yanıbaşlarına Türkçe adları konulmamış. Böylece musiki ve raks ile ilgili levhaların hem İngilizce ve hem Türkçe metinlerinde yanılgılara düşülmesine yol açılmış.
Aşağıda, minyatürlerdeki çalgılar için verilen İngilizce metin alıntısını ve bunun Türkçe çevirisini alt alta yazarak inceledik.
Minyatür [26]
(s. 194) [İngilizce alıntı]: “The large ensemble of musicians playing tambourines, flutes, lutes, cellos, and panpipes sit in a semicircle around the Çavuş Ağa, chief usher who holds a sistrum.”
(s. 194) [Türkçe çeviri]: “Def, ney, ud, kemançe ve miskal çalan kalabalık bir çalgıcı grubu, elinde çevgan* tutan çavuş ağanın etrafında bir yarım daire oluşturur.”
Not. Bu minyatürde görülen çalgılar şunlardır: 5 zilli def, 3 ney, 2 tanbur, 2 miskal, 2 kemançe; çevgân/çağane. Bkz., bu minyatür yukarıya çıkarıldı.
Açıklama: Sayfa 97’de Atıl, ‘tanbur or bağlama’ karşılığı olarak, ‘lute’ yazmıştı. Çevirmen de bunu yanlışlıkla ‘ud’** olarak çevirmiş!
Çevirmenin, Atıl’ın tuhaf kaçan ‘cello’ sözünü doğrultarak ‘kemânçe’ ve ‘sistrum’ için ‘çevgân’ yazması yerinde olmuş.
* ‘çevgân’ yazılmalıydı.
TDK Sözlük’ünde (2011: 525): ‘çevgen’ (tanımı da eksik).
Kubbealtı Lugatı (1: 561-2): “Çevgân – Çevgen – Çevkân (چوگن - چوگان ). 4. Gümüş bir sapın üzerindeki zinzir, çıngırak veya ziller vâsıtasıyla ses çıkaran, aşağı yukarı, sağa sola oynatılmak sûretiyle kullanılan, mehter musikimize âit bir usûl vurma sazı.” (Bu minyatürde sanki fasıl musikisinde de kullanılmış gibi?)
** Levni minyatürlerinde hiç ud çalgısı çizimi yoktur. Zaten Atıl’ın da, s. 97’deki çalgılar listesinde ud sözcüğü yoktur. İng. ‘Lute’ sözcüğünü de yalnız ‘tanbur or bağlama’ için kullanır.
---------------
Minyatür [45 a] (sağ taraf):
(s. 157) [İngilizce alıntı]: “The ensemble sits in front of the imperial tent and plays tambourines, reed pipes, lutes, and solo panpipes.”
(s. 157) [Türkçe çeviri]: “Saltanat çadırının önünde oturan topluluk def, kaval, ud ve miskal çalmaktadır.”
Not: Bu minyatürde görülen çalgılar şunlardır: 4 zilli def, 2 ney, 2 tanbur, 1 miskal. Bu minyatür de yukarıya çıkarıldı.
Açıklama: Atıl, ‘ney’ karşılığı olarak ‘flute’ yazmıştı, sayfa 97’de. Fakat burada, ‘ney’ için her nedense ‘reed pipe’* terimini yakıştırmış/uydurmuş. Çevirmen de bunu yanlış olarak ‘kaval’ olarak çevirmiş!
Atıl, ‘tanbur or bağlama’ karşılığı olarak, ‘lute’ yazmıştı, sayfa 97’de. Anlaşılan çevirmen Atıl’ın listesine bakmadan bunu yanlışlıkla ‘ud’ olarak çevirmiş!
Acaba çevirmen bu minyatüre hiç bakmamış yahut baktıysa hiç anlayamamış mıydı bu çalgıların ne olduklarını?
* The Oxford Ency. Dict. (s. 1212): “Reed-pipe 1. a wind instrument with sound produced by a reed.” (= kamış/sipsi’nin ses çıkardığı bir nefesli çalgı.)
Not. Ney, kamışlı/sipsi’li bir çalgı değildir.
Farmer (1937: 18; 1999: 20): “nai (ني), nāy (ناي) [generic name for a flute]. (= flüt için türsel ad).
Signell (s. 182): “ney: classical Turkish flute made of reed.” (= Kamıştan yapılmış Türk klasik flüt’ü).
---------------------
Minyatür [45 b] (sol taraf):
(s. 156) [İngilizce alıntı]: “Members of the Mehter play horns, trumpets, drums, and small double drums”
(s. 156) [Türkçe çeviri]: “Arkada mehter takımı boru, zurna, davul ve nakkare çalmaktadır.”
Not: Bu minyatürde görülen çalgılar şunlardır: 4 boru (büklümlü), 7 zurna, 5 davul/kös. (Tek olarak çalındığından kös yani büyük kazan-davul/’large kettledrum’da olabilir, fakat beş adet kös? ), 4 nakkâre. Minyatür 45b aşağıya çıkarıldı.
Açıklama: Atıl’ın yanlış ‘horn’ adlandırması, ‘zurna’ olarak çevrilerek düzeltilmiş. Çünkü ‘zurna’ bir ‘horn’ (boru) değildir.
Yanlış adlandırılmış olan (bkz. Gökçen 2018) “small double drums” da, ‘nakkâre’ olarak doğru Türkçe karşılığını bulmuş. Çünkü nakkâre bir davul değil bir ‘small kettledrum’/ ‘küçük kazan-davul’dur (bkz. Gökçen 2018). Bir de bkz. Gökçen 2017: 54.
Yukarda işaret ettiğimiz yanlışlıkların aynısı diğer bazı minyatür açıklamalarında da bulunmaktadır. Tekrardan kaçınmak için bunlar üzerinde durulmadı.
SONUÇ: Büyük emek ve masraflarla yayımlanan bu güzel eserin musiki ile ilgili yönüne Esin Atıl’ın özensiz bir şekilde yaklaşmış olduğu görülüyor, özellikle de bu şenliklerde musikinin çok önemli yerine rağmen. Böylece hem İngilizce metin ve hem de Türkçe çeviri, Türk çalgıları ve Türk musikisi bakımından özürlü olmuş.
Türk çalgılarının adlarına İngilizce karşılıklar bulmak için Esin Atıl’ın ciddi bir gayret göstermemiş olduğu anlaşılıyor. Örneğin, kitabın Kaynakça’sında çalgılarla ilgili bir referans bulunmamakta. Öyle görülüyor ki, bu konuyla ilgili literatüre bakmadan (yahut bir bilene danışmadan) yalnızca kendi yetersiz çalgıbilim/organoloji bilgisine dayanarak Türk çalgılarına İngilizce karşılıklar bulmaya kalkışmış ve böylece yanılgılara düşmüş. Bu arada, ‘reed pipe’ gibi uygunsuz yakıştırmalara veya uydurmalara da başvurmuş. Minyatür levhaları açıklamalarında çalgılar için yalnızca İngilizce terimlerin kullanılması yanılgı ihtimalini daha da artırdığı gibi kitabın çevirmenini de yanılgıya düşürmüş.
Diğer taraftan çevirmenin de, içinde Türk çalgıları bulunan bir metni çevirmek için yeterli bilgi veya donanıma sahip olmadığı görülmekte. Örneğin, bir çevirmenin ‘tanbur’ ile ‘ud’ arasındaki farkı bilmemesi düşündürücüdür, özellikle de Levni’nin muhteşem minyatür çizimleri gözünün önünde olmasına rağmen.
Bu çalışmamızda biz bu Sûrname’deki çalgıların İngilizce/Türkçe adlandırmaları üzerinde durduk. Halbuki Levni’nin bu emsalsiz minyatürleri Türk musikisi hakkında çok önemli bilgileri içermektedir ve bunlardan öğrenilecek çok şey vardır.
Bundan dolayı, Sûrnâme-i Vehbi de göz önünde tutularak bu Sûrname’nin musiki yönünden etraflıca incelenmesi gerekmektedir. Nitekim Surname-i Hûmayun için böyle bir çalışma yapılmıştı, bkz. Pekin 2003: 52-90.
KAYNAKÇA
Aksoy, Bülent. Avrupalı gezginlerin gözüyle Osmanlılarda musıkî. İstanbul: Pan, 2003.
Arel, Sadettin, “Türk Bestekârlarının Tercemeihalleri”, Musiki Mecmuası, 1948-1950, No. 9-24.
Atalay, Hâmit, İngilizce - Türkçe Sözlük, 2 cilt. Ankara: Türk Dil Kurumu, 1999.
Atıl, Esin, “Surname-i Vehbi: An Eighteenth-Century Ottoman Book of Festivals”, 1969 (Ann Arbor, Michigan: University Microfilm, 1970).
Atıl, Esin, Levni and the Surname: The Story of an Eighteenth-Century Ottoman Festival, İstanbul: Koçbank, 1999. 248 s.
Atıl, Esin, Levni ve Surname: Bir Osmanlı Şenliğinin Öyküsü, (Çeviren: Zeynep Rona), İstanbul: Koçbank, 1999. 248 s.
Atıl, Esin, “The Story of an Eighteenth-Century Ottoman Festival”,
https://archnet.org/system/publications/contents/4316/original/DPC0594.pdf?1384784456
Behar, Cem, Şeyhülislâm’ın Müziği. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2010.
Demirsipahi, Cemil. Türk Halk Oyunları. Ankara: Türkiye İş Bankası Yayınları, 1975.
Duygulu, Melih, Türk Halk Müziği Sözlüğü. İstanbul: Pan Yayıncılık, 2014.
Evliya Çelebi (Muhammed Zıllî ibn Dervîş), Evliya Çelebi Seyahatnâmesi. Tâbi’î: Ahmed Cevdet. Dersaadet: İkdam Matbaası, 1314 (1898).
Evliya Çelebi b. Derviş Mehemmed Zıllî, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi. Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat 304 Numaralı Yazmanın Transkripsiyonu - Dizini. I. Kitap. Hazırlayanlar: Prof. Dr. Robert Dankoff , Seyyit Ali Kahraman, Dr. Yücel Dağlı. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2006.
Farmer, H. G. Turkish Instruments of Music in the Seventeenth Century as described in the Siyāḥat nāma of Ewliyā Chelebī. Translation edited with notes. Glascow: Civic Press, 1937. Tıpkıbasım: Portland (Maine): Longwood Press, 1976. İçinde: Studies of Oriental Music, (Haz. Eckhard Neubauer), cilt II, s. 621-676, 1986 ; Onyedinci Yüzyılda Türk Çalgıları, (Açıklamalarla çeviren: Dr. M. İlhami Gökçen). Ankara: Kültür Bakanlığı, 1999.
Gazimihal, Mahmut R. Ülkelerde Kopuz ve Tezeneli Sazlarımız. Ankara: Milli Folklor Araştırma Dairesi Yayınları, 1975b.
Gökçen, İlhami, Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Çalgılar. Ankara: Ürün Yayınları, 2017.
Gökçen, İlhami. “Esin Atıl’ın Levni and the Surname kitabında çalgı adlandırma yanlışlıkları”. Çevrimiçi: Musiki Dergisi (Eleştiri), Mart 2018.
Kubbealtı Lugatı - Asırlar boyu târihî seyri içinde, Misalli Büyük Türkçe Sözlük. (İlhan Ayverdi). 3 cilt. İstanbul: Kubbealtı Neşriyatı, 2006.
Özalp, Dr. Mehmet Nazmi, Türk Musikisi Tarihi. 2 cilt. Ankara: TRT Müzik Dairesi Başkanlığı, 1986.
Öztuna, Yılmaz, Büyük Türk Mûsikîsi Ansiklopedisi. I-II cilt. Ankara: Kültür Bakanlığı, 1990.
The Oxford Encyclopedic English Dictionary, Oxford: Clarendon Press, 1991.
Pekin, Ersu, ‘Kuram, Çalgı ve Müzik’, İçinde: Osmanlı Uygarlığı (Haz. Halil İnalcık, Günsel Renda), 2002.
Pekin, Ersu, ‘Surname’nin Müziği: 16 Yüzyılda İstanbul’da Çalgılar’, Dipnot, sayı 1, 2003.
Sadie, Stanley (Edited by). The New Grove Dictionary of Musical Instruments. 3 cilt. London: Macmillan Press, 1984.
Signell, Karl. Makam –modal practice in turkish art music. Asian Music Publications, 1977. [Signell, Karl. Makam – Türk Sanat Musikisinde Makam Uygulaması. (Çeviren: İlhami Gökçen). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2006.] ]
Şemseddin Sami. Kâmûs-ı Türkî. Dersaadet: İkdam Matbaası, 1317. Tıpkıbasım, İstanbul: Çağrı Yayınları, 1978. (Arap harfleriyle); Paşa Yavuzarslan (Haz.), Ankara: Türk Dil Kurumu yayınları, 2010. (Latin harfleriyle)
TDK. Türkçe Sözlük. 11. Baskı. Ankara: Türk Dil Kurumu, 2011.
Tuğlacı, Pars. Okyanus, 20. Yüzyıl Ansiklopedik Türkçe Sözlük. 3 cilt. İstanbul: Pars Yayınevi, 1971-74.