Nâyi Mustafa Kevserî'nin mecmuasındaki nazari bölümün "Kitab-ı Musikar" başlıklı ilk sayfasının, başka bir ifade ile mecmuanın ilk tezhipli sayfasının derkenarına Hz. Âişe'nin rivayet ettiği belirtilen bir hadis-i şerif not olarak kaydedilmiştir. Bu not şöyledir:
Kâle Aleyhisselam i'lenu haze'n-nikahi ve caluhu fi'l-mescidi ve diribu aleyhi bi'd-dufufi[1]-revahu et-Tirmizi en Ayişe (r.a.)[2] (Kevseri, v. 6b).
Nâyi Mustafa Kevserî'nin mezkûr sayfa üzerine yazdığı Hz. Âişe'nin tanıklığında, Tirmizî'den alındığı belirtilen hadis-i şerifte, peygamberimiz (s.a.v.); Nikâhı ilan ediniz, onu mescitlerde yapın, üzerine de def vurun (çalın)" buyurmuştur.
Müzikoloji açısından bakıldığında bu hadis-i şerifin önemi, def çalmanın dinen uygun olup olmadığından çok neden özellikle bu sayfaya kaydedilmiş olduğudur. Nâyi Mustafa Kevserî'nin bu sayfaya kaydetmesinin temel nedeninin hadis-i şerif'in "def" ile yani bir vurmalı çalgı ile ilgili olduğudur. İlk sayfanın konusu da zaten usuldür. Nâyi Mustafa Kevserî'nin Kitabu İlmil Musiki ala vechi’l Hurufat adlı eserden aldığı bilginin ilk cümleleri de bunu göstermektedir:
"İlmi musikide cümlesinden lazım olan ilm-i usuldür. Zira kavli ehli musikar üzre usulsüz nağme mücerred musikisi nağmesi değildir…" (Kevseri, v. 6b).
Nâyi Mustafa Kevserî ilmi musikinin şerefli bir ilim olduğunun ispatının yanı sıra ilmi usulün de şerefli bir ilim olduğunu ispatına yönelik bir hadis-i şerif kaydetmeyi uygun gördüğü anlaşılmaktadır. Bu konuda birkaç tane daha hadis-i şerif de vardır.[3] Fakat Kevserî, bu hadis-i şerifi bir girizgâh olarak kullanmayı uygun görmüştür.
Nâyi Mustafa Kevserî mecmuasının Akovalızâde Hatem Efendi Edvarı'ndan alıntı yaptığını tespit ettiğimiz bölümünde, birkaç hadis-i şerife daha yer vermiştir. Bu hadisler birer girizgâh olarak değil, tam anlamıyla musikinin dini açıdan uygunluğunun ispatına yönelik seçilmiş hadislerdir. Bu hadis-i şerifler şunlardır:
Kale'n nebiyyü Sallallahu aleyhi ve sellem zeyyinu'l-Kur'ane bi esvatikum fe inne savte'l-hüsni yezidu fi'l-Kur'an i hüsne[4],
Kâle aleyhisselam li külli şey'in hilyetün ve hilyetü'l- Kur'an es-savtül-hüsni[5],
Kâle aleyhisselam ikrau'l-Kur'an bi luhuni'l-Arabi[6] (Kevserî, v. 217 b).
Nâyi Mustafa Kevserî musikinin şerefli bir ilim olduğunun ispatına, zaman zaman da dinen uygunluğuna açıklık getirmek için bazı sayfalara kaydettiği notları, biraz alanımız dışında olması hasebiyle konuyu olduğu gibi aktarmaya gayret ettik. Sonraki yazılarımızda yine Kevserî'nin notlarını incelemeye, irdelemeye devam edeceğiz.
Kevserî Mecmuası'nda Nâyi Mustafa Kevserî'nin neyzen olması nedeniyle mecmuada ağırlıklı olarak ney ile ilgili bilgiler ile karşılaşıyoruz. "Genç Neyzenlere Tavsiyeler", "Ney Açma Dersleri" bunlardan bazıları idi. Bir sonraki yazımızda yine Nâyi Mustafa Kevserî'nin mecmuasından hareketle, ney çeşitlerinin değişim sembolü olan "Aşiran Perdesi"ni ele alıyoruz.
[2]. بِالدُّفُوفِ عَلَيْهِ وَاضْرِبُوا الْمَسَاجِدِ فِي وَاجْعَلُوهُ النِّكَاحَ هَذَا أَعْلِنُوا
[3] “Bu evlenme işini duyurunuz ve bunun için def çalınız.”, İbn Mâce, Nikâh, 20. “Nikâhta haramla helali ayıran fark, def ve sestir.” Tirmizî, Nikâh, 6.
[4] Buhari, Tevhid, 52. (Kuran'ı seslerinizle güzelleştiriniz; çünkü güzel ses Kuran'ın güzelliğini daha da arttırır).
[5] Abdürrezzak, Salat, 4173. (Her şeyin bir süsü vardır Kuran'ın süsü de güzel sestir).
[6] Beyhâkî, Şuabü'l-iman. (Kuran'ı Arap nağmeleriyle okuyunuz).