Nâyi Mustafa Kevserî'nin mecmuasının henüz ilk sayfasını çevirdiğinizde bir not ile karşılaşırsınız. Bu notun Kevserî Mecmuası'nda ele alınan konular ile bağlantısı yoktur. Hatta mecmuanın tamamlanmasından sonra yazıldığı izlenimini vermektedir. Zira mecmua'nın ilk sayfası "Kitab-ı Musikar" başlığı ile başlamaktadır. Notun ilk sözcüklerinin "Kale Eş-Şeyh Safiyüddin…" olması, Safiyüddin Urmevi'nin bir sözü ya da eserlerinden alıntı yaptığı ilk izlenimini vermektedir. Notun ilk cümlesinin sadeleştirilmiş şekli şöyledir:
"Şeyh Safiyüddin dedi ki: "müzikal sesler mecazî aşkı arttırır. Bunları dinlemek ve makamlar ise ilahi aşkı harekete geçirir" (Kevserî v.3b; Turabi, 2005: 143[1]).
Safiyüddin Urmevi'nin telif ettiği "Kitab-ı Edvâr" ve "Şerefiyye Risalesi" adlı eserlerinde bu cümle yoktur. Kevserî'nin bu notu başka bir kaynaktan aldığı anlaşılmaktadır. Notun ilk cümlesinin ve devamının Gevrekzâde Hâfız Hasan Efendi'nin "er-Ris'aletü'l-Mûsikiyye mine'd-Devai'r-Rûhanîyye" adlı eserinden alındığı tespit edilmiştir. Gevrekzâde'nin risalesi incelendiğinde ikinci cümlenin Eflatun'a ait olduğu fakat Kevserî Mecmuası'nda Safiyüddin Urmevi'nin sözünün devamı gibi gösterildiği anlaşılmaktadır. İkinci cümle şöyledir:
"…bilinmelidir ki filozoflar müziği oyun ve eğlence için değil kişiye fayda vermek, ruhi lezzetler sağlamak insanın psikolojisini rahatlatmak, kuru mizaçları nemlendirmek, fizyolojiyi dengelemek ve kanın akışını düzenlemek için ortaya koymuşlardır. Bu ilmi inkâr edenler ise müziği sadece meyhanelerde ve sokaklarda dinleyip ilkelerini, anlamlarını ve ortaya konuş sebebini kavramadan bu ilmin sadece oyun ve eğlence için olduğunu zannederek dinen haram kılmışlardır" (Kevserî v.3b; Turabi, 2005: 99).
Nâyi Mustafa Kevserî'nin mecmuasına kaydettiği notta, musikinin eğlence amaçlı değil insanoğluna faydalı olması için ortaya çıktığı yazılıdır. Yazının devamında ise musiki ilmini inkâr edenler yüzünden musikinin sadece eğlence amaçlı olarak ortaya çıktığının zannedildiği ve bu sebeple dinen haram kılındığı belirtilmektedir. Eskiden Bimarhanelerde görevli olan sazendeler olduğu, saz sedası ile hastanın dertlerine, hastalığına göre tedavi yapılmasına karşın daha sonraları Bimarhanelerdeki özel uygulamaların hoşluğundan dolayı yalandan hastalar ortaya çıkmaya başladığına ve düzenin bozulmasına sebep olduğuna dikkat çekmektedir.
Kevserî ayrıca Gevrekzâde Hâfız Hasan Efendi'nin "er-Ris'aletü'l-Mûsikiyye mine'd-Devai'r-Rûhanîyye" adlı eserinden alıntı yapmaya devam etmiş, on iki makamın hangi hastalıkları tedavi ettiğini özetleyerek mecmuasına eklemiştir. Bilindiği gibi on iki makam rast, ırak, zirefkend, rehavi, büzürg, zirgüle, puselik, hicaz, ısfahan, neva, uşşak ve hüseyni'dir. Mezkûr nota göre makamlar şu hastalıkları tedavi etmektedir:
(Kevserî v.3b] Rast: felce,
Irak: sersemlik veren hastalığa ve iç çarpıntısına,
Zirefkend: kulunca, eklem ve sırt ağrısına,
Rehavi: baş ağrısına, balgamla ve kanla ilgili hastalıklara,
Büzürg: korkuyu def eder, zihni arıtır,
Zirgüle: karaciğer hararetine ve kalbe yararlı, kalbe ferahlık verir,
Buselik: kulunca ve damar ağrılarına,
Hicaz: idrar yapma zorluğuna ve ağrılara,
Isfahan: soğuk hastalığa iyi gelir ve zekâyı açar,
Neva: siyatik ağrısına,
Uşşak: ayak ağrısına ve nikris hastalığına iyi gelir ve uykuyu çeker,
Hüseyni: humma ve yaraya iyi gelir, mideye kuvvet verir.
Kevserî Mecmuası'nda ele aldığımız bir sayfalık bölümün yeni harflere çevrilmiş metnini ve Gevrekzâde Risalesi'ndeki varak numaralarını bu konuda araştırma yapmak isteyen araştırmacılar için aşağıda vermeyi uygun gördük.
Kevseri Mecmuası'nın müellif nüshası üzerine yaptığımız incelemelere devam ediyoruz. Nâyi Mustafa Kevserî'nin notları üzerinden Kevseri Mecmuası'nı tanıtmaya çalışıyoruz. Bir açıdan da on sekizinci yüzyıl Osmanlı/Türk Musikisi makamlarına, edvarlarına, musiki anlayışına ve bakış açısına Nâyi Mustafa Kevserî'nin kaleminden göstermeye, dikkat çekmeye çalışıyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi faydalı olması temennisiyle…
Sonraki yazılarımızda ise Kevseri Mecmuası'nın istinsahı diyebileceğimiz İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nde bulunan 1806 [1221] tarihli, "T 1856" numaralı "Edvar-ı İlm-i Musiki" adlı eserden de istifade ederek, önemli olduğunu düşündüğümüz bazı bilgileri ele almaya devam ediyoruz. Edvar-ı İlm-i Musiki on dokuzuncu yüzyıl musiki anlayışını yansıtmasının yanı sıra bazı bilgilerin de güncelliğini koruduğunun göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kevseri Mecmuası'ndaki zamanla tahrip olmuş, silinmiş bazı bilgileri de Edvar-ı İlm-i Musiki'de tam olarak bulabiliyoruz. Bu açıdan önemli olduğu aşikâr bir yazma eserdir.
Bir sonraki yazımızda Kevseri Mecmuası'nda ve Edvar-ı İlm-i Musiki'de beş sayfalık bir bilgi notu olarak karşımıza çıkan "Şedd Makamlar" konusuna yer veriyoruz. Nâyi Mustafa Kevserî şed makamın tarifini yapıyor ve icra bakımından Rumiler ile Acemler arasındaki şedd makam farkını kendi yöntemleri ile anlatıyor.
Kitab-ı Musikar (v. 3b)
(Kevserî, 3b; Gevrekzâde, 64a) Kale Eş-Şeyh Safiyüddin âvâze-i nağâmât mezid-i aşk-ı [mecâzî] ve semâ' ve makâmât muharrik-i şevkdir tertib-i usûl etmişdir. (Gevrekzâde, 65a) İ'lemû enne'l-gınâ lem teda'hül-hukemâ li'l-hevâi ve li'l-iştiğal bel li'l-menâfii'z-zâtiyyeti ve lezzeti'r-rûhi'r-ruhaniyyeti ve basti'n-nefsi ve tertibi'l-yübûsati ve ta'dili-s sevdaî ve tedvîkid-demi. (Gevrekzâde, 65a-65b) ve kadimde [vâki olan] bîmâr-hânelerde vazîfehâr sâzendeler tayin ve sada ü saz ile dertlerine göre devâ iderler idi. Yalnız lezzet içün temar idenler zuhur itmekte merfu' ve her makam bir merzun ref'ne münasibdir. Rast [makam-ı] felce. Irak sersâma ve hafakana. Zirefkend kulunca ve veca-ı mefâsıl ve zahra. Rehavi sudâa ve emrâz-ı balgamiye vü demeviyyeye. Büzürg dâfi'-i havfdır ve tasfiye-i zihindir. Zirgüle harâret-i kide [kebedi] ve serreye nâfi ve tefrîh-i kalb ider. Puselik kulunca ve evca'-ı tamar. Hicaz usr-i bevle ve veca'-ı havâsıra [havâtıra]. Isfahan emrâz-ı bâride nafi ve zekayı açar. Neva ırku'n-nesa'ya. Uşşak veca'-ı akdama ve nikrise nafi ve celb-i nevm'dir. Hüseyni hummaya ve istimaya nafi ve mideye kuvvet virir."
________________________________________
[1]Turabi, Ahmet Hakkı (2005). Gevrekzâde Hâfız Hasan Efendi ve Mûsikî Risâlesi. İstanbul: Rağbet Yayınları.