Bugün - Tuesday, November 19, 2024
Foto Galeri
Video Galeri
Firma Rehberi
Künye
Reklamlar
Üye İşlem
 Bize Ulasin
www.musikidergisi.com Logo
-
İstanbul 27°°C
Yazar Detayları

Gökmen Özmenteş

Gökmen Özmenteş - Tanıdık bir öykü bu…

Tanıdık bir öykü bu…
Yazı Tarihi: Friday, January 10, 2020

S.R.Arjana’nın Ketebe Yayınları’ndan çıkan “Batı Tahayüllünde Müslümanlar” başlıklı etkileyici çalışmasında Batı'nın İslamiyete ve Müslüman toplumlara olumsuz bakışının tarihselliği çok net ve derin analizlerle ortaya konmuş. Oryantalizmin müslüman canavarları ve özellikle de Türk Canavarlar'ı inşası pek ilginç. Hatta kitapta Türk Canavarlar'a özel bir bölüm bile açılmış. Yani canavarlar içinde özel bir yerimiz olduğu kesin. Bu bağlamda tanımlanan beş gotik canavardan biri olarak Dracula'nın Osmanlı-Türk ve müslüman köken üzerinde inşa edilen kimliğinin analizi çok heyecan verici.

Edebiyat, resim, heykel, sinema başta sanatta bu imgelerin nasıl kurulduğuna ilişkin örnekler bizdeki öz-oryantalistlerin "aslında canavar değiliz" savunusuyla davrandıklarını düşündürüyor. Burhan Altıntop'un ünlü "Ben de Nişantaşı çocuğuyum" repliğindeki duygunun ta kendisi.

İlginç şekilde Batı'nın bu canavarlaştırma sevdasında Türk Müziği'ne sanıldığı kadar yer vermediği, bilakis çoğu zaman heyecan verici, ilginç, enerjik bile bulduğunu biliyoruz. Buna rağmen müzik alanındaki reformlarımızda bir "iç-canavarlaştırma" heyecanı da gözlenebilir. Zamanın ruhuyla bakarsak toleransı hak eden bu "reformist" bakışa sarılan günümüz "homo musicademicus"u kanonik replikant bir cemaat olmanın ötesinde değil maalesef. Müziğin toplumun içinde doğal süreçlerle devinmesi değil, kurgulanmış bir müziğin bizatihi ideolojimsi bir yapıya dönüşerek toplumsallaşması beklenmişti ki bu bakış hâlâ güçlüdür. Canavar olmadığını iddia ederken kendinden başka bir şeye dönüşmeye çalışan ancak artık ne ona, ne buna, ne de kendisine benzemeyen birinin "self-monstering" öyküsü bu. Açıkçası Batı'nın burayı nasıl gördüğünün çok da önemi yok. Ancak bu bakışı bağlamı dışında özümseyip pratiğini buna göre çizen, eylemlerini farkında olarak/olmadan canavar olmadığını kanıtlamak üzerine oturtan, kendisini kendisine canavarlık iddiasını atana benzemek suretiyle ispatlamak zorunda hisseden ve bunu da modernleşme, sekülerleşme vb. her dönemin geçer akçesi kavramlarla gerekçelendiren öz-oryantalistler esas sorun. Bu anlayışın en güçlü ve hâkim olduğu saha şüphesiz müzik eğitimi sahasıdır. 1 Kasım 2019 tarihinde düzenlenen "Kuruluşunun ve Eğitime Başlamasının 95. Yılında Musiki Muallim Mektebi Çalıştayı" bu bağlamdaki öz-oryantalizmin katılımcıların bir kısmının büyük bir özveri ve sabır ile şahitlik ettikleri bir geçit törenine sahne olmuştu. Söz konusu Çalıştay’ın ardından düzenleme kuruluna sunduğum rapor bir sonraki yazıda.

 

 

 

 
İletişim E-Posta: - Telefon:
 
Yorumlar
*** Yorum Yaz
Bu yazıya hiç yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yapın.

Diğer Yazıları

Fazıl Say'ın Feyzi Erçin'e desteği…
İşlevsel müzikoloji’ye teorik bir bakış…
Pür Müzikoloji’ye Doğru: Eleştiri, Özgünlük ve Mücadele...
İlerleme ve müzik ilişkisi bağlamında geleneksel çalgı öğretiminde metotçuluk...
Muammer Sun “Türk kalarak çağdaşlaşmak“ ...
Maverıck Sabre vesilesiyle…
Değişime direnmek…
Atiye, Şaman Teyzeler ve kriptomnezi...
Müzik Eleştirileri -1- "Samida Doğal mı?.."
Toplumun "Korkuluk Argümanı" ve “Halil Sezai olayı”… Gökmen Özmenteş
Görüşme odaklı çalışmalar bir şey söylüyor mu?..
Müzik gerçekten birleştirir mi?..
Müzik eğitimi ve eğitimcileri uzaktan eğitime ne kadar hazır?
Branş öğretmenlerinin ilköğretimde derse girmesi...
Sosyalleş diyorum sana…Yalnız şey!..
Murat Karahan konseri ve apolitik bir beğeninin olanağı…
“Ruhan Alpaydın - Batı Müziğinin Yakın Doğu Kökleri“ yazısına değerlendirme ve katkı...
Twitter Aforizmaları Twitizma’lar ve Yararları…
Ah Bu Hipotez Bağımlılığı...
Sanal korolar, ses bağışı ve müzikte sosyal sermaye…
Müzikal post-truth pandemisi ve etik…
Müzik, ideoloji ve zizek
Müzik ve şiir için kaygılanmak…
Tanıdık bir öykü bu…
Musiki Muallim Mektebi Çalıştayı’nın ardından…
Celal Şengör vesilesiyle: “Milli musiki” fikri ne kadar milli?
Bir Müzik Eleştirisi Talebi ve Müzik Camiamızın Hal-i Pür Melali…
Sanat insan seçmez, seçim kültüreldir...
Türküler bizim...
Tekelleştirilmiş entelektüelizm…
Biriktirilmiş entelektüel refleks ve eril elitizmin sembolik şiddeti…
Parazit Melodi Sendromu
Climax: Foucault ve müzik perspektifinde bir analiz…
Gerçek klasik müzik bu değil…
Yeni bir "Müzik Tarihi Kitabı" vesilesiyle…
Popüler müzik videolarında ezoterizm ve bir analiz…
Diğer Yazarlar

Münih LMU Müzikoloji Enstitüsü’nde "Gültekin Oransay" rafı...
Kitabu İlmi'l-Musiki Alâ Vechi’l-Hurûfât'ın müellifi kimdir? -16-
Çalgıları geliştirmek nedir, nasıl olur?..
Fazıl Say'ın Feyzi Erçin'e desteği…
Nida Tüfekçi’nin Öğrencisi Olmak!..
Yazılarınızı bekliyoruz... Musiki Dergisi
Spor yazarı mı, müzik yazarı mı?..
Yeni YÖK’ün ve değerli başkanı Sn. Saraç’ın övgüye değer kararı: Müzik öğretmenliği açısından yapıcı bir değerlendirme…
Yirminci yüzyıl: İcracının çağı*...
Meragi niçin 24 şube dedi? Hurufilikten etkilendi mi?..
Çevrimiçi Türk Halk Musikisi Videoları: "Konma Bülbül Konma Nergis Daline"
Günün Sözü
Türkiye'de her akademisyen bir gün mutlaka “doçent“ olacaktır…
(Ayhan Sarı)
Yazarlar 
Röportajlar
Fırat Kutluk “Neden Müzik Dinleriz?“...
Ayhan Sarı - Kitabın adından başlayalım mı?  Buna bağlı olarak da kitabın sonunda müziği neden dinlediğimizin yanıtını veriyor musun? Fırat Kutluk - ...
»
»
»
Tarihte Bugün
Arşiv Arama
Facebook
Anasayfa
Site Haritasi
Sitenize Ekleyin
RSS Kaynagi
Hakkimizda
Reklamlar
Künyemiz
Facebook
Twitter
Bize Ulaşın
Copyright ©2013 - Tüm haklari sakli tutulmaktadir.
Bu sitede yayinlanan tüm resim, materyal ve içerigin telif haklari tarafimizca sakli olup izinsiz alinip kullanilamaz.
0.25ms
cheap jordans|wholesale air max|wholesale jordans|wholesale jewelry|wholesale jerseys