Zamanında türküleri teksesli ve ilkel (?) olduğu gerekçesiyle armonileyip modernleştiren fikrin devamı nesiller şimdi de kültürel miras meraklısı kesildiler.
İki aşaması var bunun:
1- 30'lar sonrası çoksesli olmayan her müzik ilkeldi ve gelişmek zorundaydı, acilen armonileştirmek gerekliydi. Geleneksel ve yerel müzik bu haliyle sadece yeniye malzeme olması bakımından kıymetliydi. Yani kendiliği açısından değil, geleceğe dönüşerek aktarılması gerekiyordu. Türk'ün gelecekte dinleyeceği müzik buydu, aynı kalamazdı.
2- 70'ler sonrası çıkan piyasa müziği ve arabesk öyle bir tehdit algısına dönüştü ki, eski "ilkel" ama artık az çok "gelişmiş, modern" halk müzikleri ile aynı safta durmak iyi bir stratejiydi. Elbette arabesk ve pop'a yönelik bir ortaklıktı bu...
Evet, özetle birinci dalgadaki fikir taş gibi yerinde duruyor ve ikinci dalgada yanına çekmeye çalıştığı geleneksel müziğe sarılma ve onunla bir olarak "çağdaşlaşma" fikrine sarılmaya devam ediyor. Zamanında ontolojik yapısına olabildiğince hakaret ettiğin müziği şimdi sahiplenme zamanı belki...
Günah çıkarma ya da iade-i itibar,
Kimbilir...