Nâyi Mustafa Kevserî'nin mecmuasında son sayfalarda yer verdiği "Kitab-ı Egani" alıntılarının ana kaynağının Abdulgani Nablusi'nin el-Ukudul-lü'lü'iyye fi Tariki's-Sadetil-Mevleviyye adlı eserine dayandığını fakat Kevserî'nin bizzat alıntı yaptığı kaynağın ise Müstakimzâde Süleyman Sadeddin'e ait Şerh-i İbârât adlı eser olduğunu söylemiştik. Şerh-i İbarat[1] adlı eserde İmam Malik konulu yazının başlığı da "İmâm Mâlik'in Nağmeyi Ta'limi" idi. Şerh-i İbârât adlı eserde diğer bir başlık ise İmam-ı Azam'ın Konşu Nağmesini İstimaı" olup Nâyi Mustafa Kevserî ise mecmuasına kısaca İmam Malik olarak kaydetmiştir.
Mezkûr alıntıda ilk olarak İmam-ı Âzam'a ait bu alıntının kimden alındığı belirtilmektedir:
İMAM-I ÂZAM
Ve hukiye İbni Kuteybe ve gayrihi an-Ebû Hanife r.a. Abdullah bin Kuteybe ve gayrıları dahi İmam-ı Âzam ve Hümam-ı akdem sahibi mezhebini[2] [Numan] bin-Sabit r.a. dan nakîl ve hikâyet eyledi ki:
Anlaşılacağı üzere "İmam-ı Âzam'ın komşusundan duyduğu musiki nağmesi" başlıklı bu alıntı Numan bin-Sabit'ten (ra) nakil ve hikâyet edilmiştir. Alıntının devamında ise İmam Malik alıntısında olduğu gibi cümleler önce Arapça olarak verilmiş, aynı cümle tekrar Türkçeye çevrilerek verilmiştir. Alıntının devamı şu şekildedir:
İnnehû kâne lehû cârün ve kâne fi külli leyletin yuganni ve yegûlü. Hazreti İmam’ın bir komşusu vardı. Beher gece teganni idüb bu beyitle nağmekar olur idi. Beyt: Edâûni ve ey feten edâûni li yevmin kerihetin ve sidâdi sugr.
Ol hemsaye-i imam olan kimseye Ebu Hammad dirlerdi. Süpründi cem idüb fürûht ederek onunla teayyüş iderdi. Gecelerde vakt-i neşât ve inbisatda Ubeydullah Irci’nin şiirinden bu beyti kail ve nağmekarlığa mail olurdu. Mail beyt; beni zâyi' edenler, beni zâyi' eylemedi. Belki cenk ve bir serhaddi kapamak için hıfz olunmağa layık biriketi zayi eylediler ki vaktinde bir askere bedel veya bir serhadde burc gibi sedd olurdu demek olur. Ve kâne yestemiu ileyhi. Hazreti İmam saadethanesinden onu dinlerdi.
Ve innehû fegıde savtehû feseele anhû fegile lehû. Hazreti İmam bir iki gece ol şahsın savtını istima idemeyüb sebebinden sual buyurmalaryla, dediler ki: innehû vücide billeyli ve süccine fi sicni Îsâ'l-emîrü. Ol hemsayenizi gece asesler-hanesinde haricinde bulub Emir İsa'nın zindanında mahpustur deyu haber virmeleriyle: Felebise Ebû Hanife radiyallahü anhü amametû ve teveccehe ilelemiri fe ahrecehu. Ol şahsı Emir İsa’nın zindanından çıkarub götürdü (Kevserî, vr. 223a-223b).
Alıntı şu şekilde özetlenebilir:
Hazreti İmam’ın bir komşusu vardı. Her gece şarkılar söyleyip şu beyitle nağmeler okurdu: ﺃ ﺿﺎﻋﻮﻧﻲ ﻮ ﺃﻯ ﻓﺗﻰ ﺃﺿﺎﻋﻭﺍ- ﻟﻴﻮﻡ ﻛﺮﻳﻬﺔ ﻭ ﺳﺪﺍﺪ ﺛﻐﺭ" " [Edâûni ve ey feten edâûni li yevmin kerihetin ve sidâdi sugr].
Hazreti İmam'ın komşusuna Ebu Hammad derlerdi. Ebu Hammad çöp toplar, onları satarak geçimini sağlardı. Geceleyin neşeli ve rahat zamanlarında ise Ubeydullah Irci'nin şiirlerinden bir beyiti söylemeye ve nağmeler ile okumaya düşkündü. Mezkûr beyit şöyle idi: "Beni yok edenler aslında beni yok etmediler. Aslında belki savaşta sınırı kapamak için korumaya layık bir briketi yok ettiler. Belki yeri geldiğinde bir askere veya sınıra set olurdu" demek istenmektedir. Hazreti İmam'da bu beyitle nağmekâr olan Ebu Hammad'ı evinden dinlerdi.
Hazreti İmam bir iki gece Ebu Hammad'ın sesini duyamayınca sebebini etraftan sordu. Dediler ki: o komşunuzu bekçiler dışarıda bulmuşlar ve Emir İsa'nın zindanına kapatmışlar. Hazreti İmam da bu haberi duyar duymaz komşusunu Emir İsa'nın zindanından çıkartıp, getirmiştir.
"İmam-ı Âzam'ın musiki nağmesini dinlemesi" üzerine hikâyet edilen bu yazıyı Kevserî Mecmuası'ndan da Haşim Bey, 1864 yılında basılan ve ilk basılı edvar olan mecmuasına kaydetmiştir (Yalçın, 2016, 195)[3].
Bir sonraki yazımız yine Kevserî Mecmuası'ndan. Kevserî Mecmuası'nın çeşitli sayfalarında Nâyi Mustafa Kevserî'nin yazmadığını düşündüğümüz, mecmuayı elinde bulunduran ve anlaşıldığı üzere bizden önce mecmua üzerinde çalışan bir ya da birkaç müzikolog ya da musikişinas tarafından yazılmış notları ele alıyoruz. Bir editör gibi mecmuadaki sayfaların ya da bölümlerin (belki bir istinsahı, belki de yeni bir eser yazılması amaçlanarak) nerelere ekleneceği, çıkarılacağına işaret eden bu notlar gerçekten birçok soruyu da akla getirmektedir. Bu sorulardan en dikkat çekeni ise şudur: Kitabu İlmil Musiki ala vechi’l Hurufat adlı eser Kevserî Mecmuası'nın bir istinsahı olabilir mi? Bu soruya cevap arayacağız, vesselam.
[1] Daha detaylı bilgi için: Müstakimzâde Süleyman Sadeddin. Şerh-i İbârât. (Yayına Hazırlayan: Ensar Karagöz). İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, 2019.
[2] Şerh-i İbârât'ta "…mezhebimiz…" yazılıdır.
[3] Yalçın, Gökhan (2016). 19. Yüzyıl Türk Musikisinde Hâşim Bey Mecmuası-Birinci Bölüm: Edvâr. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları.