Yukarda görülen başlığın anlamı ancak aşağıya harfi harfine çıkardığım konser programını okuyunca anlaşılabilir:
Kürdi Pishrow [Peşrev], Sultan Korkut (1467-1513)
Gülizar Beste [Beste-i zencîr-i zülfündür], Tanburi İzak (1745-1814)
Hüsseyni Ayir [Ağır] Semai [çeşm-i bed keş be ... ], Shishtari [Şeştari] Murad (?-1688)
Bestenigar Pishrow [Peşrev], Dimitrius Cantemir (1673-1723)
Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan, Ali Ufki (1610-1675)- lyrics [sözleri] Sultan Murad III
Kürdili Hijazkar Saz Semai, Tatyos Efendi (1858-1913)
Nihavand Ilahi [Bu aşk bir bahr-i ummandır, Düyek, Beste: Hadi Bey (Yeniköylü)], Mevlevi Ayini, Anonymous [?]
Ashkın Ile Ashiklar Yansın Ya Resululallah [Nihavend, sofyan, Sözleri: Yunus Emre], Dogan Argin [Ergun]
Te Ypermacho, Byzantine Chant
Ti sklirotis einai phos mou, Petros Peloponnisios (1740-1778), Echos IV legotos, maqam, Segâh Sid
Havada Bulut Yok, Istanbul Türküsü [Yemen Türküsü !]
Aziz İstanbul, Münir Nurettin Selçuk (1901-1981)
Aheste çek kurekleri, // Politiki Susta
Politikos Syrtos
Gamzedeyim deva busman [bulmam], Ussak Sarki, Tatyos Efendi
Gitti de gelmeyiverdi, Dede Efendi (1778-1846)
Karotseris, Anonymus.
Not. Köşeli ayraç içindekiler yazarın düzelti ve ekleridir.
Konstantinopl Musiki Ansambl’ı ve Misafir Musikiciler:
Kiya Tabassian, direction and setar [yönetim ve setar] (Montreal)
Didem Başar, qanun (Montreal)
Patrick Graham, percussion [vurmalılar](Montreal)
Pierre-Yves Martel, kontrbas (Montreal) - [viola da gamba da çalıyor]
Neva Özgen, kemençe (Turkey)
Kyriakos Kalaitzidis, oud (Greece)
Yaprak Sayar, singer [söyleyici] (Turkey)
Google, yönetici Kiya Tabasian hakkında bilgi vermekte: 1976 Tahran doğumlu, 1960’da Montreal’a göç etmiş. İran musikisi üzerine öğrenim görmüş. Montreal Konservatuarında da musiki öğrenimi görmüş. Bir İran çalgısı olan setar çalmakta (şurangiz adlı benzer bir çalgı da çalmakta). Besteciliği de var. 1998’de Constantinople Music Ensembl ’ını kurarak birçok konserler verip, kayıtlar yayınlamış. Uzun sakalı ve sarkan zülüfleri ile dikkati çekiyor.
Karmaşık bir yazımla görülen yukardaki programı, sorguladığım Neva hanım Kiya Tabassian’ın kendisinin hazırlamış olduğunu söyledi. Anlaşılan Türk musikisinin tarihsel bir sergilenişi yapılmak istenmiş. Ayrıca, İstanbul’un Bizans geçmişine de gönderme yapılmış. M. Nurettin’in gazelimsi şarkılarının da Acem doğaçlama zevkine uygun gelmiş oldukları için seçilmiş olduğunu sanıyorum.
Konser, 6 Haziran Cumartesi gecesi icra olundu. Aynı gün, saat 2-4 arasında iyi bir fikir olarak bir tanıtım toplantısı (workshop) yapıldı. Burada, icracılar çalgılarını tanımladılar ve ufak makamsal çalışlar yaptılar (hüzzam, segâh, hicaz gibi). Bay Tabassian da setar’ını tanımladı ve tıngırdattı. Güzel İngilizce konuşan Neva hanımın doğru tanımlamasına rağmen, Bay Tabassian’ın armudî kemençe’yi, şimdi bizim rebab dediğimiz fakat kemençe olarak da bilinen çalgıyla ve hatta kopuz ile ilişkilendirmesine itiraz ettim.* Herhalde bundan dolayı, kendisine programda bazı yanlışların olduğunu söylememe rağmen kulak asmadı. Anlaşılan Türk musikiciler de kendisini uyarmamışlar!
Bay Kalaitzidis, eski bir Yunan elyazmasında Bizans notasyonu ile yazılmış bir Abdülkadir Meragi parçasının bulunduğu bir sayfayı ekranda gösterdi ! ?
Setar çalgısı, bir bağlama yavrusu gibi. Uzun sapında pek fazla olmayan perde bağları var. Bay Tabassian başparmağının uzun tırnağı ile çaldı. Mızrapla da çalınabilirmiş. Sorgum üzerine, mikrotonları perde bağlarını oynatarak çaldığını söyledi. Geçkileri nasıl yapmakta ? Konser sırasında setar’ın sesini pek duymadım, en önlerde oturduğum halde.
Setar’ın zayıf sesi bana İranlı müzikolog Araş Mahfuz’un sözlerini hatırlattı: Musikiye dinin olumlu bakmamasından dolayı, İran çalgıları özellikle hafif sesli, evden dışarı duyulmayacak şekilde yapılmışlardır!
Kontrabas’ı da yakışıksız buldum. Perdeleri doğru bastığından da emin değilim. Zaten o da pek hafiften çoğu kez parmakla ve bazen yayla çalmaktaydı. Vurmalıları çalanın elinde bizim musikiye uygun bir daire yoktu. Hızlı parçalarda Arap’ların rik dediği ufak bir zilli def çaldı.
Konseri, üç misafir Türk hanım musikici kurtardı diyebilirim. Zaten, Suriyeli bir arkadaşın haber verdiği konsere onların bulunduğunu öğrenince katılmaya karar verdim.
Yaprak Sayar, tanımadığım güleç yüzlü bir söyleyici. Genç, taze ve tiz bir ses (benim tercihim biraz daha altomsu). Asıl önemlisi temiz ve düzgün bir okuyuş sergileyişi oldu, yani şimdi moda olan sapıtmaları yapmadı. Havada bulut yok gibi bu programda yer almaması gereken bir türküyü bile (anlaşılan İstanbul türküsü sanılarak alınmış) ona yakışan ciddi bir tavırla söylemesini takdir ettim (çünkü genellikle bir aşk türküsü gibi cıvık bir şekilde söylenir). Münir Nurettin’in gazelimsi şarkılarını da hiç aksatmadan okudu. Bay Kalaitzidis de gazel okumaya yeltendi ama sesi ?
Şehzâde (Sultan) Korkud’un peşrev’inin notasını Lavignac Ansiklopedisindeki monografisine koyan Rauf Yekta, bu peşrev’i her çalışında büyük hüzüntü duyduğunu yazar (1921: 2979).** Bende de aynı hisleri uyandırdı. Keşki tekrar bölümleri forte çalınmasaydı ! Ayrıca, her ne kadar Kürdi deniliyorsa da Yekta bu parçanın Hüseyni makamında olduğunu dipnotunda bildirir.
Şeştari’nin Hüseyni Ağır Semaisi’ni herhalde Farsça olan sözlerinden dolayı Bay Tabassian’ın kendisi okudu. Keşki Yaprak hanım okusaydı ! Ayrıca, Yaprak hanım Bu aşk bir bahr-i ummandır ilâhisini söylerken, kendisi de sanırım Mevlana’dan bazı beyitler okudu ve böylece Mevlevi ayini denmiş oldu ?
Konser, Toronto’da yeni yapılmış olan Ağa Han Müzesine bağlı İsmaili Merkezinde (Center) verildi. Kısaca, bunun da ilginç olan öyküsü şöyle:
İsmailî tarikatının başı, Büyükbaba Ağa Han’ın tavsiyesi üzerine İsmailî Hindistan’lılar, Afrika’nın Uganda, Kenya, Tanzania gibi ülkelerine göç eder. Fakat, bu ülkeler bağımsızlıklarını kazandıktan sonra İsmailîleri artık istemezler ve onlara çok kötü muamele etmeğe başlarlar. O zamanın Kanada başvekili Trudeau bunların Kanada’ya göç etmesine izin verir. Onlar da büyük bir topluluk halinde Kanada’ya gelirler. Herhalde bu iyiliğe karşılık olarak, bu defa da şimdiki Ağa Han, İslâm Sanatları Müze’sini Toronto’da kurmaya karar verir.
Konser’in en başında, Toronto İsmaili Korosunun genç üyeleri, Yaprak hanımla beraber Bülbülüm Atın Kafeste Rumeli türküsünü söylediler.
____________________________________________
* Armudî kemençe, ‘lyra’dan türemedir, bkz. Gözde Çalakoğlu Sarı (Porte Akademik, 2012: 81).
** Rauf Yekta (Raouf Yekta Bey). “La Musique Turque”, Encyclopédie de la musique et Dictionnaire du Conservatoire, Première partie: Histoire de la musique 5. Yayımcılar: Lavignac, A., de la Laurencie, L. Paris: Librairie Delagrave, 1921, ss. 2945-3064.
“ p. 2979: Lorsque je joue cette mélodie, je ne puis m’empêcher d’éprouver un sentiment d’affliction, ce morceau mélancolique évoquant dans ma pensée la fin tragique du malheureux prince Korkoude, mis à mort par son petit frère le sultan Sélim 1er en 1513.”
(= s. 2979: Bu ezgiyi çaldığımda, derin bir hüzün hissi duymaktan kendimi alıkoyamam ; bu üzüntülü parça kafamda, talihsiz Şehzade Korkud’un acıklı sonunu, küçük kardeşi Sultan 1. Selim tarafından 1513’te öldürülmesini anımsatır.)
İlhami Gökçen
Toronto, Kanada
ilhamigo@hotmail.com