Yazar Buket Uzuner Atiye dizisine intihal davası açmış*. Uzuner, Atiye ve Atiye’nin ninesi rolündeki Zühre karakterlerinin, “Toprak” romanındaki Defne Kaman ve Umay Nine ile çok benzediğini iddia ediyor. Yazarı diyorsa doğrudur. Gerçi Uzuner'in Şaman teyze Umay karakteri de pek özgün değil gibi. Gaipten gelen, hırpani halde oluşu ile maddi dünya ile irtibatını kesmiş bilge kişiler miti Uzuner'e ait değil.
Benzer bir karakteri Dark dizisinde Claudia olarak görüyoruz örneğin. Benim çocukluğumda kurşun döken, kabakulak olunca içinde minik iplikler olan okunmuş bal yedirten mahalle teyzesi de aşağı yukarı bu şaman teyzelerden biriydi, hali tavrı da benziyordu. Mara Meimeridi'nin "İzmirin Büyücüleri" kitabında da bu karakter vurgusuna rastlarsınız. Anadolu Şaman kültürünün İzmir'in çok-kültürlü ortamına dek uzanan kollarını görürsünüz orada. Kısacası Uzuner'in Umay Nine'si anonim bir arka planın somut figürüdür ve o arka plan bugün Umay Nine, yarın Bedri Amca (aksakallı dede) ile karakterize edilebilir. Önemli olan olay örgüsü sanırım.
***
Mahalle teyzemiz evinin arkasında güzel yüzlü, renkli gözlü bir erkek gördüğünü tüm mahalleye yaydığında herkes O'nun bir evliya ya da başka bir metafizik varlıkla temasta olduğuna inanmış ve teyzenin doğaüstü statüsü güçlenmişti. Oysa ki anlattığı kişi o dönem pek meşhur olan şarkıcı Ahmet Özhan ile teyzenin yurt dışında olan oğlunun karışımı amalgam bir figürdü. Oğlu da renkli gözlü, temiz yüzlü genç bir çocuktu. Küçüktüm ama bu imgenin teyzenin zihninde üretilen bir görüntü olduğunu ve o tiplere benzediğini düşünüp inanmamış, kriptomneziyi keşfetmiştim. Teyzenin başına gelen doğaüstü alanla kurduğu bir ilişki değil, zihninin ona bir oyunu idi. Teyze gerçek hayattan intihal yapıyordu. İntihale konu karakterler de intihalciydi. Tıpkı Umay Nine ve Atiye'nin Zühre Nine'sinin dillendirdiği "bir şekilde birbirimize bağlı olduğumuz" fikrinin Vahted-i Vücud kavramına dek uzanması ve bu fikrin günümüzde Kuantum Dolanıklığı ile yakın olması gibi...Aslında hiçbir fikir tam olarak özgün değil. Tabiattaki her organik madde gibi fikirler de dolanıyor. Korona günlerinde fark ettiğimiz üzere aslında birbirimizin nefesini teneffüs ediyoruz. İçimize çektiğimiz her hava başkasının ciğerlerine girip çıkan hava...fikirler de öyle...
***
İntihal deyince aklıma geldi. Coldplay grubu "Talks" adlı parçasında 70'lerin öncü Alman elektronik müzik grubu Kraftwerk'in "Computer Love" adlı parçasının açış temasını kullanmış. Bu iki ölçülük motif için Coldplay'ın avukatları Kraftwerk'dan yazılı izin almışlar, adamlar para falan da istememiş. Sanatta esinlenme, tekrar, çeşitleme olmaz diye bir şey yok. Sadece bilimsel eserlerdeki gibi özgün kaynağa "atıf" yeterli. Ancak popüler kültür ürünlerinde telif konusunda büyük paralar döndüğünden kimi zaman bu atıflar bilerek gösterilmiyor ya da "kriptomnezi" benzeri bir ihmal ile açıklanmaya çalışılıyor....yersen...
Popüler müzikte eserler arasındaki etkileşim ve benzerlikler son yıllarda metinlerarasılık yöntemi ile teorileştirip analiz ediliyor. Bu konuda derinlikli bilgi için S. Lacasse ve L. Burns’ün birlikte kaleme aldığı The Pop Palimpsest: Intertextuality in Recorded Popular Music** başlıklı 2018 tarihli kitap incelenebilir.
_______________________________________________
* https://medyascope.tv/2020/09/21/atiye-dizisine-intihal-davasi-acan-buket-uzuner-medyascopea-konustu-bu-davanin-turk-edebiyatina-da-katkisi-olacak/
** Burns, L., & Lacasse, S. (2018). The Pop Palimpsest: Intertextuality in Recorded Popular Music. University of Michigan Press.