Koro müziği; birlikte müzik yapmanın sınır tanımayan ortak sesi ve bu tınının usta ellerde dünyanın titreşimini değiştirebileceği öngörüsü. Müziğin türü değil önemli olan. Müzik sevdalısı insanlar kendi müzik türlerini seçiyorlar, seçtikleri müziğin ses çatısı altında adeta kanatlanıyorlar. O doygun, güzel his ki onları her koşulda biraraya getiriyor.
Bu değeri, bu değerin bilinçli gelişmesi gerektiğini görmek...
Türkiye'de koro söyleme geleneği batının (vahşi batı değil, bizim batı) kilise koroları gibi eski değildir. Köylerde sundurma altında genç kızların birlikte söyledikleri türküler ve oturak, yaren vb ezgilerinden başka Sarayda cariyeler arasında toplu söylemeler seyirciye yönelik olmaması bakımından bugünkü korolarla aynı değilmiş gibi görünse de, koro söyleme geleneğinin bir anlamda musiki cemiyetçiliğinin/dernekçiliğinin öncülüdürler.
Türkiye'de koro kentleşmenin bir sonucudur. İstanbul'da başlamıştır.
20.yy başlarında yani kadın ve erkeklerin aynı şehir hatları vapuruna binmeye başlamaları, aynı işyerinde çalışmalarının mesai saatleri dışında gerçekleştirilen sosyal boyut uzantısıdır.
O dönemin Facebook'u gibi bir şey…
Cemiyetler, dernekler ve kurum/kuruluş koroları.
Bugün tahminimize göre Tüm Türkiye'de 5000 civarında amatör koro faaliyet gösteriyor.
İstanbul, İzmir ve Ankara sıralamada başı çekiyor.
Koro kent müziğini yansıtıyor.
Mersin'de 2015 yılında kurulan Roman Kadınlar THM Korosu (Bkz: http://www.musikidergisi.com/fotograf-20-mersin_roman_kadinlar_korosu.html#galeri ) gelinen ve gidilecek boyut açısından önemli bir örnek.
Almanya'da 60.000 dolayında koro ve müzik topluluğu var.
Türkiye'de koro sayısı giderek çoğalıyor.
Koro şenliklerini şimdilik koronun batı müziği tarafındakiler düzenliyor. Görülüyor ki onların koro şenlikleri sayısı Çanakkale'den Afyon'a, Ankara'ya, İstanbul'a, İzmir'e artıyor.
Belirtmeli ki bu nam-ı di(e)ğer batı müzikçiler! GTM korolarını festivallerine şenliklerine almıyorlar.
Eğitimi batı müziği, gelenekten Türk müziği kökenli ve 8 yıl da Devlet Korosu şefliği yapmış olmanın tecrübesiyle birçok platformda dile getiriyoruz, daha sık getirmeliyiz:
"Siz geleneksel Türk müziğini yıllarca dışladınız. Şimdi ağzınız öyle demese de uygulamada gene dışlıyorsunuz. Tamam, bu amatör GTM korolarının çoğu hobi korosu kimliğinde. Sanat kimliğinden sözetmek çok zor, ama içlerinde gerçekten sanat kimliği olanlar var. Bunlar belirlenir ve davet edilebilir, çoksesli koro yanında amatör geleneksel koro branşı açılabilir… Aksi takdirde zaten herkes kendi yolunda gidiyor. Kaybetmek, kaybettirmek değil, kazandırmak önemli…" dedik, diyoruz yıllardır.
O gözlerinin kenarları kapalı batı müzikçilere tavır koyuyoruz.
Merak etmeyin, giderek sesimizi daha çok duyuruyoruz.
Siz amatör Türk müzikçilerinin bu konuda tasası olmasa da…
Her iki taraf da konunun büyüklüğünün, devasalığının; birliktelik sonucu toplumsal kazanım boyutunun henüz bilincinde değil.
Eğer bu büyük buluşma gerçekleşirse toplumsal birçok sorun çözülecek, insanlar müzik etrafında birleşerek paylaşacak.
Politika değişecek. Politikacılar kanarya yemi sevenler derneğini ziyaret etmek yerine müzik korolarını ziyaret edecek, yetmeyecek o koro içinde şarkı/türkü söyleyecek.
Koro barış getirecek.
Belki de toplumsal kabalığı ön plana çıkan o insanları törpüleyecek.
Ama önce:
Batı ve geleneksel Türk müziği koroları aynı çatı altında yaşamayı, müzik yapmayı öğrenecek.
O zaman Türkiye'de hayat daha güzel olacak...