"Folkkolog"ların köçekleri(*) yasaklandı… Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş 12-15 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Bakırköy Botanik Park'ta gerçekleştirilecek olan '9. Kastamonu Günleri' tanıtım toplantısında köçek oynatmayı yasakladıklarını açıkladı…
Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, 12-15 Mayıs 2016 tarihleri arasında İstanbul Bakırköy Botanik Park'ta gerçekleştirilecek olan '9. Kastamonu Günleri' tanıtım toplantısında köçek geleneği ile ilgili yerel sıkıntılardan kaynaklanan söylemlerini şöyle dile getirdi:
"Kastamonu'nun hiçbir yerinde, düğün salonları da dahil köçek oyunu görmek istemiyorum ve yasaklıyorum. Köçek oynatırken görürsek düğün sahibine de köçek oynayana da idari ceza uygulayacağız. Bizim Kastamonu kültüründe köçek oynatılması diye bir şey yok. Kim uyduruyorsa bunları yanlış yapıyor. Ben köçek oynatılmasını kesinlikle istemiyorum. Adam gibi davul-zurna çaldıracaklarsa çaldırsınlar. Davul-zurnaya dediğimiz bir şey yok ama köçek oynatılmasına tamamen karşıyım. Kültürümüze ait olmayan bir şeyi ne yapıyoruz ne de yaptırıyoruz bundan sonra. Bizim kültürümüzde ne varsa biz bunu yapmakla mükellefiz."
Çalgı ile danseden erkeklere köçek denmiştir. Deli İbrahim" olarak bilinen I. İbrahim döneminde (1640-48) görülmeye başlanırlar. Köçekler Osmanlı saray eğlencelerindeki en parlak dönemlerini bu dönemde yaşamışlardır. Osmanlı toplumsal hayatında köçek oynatmak bazı zevk ve sefahat erbabı’nın başlıca seyirlerinden biri haline gelmişti. Anadolu'da yer yer gezen "ayaklı meyhaneler" köçeklerin yayılmasında etken olmuştur.
Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey (1842-1928) köçek mevzuunu anlatır ve şöyle der:
"… Raks bizde pek eskidir. Köçekler ve Tavşan Oğlanlar tabir edilen rakkasların köçek raksları eskiden serbest olduğundan ve şimdiki gibi İstanbul'da balolar, tiyatrolar ve suvareler gibi eğlenceler olmadığından bütün yaz Silahtarağa ve Karaağaç mesirelerinde her gece sabahlara kadar köçek oynatma eğlenceleri olur ve resmi ziyafetlerde, bayramlarda Hünkar ve Sultan Saraylarında, padişahların ziyafet ve düğünlerinde, sair cemiyetlerde ve kış gecelerinde, helva sohbetleri ziyafetlerinde köçekler raksederlerdi. Raks esnasında kadife üstüne sırma işlemeli mintan ve sırma saçaklı canfes eteklik giyerler, bellerine sırma kemer takarlar, başları açık ve saçları uzundur. Parmaklarında perçemden yapılmış zil bulunur. Tavşan oğlanları da siyah çuhadan topuklarına kadar uzun şalvar ve sırtlarına yine çuhadan dar camedan giyer, bellerine şal sarar ve başlarına da ufak fesler giyerlerdi. Raks ederken sazın usulüne uyarak zir vurmak ve ayak atmak şart olduğundan rakkaslar uzun müddet meşkhanelerde ders görürlerdi. Eskiden İslam, isevi ve musevi, kıpti gibi muhtelif millet ve mezhepten rakkaslar bulunurdu. Sonraları yalnız Rumlara inhisar etti. 1856 tarihinde meşhur İstefanaki Bey'in vaki ihtarı üzerine Reşit Paşa tarafından resmen kaldırıldı. Bu köçekler kış mevsimlerinde Tavşan kıyafeti ile ekseriya meyhanelerde bulunup zevk ve sefahat erbabının sakilik hizmetini görürler ve istekli olanların karşısında da bu kıyafetleriyle raks ederlerdi…"
Padişah Abdülmecid (Saltanat 1839-61) zamanı 1846-1858 arasında altı kez Sadrazamlık yapmış Sadrazam Koca Mustafa Reşid Paşa da (1800-1858) köçekleri 1856'da irâde-i seniyye (padişah, emri buyruğu) ile yasaklamış, köçekler de Anadolu'ya ve çeşitli Arap ülkelerine dağılmışlardı..
Musikimizde köçek geleneği eskilere dayanır. Köçek ile ilgili müziklerden oyunlara türlü belgeler bulunur. Kelime kökeni Farsça "kûçek- küçük" ten gelir. Hatta senfonik orkestral müziğimizin önemli bestecisi Ulvi Cemal Erkin (1906-72) ana temasını GTSM'deki köçekçelerden alıp Dans Rapsodisi başlığıyla bestelediği Köçekçe Süiti 1942'de Cumhuriyet Halk Partisi'nin düzenlediği ulusal kompozisyon yarışmasında birinciliği kazanmış, ilk kez 1 Şubat 1943'te Ernst Praetorius yönetimindeki Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası tarafından Ankara Radyosu Stüdyosu'nda seslendirilmiştir. Eser Türk senfonik müziği örneği olarak dünya senfoni orkestralarının gözde dağarı arasındadır.
Köçek, erkek hakim doğu kültüründe erkeğin eğlence ihtiyacına binaen çıkmış, günümüze kalan boyutu ise "gelenek" kimliğinde -en önemli cemiyet olan- düğün eğlencelerinde dahi kadın eteği giymiş erkek dansçıların kadın dansöz gibi oynamalarıdır.
Bizim açımızdan bu gelenek seyredilesi bir durum değildir.
Düğünlerde küçük çocukların bunları örnek alabileceğinden tutun da bu köçeklerin yerlerine köçek yetiştirmelerine değin yerel toplumu olumsuz anlamda etkileyen birçok davranış tarzı.
Bu şekil eğlence boyutu sadece düğünlerde değil ki, bunun bir de bağ arasında erkeklerin, erkek erkeğe kafayı çekip, erkek köçek oynattıkları kısmı da var.
Tarih ve geleneğin kılıfına uydurma hali.
Kimi müzikolog ve "folkkolog"ların incelemeye doyamadıkları, ballandıra ballandıra araştırmalarında yazdıkları üstüne üstlük titr yükseltisi aldıkları bir konudur köçekler.
İçlerine girmezler, malzemelerini alırlar.
Oysa o köçeklerin kendi iç dünyaları, ailesel yaşamları, eşleri, çocukları. . .
Bir erkek çocuk "ben büyüyünce köçek olacağım" demeli midir?
Bizim edilgen folkkologlar bu soruyla ilgilenecek bilince ulaşmamışlardır henüz.
Sözkonusu durum Türkiye'nin toplumsal yaşam sorununun ayyuka çıkmış bir örneğidir.
İçe kapanıklık, çevresinden gördüğünü, "mahalleli uyguluyor, o halde iyidir, ben de sesimi çıkarmayayım" diye uygulayan bir yapı.
Sözkonusu gelenekten para kazanan, geçimlerini idame ettiren köçekler yasağa ilişkin "Kastamonu'da köçeklik yasaklanamaz" başlığıyla Facebook sayfası açarak köçek oyununun yasaklanmasıyla ilgili Belediye Meclisi'nde bir karar alınmadığını belirttiler. Bir anlamda haklılar. Köçeklik yasaklanırsa geçimlerini nasıl sağlayacaklar? Sayın Belediye Başkanı'nın bu konuyu gözardı etmemesi, hatta çözüm üretmesi durumun gidişatı hakkında faydalı olacaktır.
Köçek olgusu yerel toplumun davranış özelliklerinin açık bir örneğidir.
Folkkolog incelemelerinden ziyade "halkbilim, toplumbilim" uzmanlarının incelemelerine ihtiyacımız vardır.
Gerçi, biliriz, toplumun kültürel alışkanlıklarını değiştirmek için çoğu zaman 300 yıl bile yeterli gelmez.
. . .
Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş'ın bu olumsuz geleneğe karşı kararını toplumsal gelişim açısından düşünmek gerektir.
. . .
Biz destekliyoruz.
_______________________________________
(*) Köçek geleneği ilgili bilgi için bkz:
http://www.musikidergisi.net/?p=762