24 Ağustos 2015'de -tam da 01 Kasım 2015'de 2. erken genel seçim yapılacağının iyice belirginleştiği gün- müzik gündemine düşen haber şöyleydi:
"CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Sanat Kurumlarında 375 Sayılı KHK’nin Ek 7. Maddesi ve Bütçe Kanununun 23. Maddesi Uyarınca Maliye Vizesi İle Süreli Sözleşmeli Olarak İstihdam Edilen Personelin Kadroya Alınması Hakkında Kanun Teklifini TBMM Başkanlığına sundu. Teklife göre Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi ile Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünde süreli sözleşme ve misafir sanatçısı adı ile çalışan personel ‘idari sözleşmeli’ olarak bir seferlik kadroya alınacak."
Konu devlette himaye edilen müziğimizin -hep başımıza geldiği gibi- önce yerinde bir uygulamayla ihtiyaca binaen başlatılmış ama sonrasında süreğenleşmiş, süreğenleştikçe uygulamasında aksamalar çıkmaya başlamış bir sorunu:
TRT'de "istisna akitli", Kültür Turizm Bakanlığı orkestra ve topluluklarında ise "misafir sanatçı" olarak anılan, çalıştığı saatler karşılığı ücretlendirilen ve ellerine 2014 ayında ortalama 1000TL/400$ geçen müzisyenler 1990'lardan bu yana ilgili konser zincirinde veya konser sezonunda geçici enstruman veya ses ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak Kültür Turizm Bakanı onayıyla istihdam ediliyorlar...
Ücretleri ise Maliye Bakanlığı'ndan değil, Kültür Turizm Bakanlığı bünyesindeki döner sermaye gelirlerinden karşılanıyor... Yani -adı üstünde- misafir, yani geçici ve Türkiye genel bütçesinden değil Kültür Turizm Bakanlığı'nın elişi, kitap vs satarak elde ettiği gelirlerden ayrılan bir ödenekten maaş alıyorlar...
Orkestra, koro ve topluluk şefleri -yeni kadro verilmediği için- mecburen "sürekli misafir sanatçı" çalıştırma yöntemine başvururuyorlar...
Bu misafir sanatçılarımız arasında 10 yıldır misafir olarak çalışanları bulunmaktadır. Yani adı "misafir" ama kendileri "yerleşik" olan...
Misafir sanatçılarımızın kadro beklentileri haksız değildir.
Bu kadronun amacından saptırılmış olduğu, orkestra md, koro/topluluk şefi veya bakan/bakanlık üst düzey tavsiye/onayıyla gerçekleşen "sürekli misafir sanatçı" kadrosuna dönüştüğü görülmektedir...
Kültür Turizm Bakanlığı opera, orkestra ve topluluklarına Hükümetin duruşunun mesafeli olması nedeniyle yeni kadro tahsis edilmemesi, konservatuar mezunları için özel sektörde istihdamlarına ilişkin yasal bir düzenleme de yapılmaması her yıl 300'e yakın nitelikli müzik okulu icracı mezununun sigortasız işçiler kervanına katılmasına neden olmaktadır.
Bu müzik okulu/konservatuar mezunlarımızın sorunları yakın gelecekte önümüze dağ gibi yığılacaktır. Belki de "konservatuar mezunu gişe memuru, otoparkçı vs vs" dönemini yaşamaya başlayacağız.
Bu kadar müzik okulu/konservatuar mezununu meydanlarda ellerinde pankartlarla görmek istemeyiz...