Zeki Müren’in, Şekip Memduh Bey’in Gönlümle oturdum da şarkısını okuyuşu üzerine
[ve İsmail Baha Sürelsan’ın Yaz günleri şarkısına çağrışım]
Bizler gibi yabancı ülkelerde yaşayanlar için çevrimiçinden ulaşılabilen musiki icraları inanılmaz bir hazine. Bir eserin çeşitli yorumlarını değişik kişiler veya topluluklardan dinlemek olasılığı da ayrıca büyük bir avantaj.
Bu yazıda işte böyle bir fırsattan yararlanarak dinlediğim Şekip Memduh Bey’in, Nihavent, Gönlümle oturdum da şarkısını Zeki Müren’in okuyuşu üzerinde durmak istiyorum. Daha ilk dinleyişte, yarabbi bu ne muhteşem bir okuyuş diye vurulmuş, yerlere yatmıştım (bu benim âmiyane zevk alışımı bildiren bir ifadedir).
Yahya Kemal Beyatlı’nın bir şiiri üzerine olan güftesi, sevgili ile ‘yaz günleri’ gezinilen yer’lerin, tepe’lerin vb. ve zamanın hüzünlü hasretini ifade etmekte. Yahya Kemal bu şiirinde çok sade bir dil kullanmış.
Zeki Müren bu şarkıyı geleneksel ya da klasik bir tarzda söylüyor yani daha sonra popülerleştiği zamanda yaptığı gibi eğip bükmeden. Zaten plağın cızırtılı sesi de bunun eski bir kayıt olduğunu gösteriyor fakat yeni basımlarında oldukça temizlenmiş.
Güftesi de, bestesi de lirik olan bu şarkının anlamını Zeki Müren’in çok iyi kavramış olduğu ve bunu okuyuşu ile ortaya çıkarmış olduğu görülüyor.
Piyano’nun da işitildiği çalgısal giriş biraz gürültülü ve hızlıca çalınmış. Fakat bir kere okumaya başlayınca, Zeki Müren bu şarkıyı ona çok yakışan, yavaş bir tempo ile, üzerinde dura dura, neredeyse serbest ritimliymiş gibi okuyarak anlamını çok iyi ortaya çıkarmış. Zaten en doğrusu da budur. Bu arada arka planda işitilen çalgıların suspus olarak çalmaları çok yerinde olmuş.
Çalgısal bir giriş aranağmesi ile başlayan şarkının modern bir havası var. Herhalde Nihavent makamında oluşu da buna yardım ediyor. Yegâh’tan tiz neva’ya kadar iki sekizlik bir ses alanı içinde dolaşan şarkının kuruluşu oldukça basit ve hiçbir makam geçkisini de içermiyor. Sanki sırf bir ezgiden ibaret.
Zeki Müren, bariton sesiyle yegâh perdesine rahatlıkla inebildiği gibi tiz perdeleri de zorlanmadan söylemiş. Basit bir usulle (Sofyan) bestelenmiş olan bu şarkıda (rep. no. 5074) vurmalıların işitilmemesi de çok yerinde olmuş.
Sanıyorum Zeki Müren’in bu söyleyişi, bu şarkının belki en mükemmel yorumudur. Sanki daha iyisi olamaz gibi. Dinlemesine doyum olmuyor denilebilir.
Bu şarkıyı, yukarda denildiği gibi çevrimiçinin verdiği imkânlarla çeşitli okuyuculardan dinlemek olasılığı bulunmakta. Bakınız bu şarkıyı kimler okumuş kimler ama hiç kimse, Zeki Müren’in okuyuşunu geçememiş bence, oldukça yaklaşanlar bulunmakla beraber.
Bazılarının ve hatta çoğunluğun bunu bir fasıl musikisi parçası gibi, çok ritimli ya da çok çalgılı, gürültülü bir şekilde okuması bu şarkının ruhuna hiç yakışmamış.
Türk musikisi literatüründe Şekip Memduh Bey’in (1885-1938) (soyadı bilinmemekte) bir diğer şarkısı dışında eser bulunmamakta. Öztuna (s. II: 342) bir Hicaz, Aksak şarkısını (Mahvolsun o tâlî’ ki beni tenden ayırdı) bildirmekte. Bu şarkının ‘yedinota.com’ sitesinde notası bulunmakta (‘Kahrolsun’ olarak başlamış). TRT repertuarında 7448 numarası verilmesine rağmen, notası bulunmamakta.
Çevrimiçi bir programda, Yaprak Sayar Gönlümle oturdum da şarkısını Murat Bardakçı’nın tanbur eşliğinde okumakta (okurken tizlerde güçlük çekilmiş). Bu arada Bardakçı, Şekip Memduh Bey’i tanımış olduğunu ve yalısının bulunduğu yerden dolayı kendisine ‘Bebekli’ denildiğini söylemekte. Ayrıca, başka bestelerinin olduğunu ve kendisinde ‘epeyce parçası’ bulunduğunu bildirmekte. Birlikte geçtikleri (Gelir misin bahardır) güfteli bir şarkısını mırıldanmakta ve ‘bu tip müziğin ustasıydı’ [ne tip?] demekte.
Bardakçı’da bunların kaydı mı veya notası mı olduğunu bilmiyoruz. Böyle yetenekli bir bestecinin eserlerini dinlemekten umarım çok daha fazla zaman mahrum edilmeyiz.
Şekip Memduh Bey’in bu şarkısına, Toronto Türk Musikisi Korosu ile İsmail Baha Sürelsan’ın Yaz Günleri güfteli şarkısını geçerken çağrışım yaptım. İkisinin de ‘yaz günleri’ni andıkları bu şarkılarda bir benzerlik var gibiydi. İkisi de Nihavent makamında olan bu lirik şarkılar, ezgisel bakımdan da bazı benzerlikler gösteriyordu.
Mahmut Nedim Güntel’in olan güfte, bu şarkıda da ‘rüyalı, hayalli’. Sürelsan’ın şarkısında da modern bir esin var. Aksak usulündeki bu şarkı makam geçkileri ile daha sanatlı görünümde. Meyanda, neva’da kısa bir rast çeşnisi; aranağme’de yerinde bir inici kürdilihicazkâr geçkisi yapılmış. Beste oldukça kısa olduğundan insan keşki biraz daha uzun olsaydı diyor.
Çevrimiçinde bu şarkının da Zeki Müren tarafından okunuşunu dinlemeği çok isterdim. O zaman bir karşılaştırma olasılığı da olurdu. Fakat, ne yazık ki böyle bir kayıda ulaşamadım. Var mıdır veya yok mudur onu da bilemiyorum. Zeki Müren bu şarkıyı da acaba yukardaki şarkıya gösterdiği duyarlılıkla söyler miydi ?
Araştırmalarım sırasında şöyle ilginç bir gözlemde de bulundum: Yahya Kemal’in yukarda sözü geçen güftesini Akın Özkan da Hicaz (Uzzal) makamında bestelemiş. Bu şarkının zemin kesiminin bestesi, Sürelsan’ın Yaz günleri şarkısının zeminine çok benzemekte ve hatta aynı denilebilir. Nakarat kesimi ve meyan kesimlerinin bestesi de Şekip Memduh Bey’in Gönlümle oturdum da şarkısı ile hemen hemen aynı (nakarat Sürelsan’ınkini de andırıyor). Yalnız makam değişikliği yapılmış. Buna ne diyeceğimi bilemiyorum fakat şimdi Türkçesi ‘aşırma’ olan intihal demeden de geçemiyeceğim!
Akın Özkan acaba başka şarkılarında da böyle yapmış mıdır ?
Özkan’ın şarkısının söylenişini çevrimiçinde bulamadım. Bulduğum birkaç yerde Şekip Memduh Bey’in şarkısına yanlışlıkla Özkan’ın denilmiş!
Bir tuhaflık da Özkan’ın, TRT arşivinde (rep. no. 17950) ve Karakoyunlu’da (s. 243), Aksak usulünde gösterilen bu şarkısı, kendi kitabında, (s. 34) (ezgide de bazı farklılıklarla) ve Ömürlü’de (s. 42), Sengin Semai usulünde görülmekte. Karşılaştırma amacıyla bu şarkının farklı iki notası da ekte verildi.
Yahya Kemal’in yukarda sözü geçen şiirini, Hayri Yenigün, Hüzzam makamı, Türk Aksağı usulünde bestelediği bildirilmekte, bkz. Öztuna (s. II: 498), bir de bkz. Karakoyunlu (s. 55, 60, 63). Fakat bu şarkının notasına ulaşamadım,
Kaynakça:
Karakoyunlu, Dr. Yılmaz. Yahya Kemâl Şarkıları. Türk Musıkisi Yayınları, 1998.
Ömürlü, Yusuf. Yahya Kemal’in Bestelenmiş Şiirleri. İstanbul Fetih Cemiyeti, 1999.
Özkan, Akın. Akın Özkan, 40. Yıl – Yüz Şarkı. E. Ü. Devlet Mûsıkîsı Konservatuarı Yayın No. 5, 1992.
Öztuna, Yılmaz. Büyük Türk Mûsikîsi Ansiklopedisi. I-II cilt. Ankara: Kültür Bakanlığı, 1990.
Ekler: Bu şarkıların notaları.