Kitabu İlmi'l-Musiki ile ilişkili iki yazılı kaynak olduğunu söylemiştik. Bu yazılı kaynakların ikisi de Yenikapı Mevlevihanesi Kütüphanesi'nde kayıtlı olduklarına dair numaraları da mevcuttur.
İlk eser:
1247 numaralı eser Nâyi Osman Dede'nin kendi icat ettiği harf notası ile kaydettiği saz eserlerini içeren defteridir. Müellif nüshasıdır ve kapak sayfasında "Derviş Osman" yazılıdır. Bu eser üzerinde çok az da olsa çalışma yapılmıştır. Zira uzun süre araştırmacılar arasında mezkûr eserin kaybolduğuna dair kesin bilgiler hâkimdi. Rauf Yekta Bey'in kütüphanesinde olduğunu öğrenmek sevindirici olmasının yanı sıra şu an musiki birikimimizin, tarihimizin değerli bu yazma eserinin ne halde ve neden hala araştırmacılardan saklı olduğunu anlamak mümkün değildir. Rauf Yekta Bey'in de bu kadar süre mezkûr eserin kütüphanede bir sır gibi, amaçsızca saklanmasına gönlü razı olmazdı.
İkinci eser:
1239 numaralı eserin başlığı ise İşaret-i Perdehâyı Musiki…Nayi Osman Dede'nin Defteri'nden birkaç sayı önce Yenikapı Mevlevihanesi Kütüphanesi'ne kayıtlı olan bu eserin özellikle de "Musiki Perdelerinin İşaretleri" başlığını taşıyor olması, üstelik başlığın Kitabu İlmi'l-Musiki'nin ilk bölümünün başlığının aynı olması ve öğrendiğimiz ilk bilgilere göre birkaç sayfalık eser olması düşündürücüdür. Birkaç sayfalık İşaret-i Perdehayı Musiki adlı eserin Nayi Osman Dede'nin Defterinin bir parçası olması, kendi icat ettiği notasının harflerinin ve perde karşılıklarının anlatıldığı bir bölümü olması hiç de şaşırtıcı olmayacaktır. Üstelik müellif nüshası olduğu tespit edilebilirse birçok soruya da cevap bulmak içten bile değildir. İşaret-i Perdehayı Musiki adlı eser nerede olabilir?
İlk eserimiz yani Nayi Osman Dede'nin Defteri'nin 1680 (Derviş Osman neyzenbaşılık görevine getirilmiştir) ila 1697 (Galata Mevlevihanesinin meşihatına tayin edildi) yılları arasında yazılmış olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu tarihlendirmede daha da eskiye gitmek mümkündür.
Dimitri Cantemir 1688 yılında İstanbul'a ilk gelişinde henüz on beş (15) yaşlarında iken Nayi Osman Dede'nin kendi geliştirdiği harf notası ile yüz elli kadar saz eserini kaydetmiş olduğunu görebiliyoruz. Üstelik çevresindeki musikişinasların ya da Nayi Osman Dede'yi ister nayi olarak ister hattat olarak tanıyan müelliflerin notasından haberdar olduklarını da görebiliyoruz. Türk musikisine, tanbur çalgısına merak duyan bir yabancının da pekâlâ Nayi Osman Dede'nin Defteri'nden ya da notasından haberdar olabileceğini söyleyebiliriz. Bir başka açıdan değerlendirecek olursak İşaret-i Perdehayı Musiki'den önce Nayi Osman Dede'nin Defteri yazılmış ve hatta İşaret-i Perdehâyı Musiki ile Nayi Osman Dede'nin notasına ilgi duyanlar ya da talep edenler için açıklaması yazılmış olmalıdır. Kitabu İlmi'l-Musiki'nin ilk bölümünün diğer bölümlerinden bazı terimler ve açıklamalar bakımından farklı olduğuna önceki köşe yazımızda değinmiştik. 1239 numara ile kayıtlı olan İşaret-i Perdehâyı Musiki adlı yazma esere ulaştığımızda karşılaştırma imkânı bulacağımızı ümit ediyor, sabırla bekliyoruz vesselam.